sesli meram 434 -- համախտանիշ

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_434_////համախտանիշ

13 kasım 2023 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. SPD - Glacial Transmission (Ghost Snares)
02. SPD - My Estranged Friend (Ghost Snares)
03. Eth:er - Allethein (Incurzion Audio)
04. Eth:er - 21121 (Incuzrion Audio)
05. Chimpo - Screwball Scramble (Gutterfunk)
06. Chimpo - Double Dutch (Gutterfunk)
07. Overlook - Mima's Room (UVB-76 Music)
08. Overlook - After Hours (UVB-76 Music)

/////arz-i-hal
"Bir çeşit sanrılar coğrafyası burası. Hakikatin ezilip geçildiği, yok sayılan yaraların artık her gün yenilerinin var edilebildiği bir düzlem burası. Göçertme / çöküş / yıkım birlikte, beraberce sahnede. Tümden ne eksik, ne fazla bir tahakküm şeceresinde yirmi dört saatin bölüşümü var ediliyor. Giriş, tekinsiz bir güne uyanış. Gelişme, handiyse aralıksız bir hal ve istemde sürekli birbirini aşağıya / dipsiz karanlıklara çekmeye mecbur edilmiş halkın ta kendisinin apar topar o yana bu yana sürgünü. İş diye bildirilen bir boyna sicim takılan, hayatın ehven hiçbir odağına yetişememe garantili, bir fasit döngünün rehineliği. Sonuç o akşam haberlerinde kendini tekrar ede ede ezberlenmiş dünyadan komiklikler arasında bir biçimde cinnet geçirmekte olan halk. Ya komedi, ya hüzünlü ama bolca ağdalı cümlelerin kapladığı taşeron çakma vadiler, pusular, imparatorluk, hanedanlık dizileri arasında sızış. Sanrılar ol gerçekliğin üstüne boca edilen türlü çeşit tevatürle birlikte bir yıkım dehlizinin nasıl da el çabukluğuyla var edildiği açık edilir. Tek bir an olsun rahatça nefes almak söz konusu edilmeyendir.

Hakkaniyet kavramı yerle bir edilirken, henüz yirmilerinin ortasında onlarca lüks ev, bir o kadar standart ev, helikopter, bir yüz adet kadar iş yeri olan bir temsilin ucubelik sahnesi ile gündem sulandırılır. Sanrılar, zannedilenler değil, doğrudan milletin gözünün içine ta içine bakarak söğüşlenmiş milyonlarca dolarlık soygunun esamesi okunmasın istenir. Tik Tok bilmem ne ekranlarından şaklabanlıklar var edilirken, misal o tutuklanmış polat çifti gibi onlarca ismin daha bu para aklama / bahis oynatma / çökme, indirme, kaldırma hamle ve ayak oyunları ile yer altı memleketini, mafya düzeninin ta kendisini büyüklerinin izin verdiği kadarıyla var ettiği bir ülke gerçeğe kavuşturulur. Şulemsiler, Tayyargiller, kimin neyi olduğu meçhul tiplemelerin servet transferlerine aracılık ettikleri bir zeminde onca emeklerinin(!) karşılığında sözüm ona yaşadıkları güllük gülistanlık hayatlardan taşanlar zaten sanrılar coğrafyasında sıradana sukut, sabır telakki edilirken, hırsız, yağmacı, belli bir biçimde düzenin esas neferi olagelen rantiyecilere her şeyin serbest kılınması zaten o menzildeki çürümeyi bildirir. O sırada bunca sanrının ortasında bir hakikat bahsi sökün eder; “Euronews’te yer alan habere göre, Legatum 2023 Refah Endeksi'ne göre dünyanın en müreffeh ülkelerinin üçte ikisi Avrupa'da yer alıyor, ancak gelir eşitsizliği Avrupa genelinde oldukça yaygın. AB'ye aday ülkeler listedeki en düşük kullanılabilir hanehalkı gelire sahip ülkeler oldu. Arnavutluk (4 bin 385) en alt sırada yer alırken, bu ülkeyi Kuzey Makedonya (5 bin 988) ve Türkiye (6 bin210) takip etti. Euro bazında kullanılabilir hanehalkı geliri düştüğü tek ülke Türkiye oldu. 2016-2021 yılları arasında Türkiye’de gelir bin Euro (yüzde 27) düştü.” Yok edilmiş, tırpanlanmış, bu maaşlarla hem geçim, hem gönlünüzü eğlendirir, bir de birikim yaparsınız denilenlerle Avrupa’da ancak sondan ikinci olunabildiği bildirilir. Terennüm edilenler ile hakikatin bağır çağır hali arasındaki onarılması imkansız eşikler zaten ortadadır, görene, görmeye çalışana! Ver mehteri!

Bu arada öğrencisini kitapla döven öğretmen, birbirinin gırtlağına çökmekle meşgul olan ev sahibi, kiracı kavgalarından bir başkası, kadın cinayetlerine eklenen bir başkasının tüm o “vahim” halleri, esnaf kavgası, trafik kavgası, günlük rutin hiza çekme bildirimlerinde olan ayar sever baş efendi nutukları, kendi havanında su dövmekten ötesini var etmeyi bırak düşünmeyi, eyleyemeyen muhalifler vesaire ile ekranlar kuşatılır. Belirgin bir yıkım hali güncellenirken, çivi çıkmış bir yerin hakikatinden satırlar düşer kıyıdan köşeden hep bu sahneye. Tümüyle nobran / hepten katran karanlığına yollanmış gel gelelim altındakini ezmekten ötesini vaaz etmeyen, cürümlere rehin eden bir düzenin yönelimi güncellenir. Ne hak kalmıştır, ne hukuk. Ne sınır bırakılmıştır, ne normatif. Ne sosyal yaşam ne de tek bir an huzur. Bir sanrılar cehenneminin ortasında ilerlemeye devam olunan, hiçbir çıkışın geriye konulmadığı bir zor / güç / aşılamaz derinlik sabitimiz ilan olunur. Her şey az önce yaşananlara eklenerek, güncellenir." sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Աղերս -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

(Հին երգերից)
 
Իմ խմորը նորից հունցիր,
Հացս նորից թխիր դու, մայր։
Վշտերս՝ խոր, մութը՝ անծիր,
Շնչել արդեն չի լինում, մայր։

Քո ձեռքերով գունդը ետ տար,
Գոնե մի քիչ շող էլ խառնիր,
Որ իմ հանդեպ լինեն արդար,
Որ ցավիս հետ խինդ էլ հառնի։

Խփում են ինձ կողմից ամեն,
Ամեն զարկի կդիմանամ…
Բայց չի լինում՝ ում սիրում եմ,
նրա զարկը ո՞նց տանեմ, մայր։

Այնպես արա, հունցիր այնպես,
Որ իմ սերն էլ չափ ունենա,
Էլ չեմ ուզում՝ ես լինեմ ես,
Մի քիչ քարե թող լինեմ, մայր։

Իմ խմորը նորից հունցիր,
Բարին մի հեղ պակաս արա…
Գուցե բախտի դուռը բացվի,
Գուցե ես էլ ափ հասնեմ, մայր։

Comments