sesli meram 387 -- ինչպես

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_387_//_karşı_259_//ինչպես

06 aralık 2022 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
Artist Of The Week: Arcane
01. EKSTR - Crooked (D-BLK)
02. EKSTR - Ascend (D-BLK)
03. Ocean Stirs & Tom Jarmey - Stitch (Another Place Records)
04. Ocean Stirs & Tom Jarmey - Luminiescent (Tim Reaper Remix) (Another Place Records)
05. Arcane & Jon1st - Honey Dew (Defrostatica)
06. Arcane & Jon1st - Bloodstone (Defrostatica)
07. Samurai Breaks & Arcane - Run Da Scene (Omerta Recs)
08. Samurai Breaks & Arcane - Sunshine Dreaming (Omerta Recs)

/////arz-i-hal
"Tümden, başkalaşmış, dönüşümü nihayete ermiş bir “ülke mefhumu” karşımıza çıkıyor iş bu güncellikte. Tahakkümün olur verdiği, yönetim katının buyur ettiği, bir biçimde herkes ve her yeri kapsamı altına alan cerahatin odağında yaşamın tükenişi güncelleniyor anbean her şekilde. Tümüyle, başkalaşma, değişim tahakkümün sunduğu kin ve nefrete arka çıka duran bir ülkeyi göstere geliyor. Bütünüyle, kelimesi kelimesine bir haznede cerahatin en olmadık suretleri var edilirken, yaşam ertelenmiş, yaşamak örselenmiş, yaşam pratiği hiç ama hiçbir biçimde onarılamayacak kadar derdest olunmuş bu mevzu edilmesin isteniyor. Halkın, halkın katmanlarının birbirilerine düşmanlaştırılması kesintisiz bir mesel olarak, sabitleniyor. Türk’ün, bu yurdun tek / yegane, sahiden de en çok hak edeni olduğuna dair inanç, metafor eliyle / ona dayanarak, kurucu liderden bugünkü değişimi var ettiğini iddia eden surete bir biçimde o dönüşüm meseli, topyekun yıldırı / ötekileştirme / linç ve en son eklemlenen bir cendere içinde sıfırlama / sınırlandırma ile var edilir. Tümden hayat hal ve imgesi yerle yeksan edilirken, sanki hiçbir şey yokmuş gibi davranılması salık verilendir. Ne de olsa çağ atlayacak, kendi kurucu güncesinden bir asır sonra artık daha da zorbalıkla var olan bir memleket mevzu, hakikattir.

Hakikatin yitirildiği zeminde, yerine ikame ettirilen her metafor / her bahis bir kereliğine daha apaçık bir ayrımcılığı bildirir. Türk’ün aklına getirmekten imtina ettiği şeylerin başlı başına bu habis döngüden çıkageldiği yer malumunuzdur. Duraksamadan, ötekileştirilenle hesaplaşacağı, terk etmeyeceği, bayrağı düşürmeyeceği, vesaire vesaire zikredilen devlet aklına haiz kılınmış suretlerin suna geldiği her şey o mutlak / nihai yıkıcılığı beraberinde tam ve eksiksiz var eder. Bugünün ülkesinin kelimesi kelimesine ötekisine karşıtlıktan bir biçimde nefret / hiddet / linç ve yok etme diskurlarına bağlar kurmasının dikenli yolları bu hallerle var edilir. Artık yaşatmak, Türk’ün var ettiği bir lütuftur. Cerahatin yok edici, ezici, sınırlandırıcı özelliklerinin her yerde karşımıza çıkartılması bir mübalağadır. Hiçbir biçimde şaka kaldırmayacak cerahate tutunan ülke laftır. İnsan hakları vardır, demokrasi en uç odaklarda dahi var edilendir. Tümüyle kepazelikler, bütünüyle doğrulanmayacak kadar açık bir biçimde yalanlar ile o dönüştürülmüş katran karanlığından mevzu açılmasın istenir. İyi de görünen köye kılavuza hacet zaten yoktur.

Bütünüyle çorak, kötülüğün sahnesi kılınmış, her anı bir öncesinden de ağır sınavlara çıka duran, yönlendirilen bir yerde onca utancın hesabına hangi kılavuz yardımcı olabilecektir ki sahiden? Baş amir ve şürekasının, mikro faşist, ılımlı islamcı, kötülüğü ve var edilen tüm o yıkımı çıkar hesabı yüzünden sineye çeke duran, kemalist ve varyant uzantılarıyla, bütünüyle faşist, ayrımcı, nobran ve ırkçılığı bir hak olarak, hırsızlığı bir imkan olaraktan değerlendiren suretleriyle, bütünüyle başkalaşmanın tamama erdirilmesi söz konusudur. Bir hiçlikler ülkesinde, her şeyden yoksun konulan kesimlerin varlığına dair tek satır sesi, sözü var edemeyenlerin, kendi heybelerini, dünyadaki mülklerini yığınak eylemelerinin ol iç karartıcı yağma güncelliğinin maddi / manevi tezahürü vardır misal bir başka yönelimi, bir başka açılımı bütün o dönüşüme dair." sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on dokuz yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

//poemé
Խոսքերի Հեղինակը -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է
բանտի պատուհաններին ու պատերին,
որ կալանավորները, երբ դուրս ելնեն՝ լույսը թեթեւ տանեն,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է գժանոցների դռներին,
որ խենթերն ու մոլագարները
շարունակեն կրկնել աշխարհի հետ ներդաշնության այբուբենը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է
հանգստարանում՝ շիրմաքարերի վրա,
որ քարերի տակ ամփոփվածները վերընթերցեն չապրած օրերը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է գետերում,
որ ձկներն ու նավաստիները ուղղության մեջ չկորցնեն աստղերը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է ծաղիկների վրա,
որ, նրանց պոկելուց առաջ, քամիները մաքրեն իրենց ձեռքերը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է ճամփեքին ընկած,
որ ուղեւորները վերցնեն ու չկարդան,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է վայրի աղբյուրների մոտ,
որ, ջուր խմելուց առաջ, եղնիկների հանդեպ սերը
գայլերի ատամներից տեղափոխվի աչքերը եւ
ոչ թե ընդհակառակը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է հավքերի բնի մոտ՝
ծառերին ամրացված, որ
թռչուններն իրենց չիմացած հասցեները չմոռանան,
(նրան միշտ թվում է՝ թե բնության մեջ բոլոր երգերի բառերն իրենն են
եւ միայն մեղեդիներն ու կատարումներն են աղբյուրներին, ծաղիկներին, հավքերին)։
Ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է պոռնկանոցների դռներին...

Եվ, սակայն ամենալավ բանաստեղծությունը նա միշտ թողնում է չգրված,
որ չամլանա խոխատունը աշխարհի
եւ շարունակեն ծնվել բանաստեղծներ։

Comments