sesli meram 289 -- հաւատք

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_289_//_karşı_161_//հաւատք

29 aralık 2020 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
o- Qant - Waiting Game (Vibez '93)
x- Qant - Space Skates (Vibez '93)
o- Ijo - Iron Bag (Self Released)
x- Ijo - Mally Astik (Self Released)
o- Fernando Ferreira - Sober (Liquid Flow)
x- Fernando Ferreira - There She Comes (Liquid Flow)
o- Hexa - Wu Tang (Biological Beats)
x- Hexa - Shapeshifter (Biological Beats)

/////arz-i-hal
"Cumhurbaşkanlığı’nın yeni bir insan hakları eylem planı açıklayacağını kamuoyuna birkaç kez deklere etmesine rağmen, bu tutumu ile tamamen ters olan açıklamaları büyük bir tezatlık oluşturmaktadır. İnsan hakları eylem planı zaten AİHM kararlarının özellikle de AİHS’in 46. Madde kararlarının hayata geçirilmesini temin etmek içindir. AİHM kararlarını uygulamayan Türkiye’nin, yeni bir insan hakları eylem planı açıklaması en hafif deyimi ile inandırıcı olmayacaktır. Türkiye AİHS’e taraftır ve Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca AİHM’in yargı yetkisini kabul etmiştir. AİHS’in 46. maddesine göre sözleşmeye taraf ülkeler AİHM kararlarına uymak zorundadır. Bu sebeplerle Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması ve AİHM’in Sözleşmeye aykırı olduğunu saptadığı dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde başlatılan tüm adli süreçlerin geciktirilmeksizin sonlandırılması ve tüm AİHM kararlarının ahde vefa ilkesi uyarınca hayata geçirilmesi için tüm yargı makamlarını kanunlara ve Türk Yargı Etik Belgesi’ne uygun davranmak için göreve davet ediyoruz.”

Bugün senenin sonuna iyice varılan şu günlerde, bu güncellik dahilinde artakalan bu hakir görmeler, çürütme halleri ve biteviye sıradan ola gelmiş ol insanın ve yurttaşın haklarının yağması olarak kayda geçiyor. Demirtaş büyük, diri ve güncel bir örnek olarak varlığını şu sahada hala aramaya devam ettiğimiz adaletin nasıl yerle bir edildiğini bildiriyor. İçeride yaptığı açıklamalardaki haklılığın vermiş olduğu gururla, çözümsüzlüğü ve siyasi bir tutsak kılınmasının nedenini çok kısacık da olsa var eder. Günler günleri, aylar ayları, yıllar yılları kovalarken, memleket denilenin ortaya serdiği / tümden muktedir eliyle şu an ve şu raddede kotardığı şey derin bir cerahat halidir. İyi de nereye kadar, iyi de böylesiyle bu hallerle mi demokratik ülke tahayyülü söz konusu edilecektir her nasıl?

Biçimsizlik içerisinde debeleniyor ülke dedikleri sahne! Birbiri ardına çıkagelen muktedir ve avenesinin açıklamaları mütemadiyen, handiyse mot-a-mot bir insanı / bir duruşu / bir siyasi kitleyi, bir partiyi, bir sözü, bir meseleyi bildiniz Kürd sorununu, Ermeni sorununu, genel anlamıyla insan haklarının şu sahadaki yıkımına dur demeyi mümkünatsız kılmanın zemini olarak biçimlendiriliyor. Muktedirin arzusu doğrultusunda adalet terazisinin kefesi oynanarak, bozuluyor. Bozuk plak gibi yinele gelen her cümleyle, bir kez daha ötekisinin, öteki diye anılanın şu sahadaki varlığı “tehdittir” olarak yaftalanır. Açılım, reform, yine ve yeniden ısıtılıp duran demokratikleşme mesel / bahisleri birbiri ardına açılırken olmakta olan, olmasına devam denilen bir çürüten sahanın hakikati olur. Bütünüyle çürük, her dem olduğundan daha da ağır kokuşmuş, karanlığı hep güncel, her dem yeniden bina edilebilen bir saha karşımızda var edilendir. Böyle bir cerahatle, bu kadar kesif kokuşma ve tüm bunlara mahal veren o kötücül dille birlikte bir tek iyi gün var edilebilir mi, adalet, eşitlik ve hürriyetten tek satır bahis açılabilir mi, sahiden? Günbegün karanlığın dibinde bir güzergahtan başkasına meyil eden bir sahanın geleceği söz konusu edilebilir mi, sahi ama sahiden de! Acılarıyla, geçmişiyle, var edilen kırımlarıyla, öç hamleleriyle, bitmeyen kiniyle yüzleşmeyen bir ülkede bir yarın olur mu, hiç söz konusu edilebilir mi, sahi ama sahiden de!" sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on yedi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Անգեղն Երգ - Եղիա ՏԷՄԻՐՃԻՊԱՇԵԱՆ

Սեւ մեծ թռչուն մը, սեւ ամպի նըման,
Մեծ սեւահեր գլխոյս վերեւ միշտ գայ ման:
Է՞ պահապանն իմ նա հրեշտակ. այլ սե՛ւ է.
Զերդ սեա՛ւ գիշեր, զերդ սեա՛ւ գեհեն, նա սե՛ւ է:

Սոսկատեսիլ սեւ թռչուն մ’է լայնաթեւ,
Կըտուցն երկայն. եւ չարաշուք որպէս դեւ.
Մարմնոյս վըրայ, մարմնոյս շուրջն յար թեւածէ.
Հիւծեալն իմ անձ – ասեմ – արդեօք մեռա՞ծ է:

Ճերմակ կէ՛տ մ’իսկ յիւր թեւս յաւէտ չերեւիր.
Ինքն իսկ է մութն, հոսէ փետրոցն արհաւիր.
Մագիլն է սե՛ւ, սո՛ւր,– անփայլակ ժա՛նտ դաշոյն.
Եւ՝թուի իմըն՝ կաղկանձէ զերդ անսուա՜ղ շուն:

Լայնատարած թեւօքն իմ լոյսն հատանէ.
Երկինքն է մռայլ, երկիրն արձակ զընտա՜ն է.
Համայնք յըստուերս. ըստուերք յայերս, յալիս, յանդս,
Ծածկէ յինէն ըզձիւնն իսկ հաւն եւ ըզշանթս:

Ոչ տեսանեմ զիմ դէմս. տըժգո՞յն եմ յաւէտ.
Կուսին ի դէմս ոչ ակնարկեմ լուսաւէտ.
Սեւ են աստղունք, սեւ է լըճակ, սեւ՝ շուշան...
Ի՞նչ ձայն է...– Սե՛ւ կաղկանձէ հաւն հանգոյն շան:

Եւ ինձ թըւի թէ կամ առ եզրն անդունդի՜ն,
Եւ թէ դըժխեմ հաւն հոտոտէ զցուրտն իմ դին.
Ինձ, ա՜հ, թուի թէ՝ սեւ թըռչնոյն հետ վիճին պայք.
«Ի բա՜ց» գոչեալ. մարմնոյդ՝ մեր ծոցն է հուսկ կայք:

Այլ է հըզօր, անագորոյն, անողոք,
Սեւ մեծ թըռչունն. ի զո՜ւր աղերսք կամ բողոք.
Իր թեւոց տակ մահահամբոյր, սեաւ, անհո՜ւն,
Կամ. տասն ամ է՝ հընչեց ժամն յամր իմ մահուն...:

Պայծառ գիշեր մ’էր... Մօտայի ժայռին վրայ,
Տասն ամ յառաջ, յանլո՜ւր մարտի, վա՜հ, կորա՜յ:
Յիս էր ոսոխս. նա կոչուէր Նիւթ, այլ խօսէր.
Աղաղակէր. «Ունա՜յն են կեանք, փառք եւ սէր»:

Դեռահասակ ու սիրավառ, յուսալիր,
Ոգորեցայ թըշնամւոյն դէմ. «Օ՛ն, ելիր,
Հոգիդ իմ. դեւն հալածէ՛, յաղթանակէ՛.
Ձայնեցի: Զո՜ւր: Իմացայ թէ դատարկ է...:

Եւ Նիւթն յայնժամ զարեւս եւ զալս ետ ընդ ետ
Ցոյց ինձ տըւեալ, աղաղակե՛ց. «Ե՛ս եմ պետ.
Տիեզերաց ե՛ս յաւիտեան իշխեմ միայն».
Եւ ի խորոց ալեաց լըւայ քաղցրի՜կ ձայն...:

Նիւթ, Նիրվանա, կորուսին զիս այն գիշեր.
Նընջէ՜ր Աստուած, եւ էր հոգեակս ալ մաշե՜ր.
Լուսնին վրայ սեւ տեսայ μիծ փոքր, անսովո՜ր,
Որ մեծացաւ, ինձ մօտեցաւ, ահաւո՜ր:

Մեռած էի՜: Գիշակեր անգղն էր այն բիծ,
Որ երկնայած այն դիակէն՝ լուսնէն՝ ինձ
Եկաւ, գըգուեալ ու հոտոտեալ ու լիզեալ
Ըզծոցն իմ մերկ, ուր կա՜յր Յիսուս խաչելեալ...:

Եղերական այն սեաւ հաւուն թեւոց տակ
Շըրջիմ յերկրի. Նա՜ պահապանն իմ հրեշտակ.
Ո՛չ եւս կուրծքիս վրայ խաչ, կուրծքիս ալ ետեւ
Չի՜ք սուրμ հաւատք: Ես դիակ մ’եմ մըշտատեւ:

Լուսնին նըման,– հայի՛մ, հիւծի՛մ թէ մեծնա՛մ,–
Միշտ դիակ մ’եմ. ընդ սեա՜ւ թեւօքն յար գընամ.
Անգեղ միս տամ, թէեւ մանկանց ալ դասեր.
Եւ սարսռի՜մ միշտ, յորժամ լըսեմ ըզձայն «Սէ՜ր»:

Զիս սեւ թըռչունն այն գիշատէ կենդանւոյն:
Փըրկեցէ՛ք զիս. չե՜մ դիմանար այս ցաւոյն:
Ա՛հ, չեմ մեռեալ լիովին, զի... սիրե՜մ դեռ.
Չեմ ես դիակ. Ո՞չ. զի... կոչեն բնաւք զիս Նե՜ռ:

Ա՛հ, սեւ թըռչուն. տասնեակ ամ է. ալ չէ՞ բաւ.
Մարմինս, աւա՛ղ, լափուելով յար՝ չը հատա՞ւ:
Ա՜հ, սեւ թըռչուն. ա՜հ, սեւ երկին, սե՜ւ երկիր,
Ալ բա՜ւ է: Ժամ է որ լինիմ ափ մը կի՜ր...:

Comments