Deuss Ex Machina # 195 - Há Outros Mundos (Não O Disseram De)

Kay(ıp)bedenler K/lan+-Dereasonable (VV)arp Presents
Deuss_Ex_Machina_195_--_Há Outros Mundos (Não O Disseram De)

24 Aralık 2007 Pazartesi gecesi “canlı” olarak gerçekleştirilmiş programın parça dizinidir.

>>>>>Musique
>1<-Amplive-Nude (Amplive vs Radiohead Instrumental) (Not On Label)
>2<-Amplive-Weird Fishes (Amplive vs Radiohead Remix) (Not On Label)
>3<-Andrew Bird-Imitosis (Four Tet Remix) (Fargo Records)
>4<-Bracken-We Cut The Tapes And Scatter With Our Hands And Fingers
(Hands & Fingers Remix) (CDR/Anticon)
>5<-Bracken-Fight Or Flight (Winter North Atlantic Remix) (CDR/Anticon)
>6<-Thom Yorke-Skip Divided (Modeselektor Remix) (XL Recordings)
>7<-Thom Yorke-And It Rained All Night (Burial Remix) (XL Recordings)
>8<-Burial-Near Dark (Hyperdub)
>9<-Burial-Archangel (Boy 8-Bit Simple Remix) (Not On Label)
>10<-Fedayi Pacha-Emir Of Dub High (Hammerbass)
>11<-Fedayi Pacha-Londonistan (Hammerbass)
>12<-Pole-Sylenstein (Deadbeat Remix) (~scape)

Há Outros Mundos (Não O Disseram De) Bölüm (195) – Değişken Bir Dönüşüm Kapımızda Yoklanan, Saçılan Onca Yıldız Paresi Tekrarsız Bir Daveti Ortaya Çığırıyor (EbSAtHIUm)

>>>>>Bildirgeç
Aslolan tek bir cümledir, cümlemizi ilgilendiren. Kesikleşmiş, giderek yontusunu yitirmiş, kabalaşmış, düşünsel izanın dışında ve hatta olası bir açılımlama çabasıyla tümleşik yapısallarının dışına da taşmış, deforme edilmişliğin getirisi olan tek tümce. Model alıp yol almak duruken, bir kopya olup yerinde sayabilmenin ; dayanılmaz cazibesi bütünlüğü koruyup kollayarak elimize, sığınılası tümceler bırakıyor. Tek tük, pat küt. İfade biçimlerimiz giderek kötüleşirken, elimizde kalan kültürel dağarcığın da daraltımlı, otobandan tek gidiş-tek dönüş tâli yola evrilmesini gözlemliyoruz. Sessiz sakin, usul ve usûlüne göre. Çaba sarf etmek yerine kotada bulunanı tüketmek de tuz ve biber işlevi gösterince devinim de tamamlanıyor. « Hayatın Anlamı… » diye başlayan devamı türlü çeşit, altlı üstlü getirilen tümce bahsimiz.

Modern olabilmenin, model olabilmenin, azıcık önünü görebilmenin anahtarlarını da barındırır bu tümce. Hayatın işlevselliğinden, görece zihniyetimiz ve meşrebimize göre problemat, çözümleme, fikri tayin, önermelerimizi de ifşa eden tanımlamalar da buna dahil edilebilir. Saatler ilerledikçe, takvimden sahifeler eksildikçe, seneler birbiri ardına devrildikçe tümcenin yüklemi, öznesi ve özü değişebilir. Ana fikir aynı kalsa da bünye değişir, yıpranmış ve yorgunlaşmış bedene mukabele edecek zihinsel geliştirme yetisi körelince kilitlenilen odaklar sabitlenir. Tüm adımlamamız bu satırların görece canlılığı gibi kendi matrikslerinde canlandırılabilecek hayal mahsüllerine dönüşebilir. Hatta dönüşenine de rast gelinebilir. Deja Vû.

İnandırıcılık ve inanmışlığı es geçip sağa sola gürleyerek vakit dolduranlarımız için de bir anlamı vardır hayatın ve onu tanımlayan mümtaz tümcelerinin. Edersiz ve çapsız, darmadağınık bir kindarlığın « aşikar » av ortamına dönüştüğü günümüzde, sözün sonu gelmeden başta duyulan iki satırın ekosu ile her bir şey anlaşılır, anlamına muktedir olunabilir bir çağıdır günümüz. Sınırsız bir bilgi yığınaklanmasına karşın ne varsa inandırılmış, us’a yedirilmiş olana kadri mutlak inanç değişkenlik göstermeden, istikrarını koruyarak faunamızı sarmaya, bizi de sarsmamaya imtina ederek yol almaya eder. Etkileşim, anlaşılabilirlik nedense bir Fransız gibi işine gelince anlamak (paylaşmak) kavramına dönüşür. Gerçekte olmasa bile işin öznesinde kendine sağırlığı biçenler bilakis bu tümceye ayrıyeten alınganlık gösterebilirler. Anlaşılabilir bir detaylamanın üzerine gitmeden, soruyu sorup cevabını almadan, yargılamak, endişeye mahal bırakmadan imha etmek nasıl bir çıkarsamadır ? Hangi anlaşılabilirliktir ? gördüğünüz yerde sağır kisveli bu kara kara kalpli beşerilere sorulması farz bir kaç sualden biridir. Rica olunur.

Anlamak ve anlamlandırabilmek için tekil hareketlendirmeler ile de bu olağan, hafiften meltem esintili durağanlığı alaşağı edebilmek elimizde. Mesnetsiz , meselesiz, çelimsiz topaçlanan argümanların çoğulculuğunda elbette nefes alınacak, bir dur be kardeşim iki üç saniye, olmadı dakika denilebilecek bir payda muhakkak keşfini bekler durur. İmdinin yüzeyselliğinde kasvetinden yeniden doğan çözümlemeler gibi ani ve derinden ; Piano Magic’in formsuz başlayıp en ham haliyle deneyselliği vurguladığı parçalarındaki yıkımdan doğan parçalarında, Odd Nosdam’ın kitlesel bir müzik olan hip-hopu derinlerinden beslenen odak noktalarını feyz alarak kotardığı, dönüştürdüğü blues-folk-drone sanrılarında, eklektik bütünlüğün görece etiket takınarak değil gerçek bir yer altı kümelemesi ile çıkacağına biat eden, kötücül dünyanın olumlanmasına çabalayan ses tasarımcılarına uzanan geniş bir müzik skalası ve üretimler « Hayatın anlamı… » tümcelerimizi daha manidar, daha olgun kılacak kültürel açılımlar için birer vasıta oluşturmaya ; diğer tüm sanat dalları gibi devam ediyor. (Burada türetmeler içerisinde bahsedilen grup / projeler değiştirilip ; kişiselleştirilebileceğini de belirtmekte fayda var. En doğrusunu dinleyicinin tahayülleri belirler.)
Birbiri içinde ilintilenen, farklı disiplinlerden seslerin birbirleri ardına sıralandığı bir seçki dizisi olmaya çaba sarf eden bir program çatısı : Deuss Ex Machina. Kademeler ve kıstaslar ile belirginleşmiş, önceden teyit edilmiş değil ; tam aksi bir yönelişimle ani seçmeler ile yeniden yeniden bir kurgu oluşturabilme çabası. Müziği sadece yalın bir fon olmaktan alıkoyacak ne kadar ayrıntı varsa ilgi sahamızda olduğunu ve bunlarla ilgili olarak da yazdığımız bildirgeçlerde savunduklarımız ise bu çalışmayı daha anlaşılabilir kılmak için elimizin alındaki yegane sacayağını teşkil ediyor. Hülasası ; müzik sadece play, pause ve stop değildir. Müzik ile hayatı biraz daha birbirine bağlayabilmek kendi çözümlemeleriniz için de bir vesile teşkil etme girişimi. 2007 senesi içerisinde hazırladığımız seçkilerin sonuncusu olan Deuss Ex Machina # 195. bölümünde de bu minvalde atıştırma, alıştırma ve egzersiz parçalarımızdan müteşekkil bir çoğaltma daha gerçekleştirme imkanı bulduk. Yüzeysel değil afallatıcı, irkiltici değil dinledikçe dönüşebilen, sabit değil çoklu değişkenliğe ulaşmak adına bir ufak adım daha…


İkircikli bir duruş yerine kendini tamamen bir alt kültür tamlaması olarak tanıtan, yüzünü, ismini ve detaylarını ifşa etmekten imtina eden bir üreteç « Burial » bu sene sizlerle paylaşacağımız son önerimiz oluyor. Kolajlamaya çalıştığı ses örgüsü üzerinde birbirilerine pek ala sırt sırta verebilecek disiplinlerin (yıllarca yan yana getirilemeyen) detaylarıyla örgülenmiş, efektlerle çoğaltılmış bir Londra betiklemesinin mimarı bir yetenek. Burial, dubstep’e yaygın bir biçimde işlevsellik öznesi kazandırmış çoklu katmanları ile caz doruklarından, o hep imrenip de bir türlü dahil olamadığı eski okul rave günlerinin cüretkarlığından feyz almaya çalışan, deneysel, işlevsel ama dinlemesi de kolaycıl bir ses erimi tamlaması ortaya çıkartmakta.

2006 yılında Kode9’ın « Hyperdub » etiketinden yayınlanmış olan « debut » çalışması Burial’da da bu açılımları kulağa aşina teoremlerle bütünleyerek, The Wire gibi zor beğenen, müzikalitenin şekilcilikten çok yaratıcılığına önem veren bir dergi tarafından yayınlandığı senenin en önemli kaydı olarak seçilmesi de Burial’ın kotarmaya çalıştığı ve özenle sakladığı esin kaynağının ne kadar hayati ve ne kadar başat olduğunu ; kurduğu yapılandırmalar ile « hayatın anlamını » sorgulayan bir türetmeye de sahip olduğunu idrak etmek isteyen dinleyiciler için önemli kayıtlar arasına dahil olmasını sağlamıştır. Çalışma, 2001 yılından günümüze doğru seyreden bir güncenin de seçkisidir aynı zamanda ; parçaların birbirleri arasındaki farklılıklara rağmen bütüne baktığınızda doyurgan, eklektik bir kurgunun meydana gelmesi de gözlemci bir karakterin dış dünya hakkındaki intibalarını paylaşmasını ortaya çıkartmakta.

Bu ilk çalışmada yer alan, rave günlerinin sert plaklarının 33lük dönüşlerle yavaşlatılmış örneğini ortaya çıkartan « Distance Lights », Underground Resistance gibi müziğin manifestosu olarak lirik çözümlemeleri, endüstriyel bir tondan ileten « Spaceape », daraltılmış bir ton haznesinin ışığa ulaşması gibi iki sesin dönüşerek tamamlandığı « Wounder », rave günlerinin mümessili vazifesini gösteren türdeşlerine de bir saygı duruşu niteliğindeki « Southern Comfort » ve özellikle İngiltere’de alternatif seslerin yagınlaşmasının yegane başlatıcılarından birisi olarak karşımıza çıkan « Korsan Radyoların » ses örneklerini irdeleyen, kümelemeler ile bağlaçlı bir disiplin tanıtma parçası olan « Pirates » gibi kayıtlarla giderek unutulan bir dönemin de ses erimini yeniden modern dünyanın yeni dinleyicilerine ulaştıran bir bağlaç görevini üstlenmekteydi. Kode9’ın yeni albüm için The Wire’dan Mark Fisher’a verdiği demeçte olduğu gibi « Debut çalışmasında 90’lı yılların ortasına kadar olan Raveleri ve Jungle günlerini, ikinci çalışması olan Untrue’da ise 90’ların sonlarında çıkmış olan Garage ve Two Step türlerini referans göstererek kendini yeniden tanımlatan müzikler icra eden ve her bir çalışmada sıfırdan farklı hikayeleri sunabilecek kadar geliştirebilen bir yetenek » Burial ; müzik dünyasındaki daraltılmış elektronik sahanın geliştirebileceği alanların henüz tükenmediğine işaret eden yarı tespit yarı alıntılı bir duruşu ortaya çıkartıyor.
Burial, etkileşim ve ilham odakları konusunda da eski plaklardan müteşekkil bir dinlence listesi sunuyor uzunca çok uzunca. Luke Slater’ın ‘Love’, Teebee’nin ‘Let Go’, Rufige Kru’nun ‘Beachdrifta’ parçaları Alex Reece, Digital, Goldie, Dillinja, EL-B, Steve Gurley, DJ Hype, Paradox, Source Direct gibi önemli prodüktörlerden muhtelif parçalar ve bugün dubstep’in ilerlemesini sağlayan DMZ etiketinin ardındaki Digital Loefah ikilisi, Mala’nın solo projeleri ve Skream’in kayıtları sanatçının bu harmanı kotarmasını daha kolaycıl kılıyor. Tek bir kayıttan edindiği bir izlenim veya bir vokal kesit (acapella) üzerinde uğraşarak kendi çalışmasında kullanmak üzere bir denemeye de girişmesi, yıkılıp yeniden kurgulayabilmenin önünü ve eskiyi bilenler içinde parçaların tanıdık küçük süprizler barındırmasını sağlıyor. Bir beyin jimnastiği gibi farklı temaslar ile modern bir kompozisyon’a dinleyici de dahil ediliyor.

Bütün bu ayrıntılamalar ile Burial fikri takip yapabilmenin yollarını açıyor. Kimisini sadece abisinin anlatışlarıyla duyduğu pek çok sanatçının müziğini, alt türleri, nümayişler kadar önemli bir etmen olmuş rave kültürlerinden birer tutam bilgiyi metinsel bir ayrıştırma ile düşünsel yolları keşfedebilmenize imkan tanıyor. Eklektik kurgunun oluşumu sırasında çoğu zaman pek çok prodüktörün düştüğü hatalara, kendini tekrarlara kapalı, biraz da sadece müziğin mutfağında kalmakta ısrarlı bir ön sunum ile mekanlar farklı olsa dahi örtüştüğümüz sıkıntıları, sevinçleri muğlak bir çember içerisinde inceden inceye birbirine bağlıyor. Ait olduğu veya atfedildiği türlere de atıf yaparak ama giderek özgürleşen bir perspektif ile doğruca mesaja ulaşmanızı sağlıyor. Tek tek basamaklarını ördüğü grinin hakimiyetindeki, yağmurlu perili hayallerle dopdolu bir Dünya’nın içlerine davet ederek, inandırıldığımız yanlışları düzeltmek için bir fırsat daha sunuyor Burial: « Untrue »…

Burial, ‘Untrue’ albümünde pek çok elektronik tınıda karşımıza çıkan intro ve outroların uzunca tutulduğu, arada esasın tabir yerindeyse güme gittiği bir formülasyondan uzak durmaya devam ediyor. Senkronize bir akış oluşturmak için türlü çeşit numaralara başvurmak yerine emin olduğu ve dönüştürdüğü ses yığınlarını Soundforge programı içerisinde tümletiyor. Eğilip bükülmeden ana mesajını « müziği » ön plana çıkartıyor. Vokal kullanımındaki çeşitlemeleri ile de kimliği tam çıkaramadığınız (ne kadın ne erkek) bir melake ile zebani arasında bir çağrışım çeşitlemesi yaparak, onları Londra sokalarında gezindiriyor. Etkileşime açık çağrılar bırakarak fısıltılar, yoğun bass öğeleri, karaltılı flu sekanslar ve daha nicesi ile nitelikli bir dinlencelik ortaya çıkıyor. Burada bahsedilmesi gereken önemli bir hususu da paylaşmakta fayda var : Burial müzik eğitimi olmadan, profesyonel bir gelişime ihtiyaç duymadan seslerin kaotik dizilişleriyle müziğini oluşturuyor. Uzunca bir süre Burial’ın ‘The Bug, Aphex Twin hatta Kode9’ olduğu konusundaki sanrıları da vermiş olduğu röportajlarda ironiyle besleyerek yanıtlıyor. Kendi formunun da bir yol olduğunu göstermeye çabalıyor.


İkinci olarak « Untrue » karaltılı bir ses kümesi. Albüm daha hemen başında yalnızlaşmaya, ıramaya olan sebatçı karakterin peşi sıra iyi ol gittiğin yerde diyen « Archangel » albüm kayıtları sırasında Burial’ın annesine dinlettiği ön kayıtların ardından hayata geçirilmiş biraz daha eklektik, dönüşleri daha sert bir bass yoğrumasını barındırıyor. Bu esrarengiz soyutlanmanın nicelikli bir diğer örneği olarak da program içerisinde paylaştığımız « Near Dark » parçası sözü alıyor. Endüstriyel, egemen metropol yaşantısına hınzırca bir tavır almada beraberinde dinleyiciye ulaşıyor. Albümden yayınlanmış olan ilk kırkbeşlik olan « Ghost Hardware »’e ulaşıyoruz. ‘Drecxiya’nın seksenlerin sonunda oluşturmaya başladığı, atmosferik bir elektro tandansı içerisinde, varolmayan gezegenlerden, su altı yüzeylerine ulaşan birer metafor haline dönüşmüş yaratıklara uzanan bir çeşit harici Dünya atmosferinin bir yansıması olarak tecelli edecek bir çalış ‘Ghost Hardware’, dingin soyut ve akışı tam kotarılmış bir elektronik müzik güncesi.

Deneyselliğin ön plana çıktığı bir diğer kayıt olan, buhranın doruklarında çakılı kalmışcasına sizi içsel bir sorgulamaya meyil ettiren, « In McDonalds », UK Garage formunun akustik bir aynalanması, çişeltili bir karbon kopyası haline dönüşmüş bass kümeleri arasında, hissiyatlı bir diyalogu barındıran « Untrue », iğnenin pikaba değdiği ilk andan filmi başlatan, seremoniye dönüşen onlarca ses kesiti ile beraber bir ‘Two-Step’ klasiğine dönüşen « Homeless » ve Fısıltıların, sessiz çağrıların arından finalde, eski günleri yâd ettiren, yoğun ve enstrümentalist yönü daha da belirginleştiren bir güzelleme haline dönüşen dubstep ile yüksek ritimlere seyyahlık eden « Raver » ile albüm nihayetleniyor.

Burial, yılların getirdiği geniş bir dinlence birikimi ile önemli kayıtların altına imzasını atıyor. Son iki senede yayınlanmış olan iki albüm çalışması da bu minvalde değerlendirilmesi gereken, alt okumalarından, kullanılan dil ve müzikal tazelelik açısından ayrı ayrı dinlenmeyi hak ediyor. Internet çağının bütün eski alışkanlıkların yerine kendine yerleştirme çabasına inat, sosyalliğin sokaklarda olduğuna biat ederek. Sanal şövalyeliklerin ve kimliklerin değil, gerçek düş gücünün filizlendiği yaşantılardan beslenerek, ilham alarak ve yol göstererek. Kimsesizliğin sınırlarından, şehrin kakafonisine, çığlık çığlığa duygusallıktan minimal dans öğelerine uzanıyor... « Hayatın anlamı… »

Fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya Deuss Ex Machina / Dea Ex Machina ile devam...İyi Haftalar...

Allame-i Ulul Arz’dan Ara Nağmeler
Burial At Myspace
Burial At The Wire Interview By Mark Fisher
Burial At Basatap By Kerem Balkır
Burial Boy 8 Bit Remix
Hyperdub
Hyperdub At Myspace
Amplive At Myspace
Andrew Bird
Andrew Bird Imitosis Remixed By Four Tet
Andrew Bird At Myspace
Bracken At Myspace
Bracken At Anticon
Thom Yorke
Fedayi Pacha At Hammerbass
Fedayi Pacha At Undomondo
Pole At ~scape
Pole At Myspace

Enternasyonel Gürül/(tü)Gürül Çağlama Clicks,Cuts,Micro,Id,Neo Galactica,Space Tunes, Indie,Mini-m@l,Textart,64 Bit Konvasiyonel Techno Musikileri-Esenlikle Dinleyiniz.

Her Türlü Eleştiri,Öneri vs .İçin İletişim Kanallarımız;

info[at]dinamo.fm - http://www.dinamo.fm/ - misak[at]dinamo.fm

http://deuss-makina.blogspot.com/

Her Pazartesi Gecesi 22:00 -23:00 (GMT +2) arası Dinamo 103.8

---------------------------------------------------------

>>>>>Info Go-R-Sel
Cracked Stone - By Smwarnke4
http://www.flickr.com/photos/smwarnke4/2140825811/
© Smwarnke4 http://www.flickr.com/photos/smwarnke4/

>>>>>Poemé
Fayton – Ece AYHAN

O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey
İncecik melankolisiymiş yalnızlığının
İntihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam
Caddelerinden ölümler aşkı pera'nın

Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam
Çiceksiz bir çiçekci dükkanının önünde durmuş
Tüllere sarılı mor bir karadağ tabancasıyla
Zakkum fotoğrafları varmiş cezayir menekkşeleri cemekanda

Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç bilemem
İntihar karası bir faytonun ağısı göge atlarıyla birlikte
Cezayir menekşelerini seçip satan alışından olabilir mi ablamın

Comments