sesli meram 329 -- ստեղծագործություն

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_329_//_karşı_201_//ստեղծագործություն

12 ekim 2021 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
1- Mystific - I've Been Waiting (Fokuz Recordings)
2- Mystific - Emmanuelle (Fokuz Recordings)
3- Ingot & Kintsuku - Absent (Bay 6 Recordings)
4- Ingot & Violet Springs - Lowercase Love (Bay 6 Recordings)
5- Techtonics - Who Are You (Influenza Media)
6- Techtonics - Storm Clouds (Influenza Media)
7- Resound - Sapiens (Straight Up Breakfast)
8- Resound - Monomial (Straight Up Breakfast) 

/////arz-i-hal
"Bir eksiklik hasıl oluyor. Görünen köy kılavuz istemiyor artık. Devlet, düzeni ve hemen tüm aparatlarıyla / mekanizmaları ve dahili ve harici ögeleri ile birlikte bir kuşatma halini süreğen kılıyor. Memleket dediğimiz yerin yaşatan değil ömür törpüsü hali güncelliğini o muktedir eliyle daha beter hallerle karşılıyor. Cerahat lafta değil, yıkım sözde değil, talan ve hak gaspları mübalağa değil doğrudan hepten bir eksiltmeyi var ediyor. Köşe bucak bir menzilin her gününde motamot aynı tahakküm parametreleri ile yaşamın yağmalanmasına devam olunuyor.

Müştereğimiz olan itiraz hakkı elimizden çalınıyor. Bir despotizm örneği olarak var edilmiş kayyım darbelerine Bakur Kürdistan’ında var edilmiş belediye gaspları gibi yeniden alıştırmalar bu defa rektör atamalarıyla var ediliyor. Her yanı, her bir günü ol cerahat istemi, biyopolitik deney / yıkım platosu haline dönüştürülürken kim nasıl hesabını verecektir kaybedilen zamanın? Bunca afaki kılınmış olan ötekisine karşıt, onu yok etmeye / derdest etmeye, işkence etmeye namzet bir toplamda her ne tamdır sahi ama sahiden?

Ekranlarından bunlar hain, bunlar terörist, bunlar ajan provokatör, bunların şu ya da bu halk / kimlikten olmadıkları açık gibi nice cümle dökülüyor. Bir eksiklik hasılı kelamı bu sahnede var ediliyor. Çürüten, yok sayan, yok eden, bir anlamsızlıklar silsilesi içerisinde bu sahadaki hayatı hiçe sayan bir devinim güncelleniyor. Kayyım darbesinden, barınma hak ve sorunlarına, öğrenci / gencin ses vermesinden, protesto etmesine bir dolu hattın önü Evren zırtapozunun ‘anayasa’ diye var ettiği ucubeliğin dolayımlarında eziliyor. Bir sahnede hiçbir anlamda bir normatif konulmuyor. Geriye bırakılmayan, sorgu sual etme hak ve isteminin önüne setlerle tam saha pres devam olunuyor. Yara verenin bıraktığı iz, her gün apayrı yıkımlara dönüşürken, kimin ajan, kimin halk, kimin provokatör, kimin en kestirmeden hak savunucusu olduğu iyice belirginleşiyor. Yoksun, eksik, yaralı, hayattan beklentileri tükenişe sevk edilmiş, her gün kuşatılan bir ülke gerçekliğe dönüşüyor bir kez daha. Cürümler, tahayyülden pratiğe her şekilde o yaşam akdini bozguna uğratıyor bugün bu raddede kesin sonuçlar seksen dört milyondan çok küçük bir kesim hariç hepten aynı o bozguna çıkıyor, bilelim." sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on yedi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Մարգարիտն Ու Փրփուրը -- Հովհաննես ՇԻՐԱԶ

Ծովի երեսն է փրփուրը ելնում,
Փայլփլում մի պահ, իբր մարգարիտ,
Մինչ մարգարիտը խորքում է լինում,
Խորից է ծնվում գանձը ճշմարիտ:
    
Բայց այսպես խոսեց փրփուրն այդ մասին.
- Ինչո՞ւ տեղ չունես ծովի երեսին,
Թե մարգարիտ ես... Էլ ի՞նչ մարգարիտ,
Ես եմ մայր ծովի գանձը ճշմարիտ,
Որ միշտ ջրերի երեսն եմ ելնում,
ՈՒ ես եմ փայլում,
Կյանքը վայելում....
    
Բայց իր վայելքը երկար չտևեց,
Մի քամի ելավ, փրփուրը ցրվեց,
Հետքն էլ չմնաց ծովի երեսին...
Մինչ մարգարիտը, երբ խորքից հանվեց,
Ձեռքե-ձեռք խլվեց, գանձ է, գանձ, ասին,
Ահա մայր ծովի միակ փառքը մեծ:
...Մարդիկ կան, որոնք փրփուրի նման
Միշտ կյանքի ծովի երեսն են ելնում,
Բայց խորքում որքա՜ն
Մարգարիտներ կան,
Որոնց փառքը դեռ փրփուրն է խլում:

Comments