sesli meram 431 -- մտախոհություն

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_431_////մտախոհություն

23 ekim 2023 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Arkaik & Objectiv - Sines (TN1 Mix) (Flexout Audio)
02. Arkaik & Objectiv - Sines (BS1 Mix) (Flexout Audio)
03. Ginkø x BSN Posse - Rainforest (Defrostatica Records)
04. Ginkø x BSN Posse - Synapse Response (Defrostatica Records)
05. Dunk - Soundscaped (Empathy Audio)
06. Dunk - Sequence (Empathy Audio)
07. Genotype - Extra Terrestrial (Threshold vs The Scum Remix) (Renegade Hardware)
08. Chase & Status - Ten Tonne (Taelimb Remix) (Renegade Hardware)

/////arz-i-hal
"Her şey sakil bir şaklabanlığın esiriymiş gibi davranılırken, hakikatin yıkıcılığı aleni, artık hiçbir yere saklanamayacak kadar yalın bir tahayyülü imliyor. Hiçbir zaman bir iyiliği hiç ama hiçbir zaman tek bir anlığına dahi sulhu var edemeyecek dünya imgesinin koşar adım gittiği istikameti bildirmesi açısından mühimdir işte o şaklabanlık hallerinin gerçek sayıla gelmesi! Tümüyle bir illüzyon içerisinde sanki her şey rutinini var edemiyormuş gibi belli bir sabitimiz var edilir. Gel gelelim azıcık meyil verildiğinde bize gösterilenlerle hakikat arasında dağlar kadar fark vardır. Bu hem söz, hem eylem, hem de her anlamda yaşamsal olanın yerle yeksan edildiği bir düzlemi işaret eder. Her şey ama her bir şey sakil, kötücül gel gelelim hiç affetmeyen bir cerahatle kuşatılırken, şaklabanlıklarla beraber her günün bir kere daha üstesinden gelindiği bildirilir. Gerçekliğimiz tam tersini işaret ederken ekran ve yazılı basının suna geldiği şeylerin yekununda bu cerahat imgesinin, patavatsız bir linç sonu gelmez bir hiddet ve dibine kadar nefretten mülhem suretlerinin imali güncellenir hiç kesintisiz.

Hiçbir biçimde sonlanmayacak bir ihtilaflar düzeninde, yaşamsal olanın artık tastamam hep bir biçimde çarçur edilmesinin yolu ve zeminidir güncellenen. Dur durak bilmeden, esareti, tahakkümü, yıldırıyı ve tecridi imal eden aksiyonun tastamam bir iyilik değil ol kötülüğü eksiksiz var ettiği bir düzlem bugün yöneten katlarını işgal ediyor. Türkiye’nin doğal / endirekt müttefiği olarak bildirilen Azerbaycan’dan son birkaç haftada çıkagelen her türlü şiddet pratiğini bu bağlamda örnekleyebiliriz. Ata toprağı olarak bellenmiş olan bir sahada, gel gelelim bugünün Azerbaycan’ı sınırları içerisinde kalakalmış olan ve hiç aralıksız otuz iki yıldır bir ihtilafa dönüşmüş olan Artsakh / Nagorno Karabağ’dan tehcir olunan 120 bin insan sonrasında bomboş kalan kentleri, çevresini tekrar Azeri’nin kılma halini bir yıldırı, şiddet güzellemesine dönüştüren bizatihi Aliyev efendinin var ettikleri misal bir örnektir. Türettiği, yeniden güncellediği düşman, hain, ayrılıkçı vesair anlamlar, yaftalamaları neticesinde duraksamadan bir cenderenin sineye çekilmesini vaz eder. Hiç ama hiçbir hakkını tanzim etmeyecek olduğu insanlara burada yaşarlar, onlar bizim de vatandaşımızdır diye bildirirken, suç ortakları Avrupa Birliğinden vonderleyen, kendisini var eden Rusputin! Efendiye ol baş amire gerçek yüzünü esirgemeden var eder, binlerce yıllık Stepanakert’i bir kerede Xankendi’ne dönüştürerek. İhtilaf çözümünü, aldığı gazla, pardon arkasında bulduğu devletlerin işbirliği, göz yummasıyla var edebilen bir diktatör için yirmi yıllık iktidarının devamı / daimiliği için Ermenilere saldırmak, onları tehcir edip, kentleri talan ederek, bu defa beşli çete nam en büyük uluslararası şebekelerden birisi olan Türk sermayesine peşkeş çekerek sakil bir iyilik zikredilirken, cerahatle bir kere daha bir menzil kuşatılır. Alın size barış, alın size muteber ülke, yönetim, hayat!

Dönüp dolaşıp bir biçimde bataklığa dönüştürülen, bununla birlikte asla o yıkıcılığın kafi görülmediği, karşılıklı kırımların / kırılmaların var edile geldiği, bir kez olsun hayatın sahiden var edilemediği, hiç muhafaza edilemediği bir İsrail, Filistin, Gazze cephesinde cereyan edenleri de bu denklem içinde anabiliriz. Her şey sakil bir şaklabanlığın esiriymiş gibi davranılırken, hakikatin yıkıcılığı aleni, artık hiçbir yere saklanamayacak kadar yalın bir tahayyülü imler burada da. Netanyahu nam yıkıcı tavır erbabı, elinde kan oturmuş zorba ile 7 Ekim tarihinde İsrail’in modern tarihinde görülmemiş bir kırıma imza atmış olagelen, sivilleri kendisinin başat hedefi addeden Kassam Tugayları / Hamas’ın varlığı ve birlikte eyledikleri bütün o cafcaf dolu cümleleri, yeniden imal olunan sözel yetimi, anlatma çabasını sekteye uğratır. Acının birilerine denk getirilmiş keskin / kati acının hiç doğrudan bir tarifi yoktur." sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Խոսքերի Հեղինակը -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է
բանտի պատուհաններին ու պատերին,
որ կալանավորները, երբ դուրս ելնեն՝ լույսը թեթեւ տանեն,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է գժանոցների դռներին,
որ խենթերն ու մոլագարները
շարունակեն կրկնել աշխարհի հետ ներդաշնության այբուբենը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է
հանգստարանում՝ շիրմաքարերի վրա,
որ քարերի տակ ամփոփվածները վերընթերցեն չապրած օրերը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է գետերում,
որ ձկներն ու նավաստիները ուղղության մեջ չկորցնեն աստղերը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է ծաղիկների վրա,
որ, նրանց պոկելուց առաջ, քամիները մաքրեն իրենց ձեռքերը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է ճամփեքին ընկած,
որ ուղեւորները վերցնեն ու չկարդան,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է վայրի աղբյուրների մոտ,
որ, ջուր խմելուց առաջ, եղնիկների հանդեպ սերը
գայլերի ատամներից տեղափոխվի աչքերը եւ
ոչ թե ընդհակառակը,
ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է հավքերի բնի մոտ՝
ծառերին ամրացված, որ
թռչուններն իրենց չիմացած հասցեները չմոռանան,
(նրան միշտ թվում է՝ թե բնության մեջ բոլոր երգերի բառերն իրենն են
եւ միայն մեղեդիներն ու կատարումներն են աղբյուրներին, ծաղիկներին, հավքերին)։
Ամեն օր մի բանաստեղծություն թողնում է պոռնկանոցների դռներին...

Եվ, սակայն ամենալավ բանաստեղծությունը նա միշտ թողնում է չգրված,
որ չամլանա խոխատունը աշխարհի
եւ շարունակեն ծնվել բանաստեղծներ։

Comments