sesli meram 378 -- սաժում

 

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_378_//_karşı_250_//սաժում

04 ekim 2022 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
1- SOLR - Shatter (Fokuz Recordings)
2- SOLR - Exonerate (Fokuz Recordings)
3- Uncreate - Forget Your Name (Influenza Media)
4- Uncreate - You Can't (Influenza Media)
5- SMP - Deep Abyss (feat. Bipolar & Bazil MC) (Intrigue Music)
6- SMP - Intoxicated (Intrigue Music)
7- ELLM - The Bass (Nuusic)
8- ELLM - Chromatic (Nuusic)

/////arz-i-hal
"Duraksamayan bir devinim hali içerisinde günceli yıkımla buluşturan bir temsil sürekli ve biteviye yineleniyor. Yeniden her güne içkin kılınmış bir cerahatle hayatın ehveni açıktan kuşatılıyor. Zor, bet, feci olanın kıyısında bir menzilin dönüşmekte, hayat mefhumu artık çarçur edilmektedir. Yıkım potansiyeli sonsuz kılınarak bir yerde, bir yönde hayat meseli ve mefhumu çürümeye terk ediliyor. Var edilen her eylem bunu işlevselleştiriyor. 1984’ü pek çok katmanla birleştirerek, yeniden üreterek, güncelliği oradan feyiz alınanlarla belli bir odakta sabitleyerek yıkım var ediliyor. Seçim sathı mahalline girildiğini göstere gelen ve daha öncesinde 2015 yılı içinde gördüğümüz karanlığın atmosferini yenileyebilme hal ve istemi bu yıkımın yönünü göstere geliyor bir kere daha. Baş amir ve avenesinin sürekli olarak suna geldiği perspektif ötekisini hiç addetmek, ötekisini yok saymak, öteki öteki o öteki diye sunulana / bildirilene karşı nefret temsilinden ötesi olduğu artık teker teker ve hep tekrar tekrar var edilir.

Kabinenin atanmış, seçilmiş, itilmiş üyelerinin yanı sıra, partinin dış kapısında mandal ola gelen kimi çevrelere, içeriden dışarıya, parti menzilinden memleketin yüzde otuz ayarında bir destekçi kitlesine o yok ediş, bu yıkım taşeronluğu sürekli güncellenendir. Biteviyeliği sayesinde yeniden ve yeniden imal edilmiş hamlelerle o yıkımı var etmek tek adam rejimi gibi bir yapıyı da muhafaza edebilmeyi var eder. Demokrasiyle kimin ne işi vardır kalmış ki hem değil mi? Hürriyet dediğinizin bir esemesi söz konusu mudur, gerçekten gereklilik duyulan mıdır? Topyekun teslimiyetçilik dururken, ne diye özgür düşünceden bahis açılır ki sahiden? Burası güllük gülistanlık bir menzil olduğu aralıksız zikredilirken her şey açık ve aleni bir biçimde muktedir tahayyülüne göre dönüştürülürken nedir ki yıkım? Kim ya da kimler canını sıkacaktır ki böyle bir konuda, nasıl? Söylemlerin birlikteliğinde hayatın ehveni, anlam ve kapsamının daraltıldığı bir zemin var edilir. Dümdüz bariz bir biçimde bu devinim hali içerisinde yaşam ihtimallerini sınırlandırmak, eksiltmek kesintisizleştirilir her zamankinden de çarçabuk.

Muktedir, yıkımı doğal bir eylem haline dönüştürürken, 2015’in Haziran ile Kasım ayları arasında sıkışmış bir cerahati yeniden ve yeniden kurgulamanın da yolunu tanzim eder. Bir bunun çabasına düşer eş zamanlı olarak. Görünen, bilinen ve anılan ile ortaya çıkanın her neye dönüştüğü artık çok daha belirgin bir biçimde, güç adına hayatın zehirlenmesidir vesselam. Koltuk için yaşamların alt üst edilebilmesidir mesele. Siyaseti yirmi koca yılda, belirgin bir biçimde biyopolitik bir cerahat haline dönüştüren, indirgeyen muktedirin tüm o var ettiği şablonun hayatın ehvenini nasıl alt üst ettiği aşağıdaki haberde bir kere daha görünür kılınır: Artı Gerçek’ten aktaralım: “Türk-İş ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın Eylül 2022 sonuçları açıkladı. Araştırmaya göre açlık sınırı 7 bin 245 lira olarak hesaplandı. Açlık sınırı asgari ücretin bin 745 lira üzerinde kaydedilirken, yoksulluk sınırı da dört kişilik bir aile için 24 bin 600 lira olarak ölçüldü. Mutfak enflasyonu yüzde 5,15 ve son 12 aylık yüzde 130 oranında artış gösterdi." sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on dokuz yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Քնարական -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Սաղարթների պես իրար մեջ հյուսված,
սաղարթների պես իրար մեջ խրված
խոսքերից մի խոսք ջոկել չէր լինում,
որ խոսեր տղան՝
կանգնած անտառի աղբյուրի մոտ պաղ...
Եվ սիրտը հանկարծ լեզու է առնում.
- Աղբյուր, ծարավ եմ,
չե՞ս թողնի, աղբյուր, խոնարհվել ջրիդ՝
                պարզ, համբուրելի...
Աղբյուրը խայտաց
խիտ սաղարթներով մի կերպ սողոսկած
եւ արդեն իրեն խտուտներ տվող
                        շողի գգվանքից,
ջրախաղերի փայլով նա վառեց
                        տղայի դեմքը,
ուզեց բան ասել,
բայց հանկարծ լռեց.
«Չեմ թողնի, տղա,
երբ ինձ ծարաված աչքով են նայում,
ես գեղեցիկ եմ լինում ավելի»...
Օր էր անտառում՝ ծաղկահոտ ու տաք,
սեր էր անտառում՝ ծաղկախոտ ու տաք,
անտառում սիրտ էր՝ ծարավից ճաք-ճաք...

Տղան չլսեց, գնաց, մոտեցավ,
համբուրեց անուշ ջրիկն աղբյուրի,
բայց... գեղեցկացավ աղբյուրն ավելի...
Աղբյուրը հազիվ շշնջաց՝ էլի՛...
Սաղարթների պես իրար մեջ խրված
խոսքերից մի խոսք ջոկել չէր լինում։

Comments