sesli meram 526 -- ամբարիշտ

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_526_////ամբարիշտ

08 eylül 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Sheba Q & Nectax - Asterix (Over/Shadow)
02. Sheba Q - Sovereign (Over/Shadow)
03. FTL - Arrival (Self Released)
04. FTL - Beyond Fear (Self Released)
05. Tim Reaper - Fog Of War (Deep Jungle Records)
06. Tim Reaper - Pufferfish (Deep Jungle Records)
07. ESC - Creation Myth (DSCI4)
08. ESC - Black Hole (DSCI4)

/////arz-i-hal
"Bağların birbirinden kopartıldığı, insanın canının “tak” diye kopa geldiği kimi sahneler vardır. Gerçekliğini ve doğrudan varlığını unutamayacağınız bir cürüm seremonisidir bu kimi zaman. Kimi zaman, hakikatin yerle yeksan edildiği, yerine ikame edilen yalanların varlığında utanmazlıkla çıkagelen her haltla birlikte var edilendir. Çoğu zaman, epeyce de açık bir tahayyülle bu toplum bunu istedi, uygun gördü bahislerinin etrafından dolanarak bir biçimde varlığı kesinleştirilen bir cerahat sarmalıyla çıkagelir o çat diye kopuverir ol insanlık ve bütün bağlar. Her şekilde, hemen her durumda kendi varlığını muhafaza eden o inkarcı, benmerkezci ve ötekisini hep yok sayan, hiç addeden bakışın var ettiği cerahat, cürüm bütünleşik tavırlarla insani bağların yitimi söz konusu olur. Gerçeğin ta kendisine dönüşür. Biteviye var edilmiş nefret, hiç aralıksız üretilen yalanlarla, riyayla birlikte olan pragmatizmin yol verdiği, siyasetin yönünü belirlediği, sokağın da son çiviyi çaktığı her bir sınama bir kere daha bu memleketin neden eksik kılındığını örnekleyecektir aleniyetin sınırlarında.

Toplumsal kırılmaların, duraksamadan var edilen şiddet pratiklerinin mahal verdiği yıkıcı ve en kötüsü insana dair inancı sarsan sınamaların menzili oluverir bir aralık, belirli haller ve zaman dilimlerinde. Türkiye’nin modern ülkeye dönüşümünün, yenilenmiş bir toplum sözleşmesine haiz, eşit, adil ve hakkaniyetli bir yuva kılınmasının önü her defasında böyle birbirini tamamlayan o son raddede tak diye cana kast eden, hayatı un ufak kılan karaşın, kaotik güncesinden karşımıza çıkar. Bu ülkenin görüp görebileceği, belirli bir sınıra kadar hemen herkesin onayladığı, mazur gördüğü, hak bildiği bir yıkıcılık söz konusu edilmiştir misal. Bir toplumsal mahvetme pratiği, hayata göz koyma, yıkım ve adıyla sanıyla yağma hamlesinin nasıl delişmen, yok edici bir sonucu var ettiğini örnekleyen bir vaka vardır. İş bugün yetmişinci yılını geride bıraktığımız 6-7 Eylül 1955 pogromunu da bu bağlamda değerlendirmek söz konusudur. Sıradan insanların, üstelik kendi hallerinde kalmakta ısrar eden, topluma müdahaleyi değil, toplumla bütünleşmeyi amaç edinen 1915 sonrasındaki o derin / kalıcı travmalarla yaşamda kalmaya, evinde yaşama iradesine sahip çıkmaya çalışa duran insanlar hedef kılınır. Çat diye kopartılan bağ, bir ülkenin geleceğinin de her nasıl ve ne şekilde biçimlendirileceğinin de ayan beyan deklaresi kılınır. “6 Eylül 1955 günü, Demokrat Parti’ye yakın İstanbul Ekspres Gazetesi’nde çıkan ‘Atatürk’ün Evi Bombalandı’ manşetiyle başlayan pogrom, Türkiye tarihinin en karanlık sayfalarından birisi olmaya devam eder.”" sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi iki yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Թեւթեւ, Մանրամաղ -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

***
Թեթեւ, մանրամաղ
Լուսնի լույս լիներ։
Եվ կանուշանար գիշերը ամռան՝
որպես համբույրը
իրար չհասած շուրթերի միջեւ։
Խավար է սակայն,
Գիշեր է՝ տգեղ, նույնիսկ ավելի,
քան սրիկայի արդարացումը։
Եվ ես գնում եմ՝ ապավինելով
իմ ճանապարհին.
ձեռք ու ոտքերով տնտղում հողը,
տեսնում եմ... հողո՜վ։

Թեթեւ, մանրամաղ
Լուսնի լույս լիներ։
Եվ այս ամենը գոնե հեքիաթ չէ,
որ ինչ-որ տնակ հայտնվի ճամփին,
որ ինչ որ աղջիկ
ճրագը բռնած կանգնի իմ դիմաց,
ասի՝ ինչ լավ ես արել, եկել ես,
եւ անուշանա գիշերն ավելի,
քան դա կարող է այս երգում ասվել։
Բայց դառն է մութը։ Այն արձագանքն է
քո գորշ լռության,
գիշեր,
որ չունի ճամփա ու դռնակ։

Թեթեւ, մանրամաղ
Լուսնի լույս լիներ։

Comments