Deuss Ex Machina # 320 - Silmad Vaikus

Kay(ıp)bedenler K/lan+-Dereasonable (VV)arp Presents
Deuss_Ex_Machina_320_--_Silmad Vaikus

11 Ekim 2010 Pazartesi gecesi "canlı" olarak yayınlanmış programın parça dizinidir.

>>>>>Musique
>1<-Date Palms-Psalm 5 (Root Strata)
>2<-Hessien-Five Sisters (Zelienople Remix) (Handstitched*/Fluidaudio)
>3<-Hessien-Breaking Webs (Konntinents Analogue edit) (Handstitched*/Fluidaudio)
>4<-Two Bicycles-You Will Speak, I Will Sing (Self Released)
>5<-Two Bicycles-Fall (Self Released)
>6<-anbb-I Wish I Was A Mole In The Ground Extended (Raster-Noton)
>7<-anbb-Katze Featuring Veruschk (Raster-Noton)
>8<-David Sylvian & Ryuichi Sakamoto-World Citizen (I Won't Be Disappointed) (Samadhisound)
>9<-David Sylvian-Sleepwalkers (Featuring Nakamura / M / Brandlmayr) (Samadhisound)
>10<-Swans-Little Mouth
>11<-Swans-Reeling The Liars In
>12<-Holy Sons-Burrow Away
>13<-Apparat-It's Gonna Be A Long Walk (Shitkatapult)

Silmad Vaikus (320) – Herkes bir diğerini vicdanlı olmaya davet ediyor. Belirli bir düzlem içerisinde sıkışıp kalmış gibi aynı teraneleri koftiden yüksek ses ile söylersek daha makulane bir biçimde karşılanacakmış gibi, şakacıktan üslup!! atışmaları yaşanıyor. Merkezden en uzakta yaşayanlara kadar herkesi ilgilendirenleri değil sorunlarımızı tümden çözmüşüz gibi vicdan muhasebesine, gayrısından çok çektiğimiz ayrıştırmalara, kinlenmelerin nelere mâl olduğunu bildiğimiz senaryolara indirgeniveriyoruz. Tekrar ediyoruz, çemberin içinde boşa döndürülüp duruyoruz. Basitleştirmedikten sonra kelamlarımızı ne yazarsak yazalım herdaim aynı bol yıkımlı tufanla yeniden karşılaşacağımızı bilmemize karşın sorun mabadında yankıların daha fazla kısılmasına mâni olamıyoruz. El birliği, kol birliği ve zihin birliğini bir kenara terk edip kalemlerimizden damlayacak olan caka satmalarla, en şatafat ihtiva eden betimlemelerle vicdanın tesis edilebilirliğine ısrarla alıştırılmaya gayret ediliyoruz. Oysa hepimiz de biliyoruz ki, devlet bize neyi emretmişse, neye yol vermişse sadece ona karşı sorumluluğunu yerine getirmiştir. Yerseniz! Bizler yani fani halk kırıntılarının dirençlerini kıran, sorumluluktan ziyade kafasını kuma gömmesine neden olan soru / sorunlara kulaklarını kapalı tutmaktadır. Tutmaya da devam eder. Yapı dahilinde kitlelerin mütemadiyen yesinler birbirlerini kolaycılığına bu kadar kolay sahip çıkılmasının başkaca bir okuması mümkün değildir. Genellendirmeler, tuttuğuna giydirmeler, yakıştırmaların en insafsız olanlarından tespit taneleri çalışmaları hep bu kurumsal! yapının, nasıl da gecekondu şekliyle sonradan yamalanıp durduğunu, kat, ek çıkıldığını ve tam manasıyla yamalı bohçadan beter hale dönüştüğünü ortaya çıkartır. Korkularımız bir an olsun eksilmiyor. Yoklamada hep bir fazlasıyız. Geleceğimiz durmak nedir bilmeyen cenderelerde yeni sınamalara denk tutuluyor. Yönlendiriliyor. Parçası olduğumuz, yaşamakla mükellef olduğumuz hayat dahilinde türlü tuhaflıklar birbirlerini zincirleme tetiklerken, yapıyı sarsarken durup kenarda kıyıda ne kadar da "mesut bahtiyar" olduğumuzun mukabelesi içerisini arşınlıyoruz. Yanılsamalarımız o kadar karmaşık ki, aymazlıkların hemen tümünde gösterilmesi gereken tepkimeleri bile işitmezden gelebilmek hala olasılıklar dahilinde olduğu bir ülkeden bahsetmekteyiz. Çamur kıvamına artık resmen dönen, tadı tuzu enikonu kaçmış açılım teranelerinin halleri, oldurulmazları olabilir kılacak mücadeleyi tek bıraktıktan, muhterem büyüklerimizin gösterdiklerine, kayıtsız şartsız itaat taleplerine uyduktan sonra hangi vicdan bu onulmazlıkla yüklü duvarları aşmamızı sağlayacak. Ümit taneciklerini birer balon metaforu kıvamıyla pat diye yüzünüze hizalayarak patlatan bir sistemsizlik hangi yaramıza merhem olacak bilenimiz var mıdır? Keskinleştirilen söylem biçimlerinden, ütopik yaklaşımlarla az sabredin diyebilenlerin tevekkül dolu! hallerinden geriye kalan sıka sıka kırılan dişler, sıkmaktan heder olmuş deliği tükenmiş kemer, bitse de yerine yenisi çıkmayacak olmasına ramak kalan dildeki tüyün esamesi üzerinden mi tahliller, yorumlamalar gerçekleştireceğiz. Kimliklerimizi, yaşadığımız rutini bir kenara terk eylediğimizde ortaya çıkan hüzünlendirici tablo mu geleceğimizi düzlüğe çıkaracak olmasını ümit ettiğimiz. Aynı durakta biriktirildiğimiz, tektipleştirildiğimiz. Meram dönüşümlerin birbiri peşisıra çatkapı getirildiği bir eşiği gösteriyor. Herkes bir diğerinden ne kadar daha fazla vicdanlı olduğu muhasebesinin dökümleriyle doluyor. Ekranlara bağımlı bıraktırılmış kitleler, çerçevenin kenarında olan bitenlere, kadraj dışında tutulanlara bilahaber bıraktırıldığı sürece de farkındalılığı tam ve eksiksiz bir biçimde anlaşılır kılamayacağız. Yoksun bıraktırıldığımız, mahrum konulduğumuz hayallerimiz değildir sadece bütünü birbirine yakın tutan denklemlerin, elemanların, olay ve olguların tamamen rotasını şaşmasıdır. Yoldan çıkartılmasıdır. Kolaycıl bir biçimde ölümleri mutlulukla kutsamaktan, yaşanan derbederlik dolu halleri doğanın insiyatifine terk etmekten, hakkını aramak zorunda olanları tek başlarına bırakmaktan, azaldıkça daha mutlu olacağımızı sandığımız sevinçlerimizden uzak kalmaktan bahsettiğimiz bir diyar ile gelecek ne kadar yakındır? Ne kadar tekindir? İşitmekten korktuğumuz gerçeklikleri önemsemedikten, ilgilenip çözüm yolları bulamadıktan sonra sayfalarca ahlansak, vahlansak ne değişecektir? Zaten o eşiğe varıldıktan sonra, bu kadar kıyamet alameti belirdikten sonra hala kılımız kıpırdamıyorsa, vicdan muhasebesini öte tarafta yapmaya devam ederiz!!!
Meeeh
[Bağlantısız muhaliflik hizaya çekmek için fırsatlarını kollayan sistemin gediğinde açılacak yaralarla şekillenir? Nuh ile uslanacağımızı sananlara kötekle girişmek farzdır / fokurdayan fotokopi metninden]

>>>>>Bildirgeç
"Sözde" Vatandaşlar! - Muhsin KIZILKAYA*

"Sözde vatandaşlar" nankördür.
Vatanın ekmeğini yerler, suyunu içerler, havasını solurlar, toprağını ekerler, denizine girerler, ağaçlarını keser kereste yaparlar, pamuğundan yatak döşek yorgan yapar uyurlar, derisinden ayakkabı yapar giyerler, taşından dört duvar örer ev yaparlar, yetmez hayvanlarına ağıl yaparlar, televizyonunu seyrederler, radyosunu dinlerler, köprüsünden geçerler, vakvaklarını ürkütürler, tilkilerini kendilerine mal ederler, tavuklarının yumurtalarını yerler, öküzlerini çifte koşarlar, ineklerinin sütünü içerler, postacılarını meşgul ederler, bilgisayarlarını kullanırlar, mail atarlar, gazetelerini okurlar, futbol maçlarını seyrederler, lokantalarında yemek yerler, kahvelerinden okey oynarlar, zurnaları eşliğinde halay çekerler, filmlerini seyrederler, sigarasından tüttürürler, apartmanlarında otururlar, gazetelerinin verdiği kuponları keserler, mankenlerine bakar ağızlarının suyunu akıtırlar, güzelim televole, kaynana, gelin ve damat bulma programlarını hiç kaçırmazlar, kasaplarından kıyma alırlar, seyyar satıcısı arabası yapar çorap, firkete satarlar, hamal olup mallarını taşırlar, tellak olup zenginlerini keselerler, sandalyelerine otururlar, ağaç gölgelerine kusarlar, sokaklarında yürürler, caddelerinde dükkan açarlar, çarşılarında alışveriş yaparlar, pazarlarında her türlü zerzevat satarlar, döner keserler, bulaşık yıkarlar, kebap yaparlar, lahmacun satarlar, çiğ köfte yerler, yer temizlerler, camilerinde imam olurlar, minarelerinde ezan okurlar, cemaatle namaz kılarlar, seçime girerler, seçilirlerse meclise girerler, kanun teklifi verirler, deniz seyir ve oşinografi dairesinin nimetlerinden yararlanırlar, hava durumundan nasiplenirler, kabotaj bayramında törenlere katılırlar, kurtuluş günlerinde temsili düşman kuvveti rolüne bürünürler, askerlik yaparlar, karavanadan beslenirler, banka kuyruklarına girerler, dul ve yetimlere verilen maaşlardan yararlanırlar, belediye otobüsüne binerler, kapının önünde durmamaları, durdukları takdirde otomatik kapının çarpması konusunda uyarılırlar, hamile ve çocuklu bayanlara bazen yer verirler, fortçuluk yaparlar, yere tükürürler, gaz kaçırırlar her yeri kokuturlar, berberlerinde tıraş olurlar, hamamlarında yıkanırlar, saunasına girer terlerler, en çok da otlu peynirinden yerler, zeytinlerinin çekirdeklerini rastgele yere atarlar, mağazalarının vitrinlerine bakarlar, futbol maçlarında tezahurat yaparlar, işkembe çorbasını yapar, kelle paça ayıklar satarlar, hastalandıklarında hastanelerine giderler, doktorlarını meşgul ederler, hemşirelerine sarkarlar, ilaçlarını poşet içinde alırlar, midyesini satarlar, nohutlu pilav yapar, arabalarla sokaklara dalarlar, çiçek satarlar, çocuklarını dilenci yapıp başımıza musallat ederler, tavşan gibi ürerler, tazı gibi koşarlar, tilki gibi kurnazlar, öküz gibi yerler, vatanın her karış toprağında serbestçe dolaşırlar, istedikleri yerde gecekondu yaparlar, arazi işgal ederler, hırsızlık yaparlar, tuvaletlerini kullanırlar, pisuarlarına işerler, türküsünü söylerler... velhasıl bu cennet vatanın bütün nimetlerinden eksiksiz bir biçimde yararlanırlar.
Sonra da kalkar yemek yedikleri kabı berbat ederler.
Ey "sözde olmayan" vatandaşlar! Siz siz olun "sözde vatandaşlara" karşı uyanık olun.

*Muhsin KIZILKAYA'nın keleme aldığı "Sözde" Vatandaşlar! başlıklı makale, makalelerinden derlediklerini paylaştığı "Kuyruktan Uyruğa" kitabından yazarın ve kurumun anlayışlarına sığınarak alıntılanmıştır. (* Sel Yayıncılık /2005) Sayfalar 153-4

...Fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya Deuss Ex Machina ile devam...İyi Haftalar...

Allame-i Ulul Arz’dan Ara Nağmeler
İzlenesi
Sehnsucht Nach Istanbul (İstanbul'a Özlem) - Yüksel YAVUZ - Arte (via Youtube)
Okuma Parçası
Aynı Yerde Ayrı Yaşamak - Günay ASLAN - Gunayaslan.com
Kentin Hafızası - Ulviye DİKMEN - Turnusol.biz
"Devlet Ne İşe Yarar Baba?" - Cüneyt UZUNLAR - Açık Koyu
Kavramsal Bir İrdeleme - Eleştirel Günlük - Eleştirel Medya Günlüğü
Ey Özgürlük - İlyas BAŞSOY - Birgün
Burası Türkiye, Türkçe Konuşsana - Mehveş EVİN - Milliyet Cadde
Anayasa Sohbetleri 1 - Dil - Sevan NİŞANYAN - Agos / Nişanyan Blog
Anayasa Sohbetleri 2 - Din - Sevan NİŞANYAN - Agos / Nişanyan Blog
Neden Endişeliyim? - Binnaz TOPRAK - Radikal
Açılımın "İkinci Baharı"na İbretlik Medya Manzaraları - Ceyda ULUKAYA - BiaMag
Kusturica, Geçmiş ve Vicdan - Mithat SANCAR - Taraf
Duvar - Karin KARAKAŞLI - Kronik Muhalif
Lazca ve Asimilasyon - Sadık VARER - Turnusol.biz
Kutsal Bakire'de Cuma - Baskın ORAN - Radikal 2
Birinci Sınıf Yurttaş, Birinci Sınıf Emekçi - Ferda KOÇ - Sendika.org
Kürtler Giremez Türkler Çıkamaz - Birgün
Oğlu 16 yaşında Dağa Çıkan Babanın Öyküsü! - Hasan CEMAL - Milliyet
Barışa Köprü Olmak - Ceylan SAĞLAM - Atılım
"Bu Dava Kardeşliği Yargılıyor" - Birgün
Zalimin Zulmü, Mazlumun Allahı Katilin Avukatı, Siyasinin Halkı - Veysi SARISÖZEN - Köxüz.org
Devlet Hrant Dink Sorularına Yanıt Verdi: Cevap Yok - Berivan TAPAN - Bianet
Karalama, İnsaf, Vicdan, vs. - Necati SÖNMEZ - Bianet
Karalama Kampanyası Bu Kez Bianet’ten! - Leyla İPEKÇİ - Taraf
Taner İle Cahit - Can DÜNDAR - Milliyet
“Sol” Üzerine Spekülatif Düşünceler - Ergin YILDIZOĞLU - Sol.org.tr
En İyi Devrimci Ölü Devrimci - Emre DAŞAR - Kronik Muhalif
Orada Bir Gün Kalmaktansa… - Alınteri.net
İşçi Türkan Albayrak'ın Direniş Çadırından Notlar - Hatice EROĞLU AKDOĞAN - Sendika.org / BiaMag
Taraftar Grupları UPS İşçileri İçin Birleşti - Sol.org.tr
Grev Güncesi – Ankara Tekel Direnişi
Grev Güncesi - Sabah / ATV Emekçileri
Bakan "3 Gün" Diye Övünürken Madencilerin Cesedi Beş Aydır Yok - Tolga KORKUT - Bianet
Patronsuzlar: Mücadeleye Devam - Aykan SEVER - Birgün Pazar
Tophane Saldırısı Ardından Belirlenen Resmi Açıklamanın Bir Reddi - Süreyyya EVREN - Birikim
Extramücadele Ağrılara Karşı: Memed Erdener Söyleşiyor. - Deniz GÜL - Being At Odds
Kimiz, Neredeyiz Biz? (Sakin Miyiz?) - Meram - Express


Date Palms / Gregg KOWALSKY Official
Date Palms / Marielle JAKOBSONS Official
Date Palms At Myspace
Date Palms Dream And Drone - Rachel SWAN - East Bay Express
Hessien Official
Hessien - Obelisk / Stelea Album Informative On Fluidaudio
Hessien - Skurjn Video On Handstitched* Vimeo Page
Two Bicycles At Myspace
Two Bicycles At Bandcamp
Two Bicycles Informative On CBC / Radio 3
anbb Official Page At Raster-Noton
anbb At Myspace
anbb - Mimikry Album Review - Colin BUTTIMER - BBC Music
David Sylvian Official
David Sylvian At Wikipedia
David Sylvian - Sleepwalkers Album Review - Jude CLARKE - MusicOMH
Swans - My Father Will Guide Me Up A Rope To The Sky Informative On Young God Records
Swans At Myspace
Swans Are Not Dead - Seda NİĞBOLU - Klang #175
Holy Sons Official
Holy Sons At Myspace
Holy Sons - Mersenne - Undomondo
Apparat Official
Apparat At Myspace
Apparat - Exclusive Track Sayulita Download Page via !K7' DJ Kicks

Deuss Ex Machina genelgeçer disiplinlerden uzakta kalarak, deneysel öğeler ihtiva eden tüm müzik turlerine sonuna kadar kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. Bu bağlamda Ambient’dan - Weird Folk’a uzanan ses seceresinden alıntıları her Pazartesi akşamı 21.00-22.00 saatleri (GMT +2) arasında canli olarak Dinamo FM’den iliştirmeye devam ediyoruz.

Her Türlü Eleştiri,Öneri vs .İçin İletişim Kanallarımız;
Dinamo – misak[nospam]dinamo[dot]fm – Makina
Her Pazartesi Gecesi 21:00 -22:00 (GMT +2) arası Dinamo 103.8
---------------------------------------------------------
>>>>>Info Go-R-Sel
Profile - Remed Art
Remed Art' Flickr Page

>>>>>Poemé
Anladın Mı? - Neyzen TEVFİK

Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.

Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Senin aradığın zevk, sefa düğün.
Tutacağın işi önceden düşün;
Daha ilk adımda nedamet etme.

Sevdanın oduna pek güvenilmez,
Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canına kıymazsan seyahat etme.

İyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın ,gider gündelik.
Anında olmalı, ettiğin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.

Kabe'den maksadın varmaktır yara,
Kör gibi tapınma, kara duvara,
Hızır'ı ararsan kendinde ara,
Bulamadım gibi rezalet etme.

Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hıyanet etme.

Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özründen çok büyük kabahat etme.

Kaynakça: Epigraf

Comments