sesli meram 255 -- փչացած

Posted by on
kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_255_//_karşı_127_//փչացած

14 nisan 2020 salı gecesi yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Abstrakt Vision - Fallen Kingdom (feat. Lottie Woodward) (Lost Recordings)
02. Abstrakt Vision - Cosmic (Lost Recordings)
03. Circuits - Nervous System (Critical Music)
04. Circuits - Unbroken Loop (Critical Music)
05. FX909 - Is It Real (Influenza Media)
06. FX909 - Narcissus (Influenza Media)
07. Unglued - Zen (feat. Cimone) (Hospital Records)
08. Unglued - Algorithm (Hospital Records)

/////arz-i-hal
"İşsizlik maaşından daha düşük meblağlarla insanların zora koşulacağı, işten çıkartmaların önü alınıyor denilirken insanların birbirlerini daha fazla enfekte ettiği pek çok örneği bir arada / bu güncellikte görebilmek mümkündür. Çözümsüzlüğün ta kendisini çözüm diye yutturmak bu ülkenin yegane yöneten katının var ettiğidir. Bunca açıktan, bir o kadar kesin ve kati kılınmış cürümler ekseninde, her gün hayatlarının mücadelesini vermekle yükümlü olanların karşısında rakamlar sayıklamaktan, tedbir görünümlü laflar haricinde sahiden de bir adım atılacak mıdır, mesele buradadır!

Sesimizi ne duyan ne de anlayan vardır. Seslendirdiğimiz bir toprak parçasında seksen üç milyon olarak adlandırılan nüfusun başına örülmeye çalışılan çorabın nasıl ağır bir mesele olduğunun idrakidir. Bunca kesintisiz kılınmış tahakkümle, insanların kendi hallerine bir başlarına ve ağırlıkla çaresizliğe terk olunduğu bir yerde Covid19 salgını sırasında ve dahi sonrasındaki ülkenin her neye dönüşeceğinin meselesidir. Bizatihi normalin, umudun ve sesin ve sözün çalınabildiği bir yerde hayat sahiden de ne yana düşecektir? Hayattan ol bahisten geriye bir mesel kalacak mıdır? İçine çekilip durduğumuz katran karasının bizzat bu ülkenin her gününde yeniden yeniden imali siz konusu edilirken, yaşamak eyleminin akıbeti her ne olacaktır? Gidişat nereye varacaktır.

Cuma 21.30 sularında bir sokağa çıkma yasağı kararı alınır. İki buçuk saat içerisinde otuz büyükşehir ve Zonguldak’ta pandeminin her nasıl yaygınlaştırılabileceğinin bir utanç sureti karşımıza çıkartılır. Sokaklarda insanların birbirilerinin üstüne çıktığı, sosyal mesafe ya da kuralların hiçe sayıldığı, sağlığın berhava edildiği bir karanlık 10 Nisan gecesi ve sonrasında insanlara takdim olunur. Seslenişler, imdat çığlıkları, ortaya çıkanın rezilliği bir yana sosyal devlet olma halinin kıyısına varamamış ülkenin gerçekliği iç acıtıcı bir biçimde karşımıza çıkartılır, ne dersek, ne yazarsak boştur. Hayatın bu sathı mahal içindeki tükenişe bunca kolayca yollanmasının, yerle yeksan edilmesinin önünün açılmasının bir kez daha tecrübe ettirilmesi düşündürücü değil midir? Sesimizi, anlatmaya çalılştığımızı ne soran, ne sorgulayan, ne de nereye doğru gittiğimizi bilen / anlayan var. Böylesi bir memlekette, bu kadar normalin yerle yeksan edildiği bir sahada hayat nereye gider. Her ne olur? Sesimizi duyan, dediğimizi sorgulayan, sahiden de fecaatin kıyısından geri dönmemiz için bir müşterek bahsin nasıl elzem olduğunu sorguluyor musunuz? Ziller zangır zangır çalarken, duyuyor musunuz… soruyor musunuz… umursuyor musunuz…" sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

‘Mafya Düzeni’ - Erk ACARER - Birgün
Prof. Dr. Alpay Azap: En Büyük Hatamız Teste Çok Güvenmek Oldu - İrfan AKTAN - Duvar
Türkiye'de Koronavirüs: Cerrahpaşa'da Bir Gün - Neyran ELDEN & Mahmut HAMSİCİ - BBC Türkçe
COVID-19 Salgınının Türkiye’de Gelir Dağılımına Etkisi ve Mevcut Politika Seçenekleri - İstanpol
Koronavirüs Nedeniyle İşsiz Kalan Yurttaş, Kirasını Ödeyemeyince Evden De Çıkarıldı - Birgün
Korona Günlerinde Kız Kardeşe Uzanan Dayanışma Eli - Adile DOĞAN - Evrensel
Dünyada Covid-19, Türkiye’de Kuş Gribi - Emine ALGAN - Deutsche Welle Türkçe
'Burada Dağın Başında Kaldık Böyle' - Pınar ÖĞÜNÇ - Duvar
Affetmedik, Affetmiyoruz - Gökçer TAHİNCİOĞLU - T24
İnfaz Düzenlemesini Yorumlayan Diyarbakır Baro Başkanı Aydın: Hukuksuzluk Yasallaştı - Ayşe SÜRME & Fahrettin KILIÇ - Mezopotamya Ajansı - Evrensel
Osman Kavala’nın Tutukluluğunun 900. Gününde Bir Kez Daha: Tüm Hak Savunucularına Özgürlük - Ortak Bildiri - Hakikat Adalet Hafıza Merkezi
İnşaat Depremi: Türkiye Enkaz Altında Kaldı - Bahadır ÖZGÜR - Duvar

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - weird folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on altı yıldır... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
karşı radyo – promo inquiries – makina dairesi
---------------------------------------------------------
/////görsel///// from : editorial illustration x huiyin hsueh x behance

/////poemé
Առաջին Սեր - Համո ՍԱՀՅԱՆ

Ես չգիտեի, թե ինչ է սերը,
Ի՞նչն էր այդքան շուտ ինձ տնից
Ինչու՞ էր երկար թվում գիշերը,
Եվ ինչի՞ց էր, որ քունս չէր տանում։

Ես չգիտեի, թե ինչ է սերը,
Բայց ոչ մի անգամ չէի քարկոծում,
Երբ վազում էին ձեր գիժ հորթերը
Մեր կանաչ-կանաչ բանջարանոցում...

Ես չգիտեի, թե ինչ է սերը,
Բայց ուզում էի գտնել մի հնար,
Որ ձեր ծաղկաբույր դեզի ստվերը
Ամբողջ օրը մեր կտուրին մնար։

Ես չգիտեի, թե ինչ է սերը,
Բայց երբ քո տատը մեր տուն էր գալիս,
Շփոթվում էին սրտիս զարկերը,
Եվ պոկվում էի օջախի սալից։

Բայց երբ գնացի ես հեռուները,
Ես չմոռացա նոր սիրո բոցում,
Տատիդ փեշերը, դեզի ստվերը,
Այն գիժ հորթերը բանջարանոցում։

Ձեր այն պարտեզը, ձեր այն ծառերը...
Եվ նոր հասկացա առանց թախծելու,
Որ այդ է եղել առաջին սերը
Ու երբեք-երբեք չի մոռացվելու։

1954 թ.

Comments

Post a Comment