kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_474_////վշտացած
02 eylül 2024 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Mako - Keep Your Cool (feat. Marcus Intalex) (Metalheadz)
02. Mako - TMI (Metalheadz)
03. Kalane - Airwaves (Skankandbass)
04. Kalane - Phoenix (Skankandbass)
05. Gyrofield - Vega (XL Recordings)
06. Gyrofield - Cold Cases (XL Recordings)
07. Bladerunner & Heist - Street Beats (Co-Lab Recordings)
08. T>I - Chin Step (Co-Lab Recordings)
/////arz-i-hal
"Biteviye bir fasit döngü içinde mahvetmenin türlü çeşit suretini hakikat kılarak yürüyor iş bu menzil. Sıradan, kendi halindeki bir çocuğun hayattaki haklarından bihaber, onu buralı saymadığı, görmediği için saldırılan bir menzil gerçek kılınıyor. Çürümüşlüğün dibine ta en dibine yollanmış olagelen bir yerde çocuğun Suriyelisi, Türkü, Ermenisi, Kürdü öyle ya da böylesi olmazken, kalkıp cüretle kendisinde şiddet uygulamayı hak bilenler eliyle bir kere daha bir çocuğun canı kasten yakılıyor. Genel geçer değil, daimi bir biçimde iş bu ülkede sürekli güncellenen bir nefret edilecekler listesinin var edildiği, ismindeki zafer dahil her şeyiyle ithal bir proje olarak nazizm özentisi bir siyasi organizmadan, sokaklar / meskun mahaller, evler ve kent çeperinin önemli bir kısmında görünür olan ismine turan ya da bozkurt denilen ya da bunları da dışlayarak en akla seza teorilerle Türkçülük vurgu ve imajını sahiplenen bir ayrımcı yapı / kümelenmenin var edilebildiği bir zemin gerçekliğe kavuşturuluyor. Kimi sevdikleri zaten muamma olsa da bir asırdır sürdürüle gelen her hamlede kendini afaki bir biçimde bildiren ötekisinden nefret bir kere daha saldırıya dönüşür. Bu kez hedef çocuktur. Bu saldırı girişimi sonrası kendi sosyal mecraları üstünde çocuğun Suriyeli olmasının, kök kurutmak, ağacı yaşken imha etmek, bu ülkeye biat, itaat etmesi için dayağın elzem olduğundan, işkencenin okşama sayılması! gibi nice tahayyülün var edilebildiği bir karanlık cehennem savunula gelir. Basitçe yaşam hakkının gasp edilebilirliği söz konusu edilmesin istenir. Tümüyle antifaşist cephenin ses vermesiyle harekete geçilen bir soruşturma söz konusu olmasaydı kimsenin o suçu var eden insan / insanların peşinden koşmayacaklarını bildikleri için rahatça öznesi bir çocuk olan faili bir yetişkin olan saldırı sahiplenir. Bundan daha büyük bir çürüme söz konusu olur muydu, burası o tahayyüllerin aleni yıkıldığı insan eliyle bir cehennem kılındığı için teferruat addedilir. Hal budur!
Mahvetme eylemini / fikrini sahiplenen bununla kıvanç duyulan, hicap edilmeyen bir yer, zeminin geleceği söz konusu olabilir mi? Bu kadar kolayca kamunun sömürülerek ekonomik anlamda yıkıma terk edildiği bir zeminde aranan düşman olarak, hesap sorulacak makam olarak mültecinin / ötekisinin görülmesinin kaçıncı evresidir mesela bu yaşanan. Bir çocuğun canının yakılmasında dahi ama ve fakatsız itiraz hakkını, reddiyeyi savunamayan ama o da şimdi Türklerin arasına karışmasaydı bahsinden, kim bilir neler neler etmiştir ön yargısı gibi nicesine sığınarak ol mahvetmenin dört bir yana taşa durması söz konusu olurken bir yarını kalır mı bu yerin? Anadolu’nun çoraklaşmış bir yere dönüşümü sağlama alınmıştı. Sözüm ona metropol, tüm kültürlerin buluşup ahenk içinde yaşayabildiği bir zemin olarak bildirilen İstanbul’un da tahribattan payını aldığı bir yerin yarını ne olur! Sorunların müsebbibi ne mülteciler, ne gayrimüslimler, ne muhacirler, ne buralı olduklarını kanıtlamaya hiçbir zaman mecbur olmayan o öteki sanılan kimliklerdir. Bütünüyle bir girdap, insan eliyle kotarılan bir cerahat sarmalının var edilmesinin yekun sorumluluğu bu üstenci / ayrıştırıcı / nefret saçan siyaset erkanının ta kendisinindir. Dünü öyle bugünü böyle şimdisi simsiyah kılınırken bir yerin yarınlarının daha şu andan çalınması güncellenirken o şiddet sarmalı, bu ayrımcılığa geçit vermeyecek bir ülkenin yarını söz konusu edilebilir. Şayet bir ülkeden bahis açılacaksa, aynen bu şekil…" sesli meram
*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...
allame-i ulul arz’dan ara nağmeler
okuma parçası
sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...
her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------
/////poemé
Ամենաամառ -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ
Աչքերը նշեր են խոշոր։ Ձեռքերը ձկներ են-
դեռեւս
կապույտ ջրից չհանված։
Կրծքերը լորեր են - թռիչքի մեջ միշտ,
Ժպիտները փունջ են չփնջված ծաղիկների,
որ լինում են անմատչելի ժայռերին
հայոց։
Հարսը շուկայից
տուն է գնում։ Ու երեխա կա գրկին։
Ու գրկին
երեւանյան ամառն է ծիրանի։ Ու ինքը երեխով չէ,
թեկուզ իրեն թվում է։ ՈՒ շոգում է։ Ծիրանի։
Ու երեխան իջեցնում է.
- Մի երկու ոտք էլ քո քայլով գնա...
- Չէ որ չէ...
ՈՒ երեխան բերանքսիվայր պառկում է ասֆալտին,
Կիեւյան խաչուղու մոտ.
ու չի բարձրանա, չի ժպտա, լացը չի թողնի,
մինչեւ որ...
Ես էլ «լացով» պառկում եմ երեխայի մոտ - բերանքսիվայր.
Ձեռքերս տարածած ասֆալտի վրա՝
Կիեւյան խաչմերուկի մոտ։ Ամենաամռանը։
Ու դու թեթեւ խփում ես ծնկանդ.
- Վայ մամա, էս ինչ են անում, խայտառակվեցինք,
չլինի՞ թե մեզ ճանաչի մեկը... Վայ մա...
Դու թեթեւ խփում ես ծնկանդ
ու հանկարծ բաց է արձակվում երեւանյան ամառվա տուտը,
ու փողոցներում թափվում - հոսում է նուշը,
ու փողոցներում թափվում - հոսում են ծիրանները,
ու խայտում են
դեռեւս ջրից չհանված ձկները փողոցներում։
Որ թիվն էր՝ չգիտեմ։
Ամառ էր խիստ։ Անկրկնելի, դաժանորեն անուշ սիրո ամառ։
Comments