Savaş Bir Çözüm Değil İnsalık Suçudur



Ateş Ateş Biraz daha fazla ateş,
Gözleri a'maya çeviren
Yürekleri Kor hale Dönüştüren
Acı
Betimlenemeyen Gerçeklik
Korkan, Yalnız Bırakılmış
Çerçevelenmiş ve Çetrefillenmiş
Kutsallığın Rahat Yüzü Görememiş
Toprağı
Gözyaşların Dinsin Artık
Ellerin Yüreklerin Dağlandığı
Kızıl Güneş'in Harladığı
Sessizliğin Namını Saldığı
Kutsallığın Rahat Yüzü Görememiş
Toprağı
Gözyaşın Dinsin Artık...

Savaş'ın zalimliğini, tanımlandırılamayanı olduran o ızdırabı yaşamının bir köşesinde her daim karşısında bulmuş Lübnan'a İthafen...
Bugün Radikal Gazetesi'nde de yer almış olan Tarık Ali, Noam Chomsky, Eduardo Galeano, Howard Zinn, Ken Loach, John Berger ve Arundhati Roy'un ortak imzasıyla yayınlanmış olan makale takdirlerinize...

Aydınlar: İsrail savaş suçu işliyor

ABD ve Britanya, İsrail'in Lübnan'da savaş suçu işlemesine destek veriyor. Hükümetlerimizin bu suça katkısını teşhir etmek için elimizden geleni yapacağız
ABD destekli İsrail saldırısı, Lübnan'ı felç etti, ateşe ve öfkeye boğdu. Kana'daki katliam ve can kayıpları, sadece 'orantısız güç kullanımından' ibaret değil. Uluslararası yasalara göre, bu bir savaş suçu. Lübnan'ın sosyal altyapısının, İsrail hava kuvvetleri tarafından kasıtlı ve sistematik imhası da savaş suçu. İsrail'in hedefi bu ülkeyi bir İsrail-ABD vilayeti statüsüne indirgemek. Bu girişim geri tepiyor, zira dünyanın dört bir köşesindeki insanlar olan biteni dehşetle izliyor. Lübnan'da nüfusun yüzde 87'si şu an Hizbullah direnişini destekliyor. Bu destek Hıristiyan ve Dürziler arasında yüzde 80, Sünni Müslümanlar arasındaysa yüzde 89 oranında. Öte yandan, ABD'nin Lübnan'ı desteklediğine inanan Lübnanlıların oranı yüzde 8.

Saldırı çoktan planlanmıştı
Fakat, İsrail'in bu eylemleri 'uluslararası toplum' tarafından kurulmuş herhangi bir mahkeme tarafından yargılanmayacak, zira bu korkunç suçları destekleyen veya bunlara kayıtsız kalan ABD ve müttefikleri böyle bir şeye izin vermeyecek. Hizbullah'ı yok etmek için yapılan Lübnan saldırısının çok uzun zaman önce hazırlandığı artık açık. İsrail'in işlediği suçlara, ABD ve onun her daim sadık müttefiki Britanya da yeşil ışık yaktı. Blair, ülkesinde kendisine karşı ezici bir muhalefet olmasına rağmen tutumunu değiştirmedi.

Direnişi destekliyoruz
Lübnan'ın tadını kısa süreliğine çıkardığı barış sona erdi ve felç edilmiş bir ülke unutmayı umduğu bir geçmişi hatırlamaya zorlanıyor. Lübnan'a dayatılan devlet terörü Gazze gettosunda da tekrarlanıyor; 'uluslararası toplum'sa bir köşede durmuş, olan biteni sessizce izliyor. Bu arada Filistin'in geri kalanı, ABD'nin doğrudan katılımı ve müttefiklerinin üstü örtülü onayıyla ilhak edilip parçalanıyor. Bu vahşetin kurbanlarını ve ona karşı direnenleri destekliyoruz. Hükümetlerimizin bu eylemlerdeki suç ortaklığını teşhir etmek için elimizdeki bütün araçları kullanacağız. Filistin ve Irak işgalleriyle Lübnan'a yönelik geçici olarak 'durdurulan' bombardımanlar sürdükçe, Ortadoğu'da barış da olmayacak.
(Yazar/MIT'de dilbilim profesörü/yazar/tarihçi/yönetmen/sanat eleştirmeni/yazar)
Human Rights Watch - İnsan Hakları İzleme Komitesinin Son Dökümantasyonlarından Biri Daha Derin bilgilere ulaşmak isteyenler için : http://hrw.org/reports/2006/lebanon0806/
Photo Courtesy From- Mazen KERBAJ www.mazenkerblog.blogspot.com

Comments