sesli meram 370 -- ձախորդություն

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_370_//_karşı_242_//ձախորդություն

09 ağustos 2022 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
1- 207 - Koto (White Peach)
2- 207 - Clochard (feat. Ourman) (White Peach)
3- Dialect - Aurora 2251 (Debunked Records)
4- Dialect - Yamero (Debunked Records)
5- Midknight Moon - Eternal Return (Mathematica Records)
6- Midknight Moon - Tropical Cyclone (Mathematica Records)
7- Quentin Hiatus - Florida Keys (Onset Audio)
8- Quentin Hiatus - Jit Time (Onset Audio)

/////arz-i-hal
"Hayatın ederinin, anlamının, çözümlemesinin, tahlilinin her şeyin hemen her bir şeyin bir biçimde paldır küldür mahvedilmesine devam olunuyor. Ülke ülke olmaktan çıkartılırken, oluşturulan simsiyah fauna,bildiğiniz tüm anlamlarıyla birlikte yekpare bir biçimlendirme hali içinde duraksamayan bir cerahati söz konusu ediyor. Bütün tırpanlanırken her şekilde hayat mefhumu derdest olunuyor. Laf değil, izaha muhtaç bir mübalağa değil artık alenen göstere göstere şekillendirilen bir denklem / döngü içerisinde hayatımız elimizden bir an, bir saniye, bir tek gün, saat için değil tastamam uzun soluklu / daimi olarak çalınıyor. Ne hakkın ne hukukun varlığı söz konusu ediliyor artık. Yaşama düşürülmüş gölgelerin sorgulanmasından dahi imtina edilmesi bekleniyor. Veriliyor mehter, basılıyor coşkulu bir hepimiz aynı ama hep aynı gemideyiz nakaratlı, aynı bağın gülüyüz biz şarkısı, dönemsel değil yekpare belli bir süreklilik içerisinde hayat tarumar edilirken, sanki her şey yolundaymış yalanına itimat, özene bezene seçilmiş bir riya ikliminin pratiklerine rehinelik gerçek kılınıyor.

Hayatın ne ederinin, ne anlamının, ne çözümlemesinin, ne tahlilinin ne de herhangi bir şey ya da tahayyülünün geriye izi kalmasın diye dört koldan saldırganlık güncelleniyor. Her şey düzenin devamlılığı adına, her gün biraz daha sertleşen, daha önce bilinmemiş ola gelen bir cenahtan türetilen hallerle / eylemlerle şekillendiriliyor. Son kertede olan, olmasına müsaade edilenlerle hayat akışı mahvediliyor. Tek tip bir insan prototipinden mülhem, tek bir bakışa haiz, sürekli teslimiyetçi, her dem riyaya, yalana tamah edecek, bunları bilse de sorgulamayacak bir cenahın imali güncelleniyor. En son geçen hafta bir pazar esnafının şu seslenişi duyurulur: “Ben her şeyi bu adamın sayesinde kazandım. ‘çalıyorlarmış’ benim sorunum değil kardeşim. Biz de çalıyoruz. Biz de vergi kaçırıyoruz burada. 100 tane mal satıyoruz, 20 tane fiş kesiyoruz. Yalan mı kardeşim? Çalmayan var mı Allah aşkına?” dedi. O video ‘hırsız’ etiketiyle sosyal medyada gündem olur.”

Biçimlendirilen ile varılan ülkenin, anlatılanlarla hakikat kılınanların arasındaki uçurum günbegün açılırken, madun siyasetin, fundamentalist figürlerin, siyasal islamı bir halden, bir biçimde vurgunun paravanı kılanların eliyle memleket hırsızlık ile kuşatılıyor. Sözün, sesin, anlamın ve dahası yaşatılan onca fecaat yekuna rağmen o yağmadan pay kapabilme halinin üstünden bir pazarcının açık ettiği gibi, ne var canım biz de çalıyoruz itirafları çıka geliyor. Hayat normalmiş gibi her şey yolundaymış gibi yapmalara devam olunuyor o bahisle. Bunun için bile birbirlerine düşülüyor sanal alemde, tam da muktedirin arzusu olarak çıkagelen itirazsız biat için bir sınava dönüştürülüyor her şey. Akparti’nin kuruluş temellerinden çıkışıyla, har vurup harman savuran, her şeyi satıp paraların bölüşüldüğü, hikayenin sonunun bildiniz o’na çıktığı bir zeminde, imam / cemaat fikriyatı bir ayrışma halini daha var eder. Herkesin bunu sineye çekmesi gerektiğini zikredenler bize “hırsız” diyemezsiniz diyenlerin şanlı kavgalarına sahne olunurken, misal sokak röportajlarında, cepçiler işlerine devam eder, kadrajın kenarından. Bugün hayat tahayyülünün böylesine bariz bir biçimde un ufak edilebiliyor oluşunun bir sebebi de, bütün gümbürtü hemen her fecaat göz önünde yapılırken hep yanlış yönlere bakılmasından kaynaklanır." sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on dokuz yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Մտորումներ -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Չոր է ու սեւ։ Ասֆալտել են,
Շպարել են հողի դեմքը։
Եվ նա չի էլ զգում ասես,
Թե ով է իր վրա քայլում,
Ո՜նց է քայլում...
Ու երբ ծառը խոնարհվում է,
Որ ճյուղերով փարվի նրան,
Ասֆալտին են քսվում միայն
Ճյուղքը ծառի...
Ծառից ընկնող տերեւները
                 հող են դառնում,
Բայց չեն խառնվում երբեք հողին...
Սեգ սարերի հովին սովոր
Ծառերով է հողը այստեղ
Կապված միայն երկնքի հետ...
Եվ չգիտեմ.
Թե ծառերն այդ չլինեին,
Նա ձմեռվա գալ-գնալը
                 կզգա՞ր արդյոք...
Կզգա՞ր թեկուզ շունչն արեւի...

Comments