Deuss Ex Machina # 329 - Verta Käsissään / Viha Silti / Heidän Sydämissään

Kay(ıp)bedenler K/lan+-Dereasonable (VV)arp Presents
Deuss_Ex_Machina_329_--_Verta Käsissään / Viha Silti / Heidän Sydämissään

13 Aralık 2010 Pazartesi gecesi "canlı" olarak yayınlanmış programın parça dizinidir.

>>>>>Musique
>1<-shackleton-international abric="" br="" london="" times="">>2<-shackleton allstars-mukuba="" br="" kasai="" ongotronics="" special="" vs.="">>3<-muslimgauze-full br="" metal="" taalplaat="" yashmak="">>4<-muslimgauze-straps around="" body="" br="" dynamite="" her="" of="" sticks="" taalplaat="">>5<-badawi-ocean br="" carlebach="" international="" of="" or="" rav="" reachout="" records="" tears="">>6<-badawi-yashar br="" international="" reachout="" records="">>7<-grup a="" br="" m="" mp3="" ms="" ses-kurtalan="" z="" zik="">>8<-grup 1="" a="" art="" br="" m="" mp3="" ms="" ses-1="" z="" zik="">>9<-ceng br="" etkisi="" for="" non-musicians="" usic="" ver-afrodizyak="">>10<-ceng br="" for="" it="" non-musicians="" usic="" ver-make="">>11<-melodica br="" cannonxs="" deathship-bang="" elf="" out="" released="">>12<-melodica 2="" br="" coming="" deathship-blaxck="" elf="" prt="" released="" shjip="">>13<-da br="" crime="" den="" du="" ercury="" ghest="" posse-der="" universal="" weg="">>14<-karakan-kan br="" ercury="" karde="" ler="" universal="">
Verta Käsissään / Viha Silti / Heidän Sydämissään
(329)
Bir anlık değil bu toplumsal devinimin, çabalanımın tünelin ucunda ortaya çıkarttığı düşünsellik betimlemesi. Dur yolcu hele bir soluklan tersine giden bunca şey dahilinde senin de bizzat payına bir şeyler düşmüyor mu ezcümlesi okunmakta o aralığın yansıttıklarında. Düşüncelerini çok zaman öncesinden tektipleştirmiş olanların karşısında durmaksızın geliştirilerek, sözcükleri sınırlandırılmış, düşünselliği engellerle tarumar edilerek enikonu, nasıl olsa iyice köşeye sıkışıtırırız şiarından ötesini görmeyenlerin gözlerine inen perdelerin aralanmasına sebep olacak savaşımı. Aralıktan yansıyanlar bir hadisenin içerisinde diğerinden çok farklı bir noktada konumlandırılmış gibi görünüyor olsa da tüm yeterlilikleri, kullanım imkanlarına karşın muktedirliğin nasıl da kolay yoldan hakir görmeyi beraberinde sürdürdüğünü okuyabilmemize vesile teşkil eden süreçlerin içerisinde yaşıyoruz. Sesini çıkarttın mı hizaya geçirilmen için birilerinin devreye girmesinin, ilk önce bennn ayar vereceğim koşturmacasının başka bir açıklaması var mıdır? Ehveni şer diye umulanların dahi nasıl da fırsat bu fırsat diyerek suyu kaynatmaya eskisinden de cevval bir biçimde soyundukları, düzeneği takip ettiklerini görmek düşündürücüdür. Ayrısız, gayrısız hepimizin el birliğine! ihtiyaç duyduğumuz sahnelerde pat diye ortadan el ayak çekmelerin, yalnızlaştırmaların dikâlasına şahitlik ediyor olmak da mı kimsenin zoruna gitmemektedir? Senin fikrin sana, benim fikrim bana faydalıdır zehirinden yaşadığımız bu topraklar ne zaman kurtulacaktır? Ne zaman görünürlüğü bu kadar arttırılarak, belirginleştirilmiş olanların tümü inatlarından zerre vazgeçmeyenlerin kendilerini kandırdıkları ayaklar baş olduğunda kıyamet kopacaktır yanılgısından pekala uzaklaşabilmemizin mümkünatlar dahilinde olduğu gerçekliğidir iş bu satıhın dahilinde irdelemeye çalışadurduğumuz. İnsanı nefessiz, düşüncesiz, fikirsiz bırakabilmek söz konusu olduğunda kindarlıklarla yarışılmaya devam edildikçe muhalifliğin bütün cepheleri için, şirazesinden çıkarak limitlerini aşmış ayak takımları, hangi fikirlerin uğruna ne işler gerçekleştirdiklerini bilmeyenler, keyiflerinden yaz kış dinlemeden e(k)mek mücadelelerine sahip çıkar görünen sözde! işçiler, yıllar yılı aymazlıklarla dozu arttırılan şiddeti, yoğunluğu fazlasıyla çoğaltılarak eziyetlerin bini bir paraya, haklarından mahrum bırakılarak, neredeyse tanımlandırılamayan bir kavim haline dönüştürülmeye çalışılan yaşayışlar, bütün bunlara ilave olarak kullandıkları dillerine "bilinmeyen bir dil" ibaresinin yakıştırdıklarının en küçük fikir tespitlerine karşı aba altından sallanan nice sopaların yürek burkuculuğuna kayıtsız kalmamız değil midir bizlerden istenen. Tüm bu noktalar birleştirildiğinde ortaya çıkan kargacık burgacık görüngünün tüm sathında. Müesses nizamın yekpareliği, mermerliğinde hizalarını istiflerini bozmadan olan biteni görmezden gelenlere inat muhalifliğin, kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanan müktedirlerin dimağları dahilinde, acı bir aydınlanmayı sağlamasına çabalamalar lazım olandır. Her kazanım kimileri için çoktan kolay lokma olarak sınıflandırılıp, susturulacağına neredeyse dünden daha emin konuşulan halkın müesses nizamdakilere kendileriyle aynı topraklarda yaşayan halk üzerine indirilmeye bir türlü doyulmayan copların, kalkan yumrukların, atılan biber gazlarının, kıstırılıp karanlığa teslim ettirilen canların, yığıntılanan dağ gibi iftiraların ve tenkitlerin anlaşılırlığı, açtığı yaralardan nasıl da sistemle uyumlu olrak insanlığı çiğnediklerini gözlerin önüne serecektir. Sermelidir de yıllar yılıdır gıdım gıdım bahşedilmiş hakların da nasıl birdenbire size bu hak tanımlandırılmamıştır kördüğümüne, başlama noktasına gerisin geriye teslim edildiğini bir an olsun hatırdan çıkartmadan. Unutmadan, utanmadan. Reva olarak lütfedilmişlerin! hemen tümünün aslında statükonun sabitliğini daha çok semirten bir sonuca ulaştırmaktan başkasına hizmet etmediğinin okumasını mümkün kılacaktır. Çekirdek ailenizde konuştuğunuz dilin bir günlüğüne de olsa adının yükseltilmesi!! ehmemmiyet gösterilmesi muktedirin anadilinin kıyısında, yanında anılmasının yol açtığı asabımızı bozmayın, daha fazla kendinize zulüm ettirmeyin!! sonucudan başka bir sonucu olmadığını idrak ettirecektir belki birilerinin kıt zihinlerinde heveskar bir biçimde şekillendirmeye doyamadıkları, oradan oraya sürdükleri, yollarını kesmeye nizamsız bir bütünlükte el birliğiyle koştukları asıl yaşanılır yaşatılabilir demokrasi mücadelesinin kuru sözle değil eylemle olabileceği gerçeğini hatırlatacak umursamaz göründükleri haklarından sadece bir günlüğüne feragat ettiklerinde kendilerini nasıl da köşeye sinmiş hissedebileceklerini fark ettirmektir bu bahis dahilindeki nihai aynalama, yüzleşme evresinde. Keza halkın temsilcisi olarak seçilmiş olmasına karşı muhalifliğini de korumaya devam eden!!! sesini çıkartan milletvekiline karşı devlet eliyle uygulanmış şiddetin unutkanlığını meclis kürsüsünde yüzümüze gösterdiği değneklerle birilerinin zihinlerine kazıyarak yeniden belirginleştiren kadın vekilin sözlerinin arasında duran "kusur, panzerden su sıkan değil, burada o tazyiki yaratan anlayıştır." cümlesinin gerçekliği üzerinde az biraz zihinlerini yormalarının gerekliliğini işaret etmektir. Edebilmektir. Her muhaliflik eden bir gün o can yakıcı, acı verici, tedirgin edici yıkımları yaşayacaktır gazlamasının neticesinde insanlığın tam da yerlerde süründürüldüğü Hayata Dönüş (operasyonu) ve Kahramanmaraş katliamlarının yıllar sonra bile neden bu kadar önem arz ettiklerini, nasıl eskisinden de beter halde cepheleşmelerin, şiddetin ivmesi arttırılırken insanların devekuşları gibi görmezden gelmelerinin sağlandığının ortaya serilmesi, o hep yakaladığımızı sandığımız muasır medeniyet seviyesine ulaşabilmek için önce bu boynumuza geçirilmiş ilmiklerin tümünden ciddi ciddi hesap sorulması gerekliliğinden geçtiğini bir kere daha ikrar etmeliyiz. Dahası yıllar yılları kovaladıktan sonra anma etkinliklerini bile, şirinlik muskası olarak uluorta kullanılmaya başlayan "reyiz" kalıbının aslına rücusu, şerliklerle dolu yüzünü bir kere daha Kahramanmaraş'ta gösteren elleri kanlıların! şiddetinin, tahammülsüzlüklerinin göründüğünü fark ettirmek, paylaştıkları muktedirliğin sorumsuzluklarında kendi paylarını da hissedilir kılacaktır. Yüzü olanlarının yüzlerinin kızaracağı ise muhakkaktır. İncitmekten, yakıp yıkmaktan, sindirmek için her yolu mübah sayanlar arasındaki ortaklıktan daha gerçekçil bir çıkarsama bizleri beklemektedir. Ucunun kendimize dokunmasını beklemeden yeterince söze, sese karışmak; hizya sokulduğumuz sınırların dışında olan bitenlerin tümü için daha çok ses vermek. Uyumadan, uyutulmadan...

...Fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya Deuss Ex Machina ile devam...İyi Haftalar...

Allame-i Ulul Arz’dan Ara Nağmeler
Shackleton Official
Shackleton At Myspace
Shackleton Artist Profile - Fabric London
Shackleton - International Times via The Fader
Kasai Allstars At Myspace
Kasai Allstars via Crammed Discs
Mukuba Special / Rubaczech Release Info via Boomkat
Muslimgauze Official
Muslimgauze Informative via Wikipedia
Muslimgauze - Mersenne - Undomondo
Muslimgauze - Elektronik Müziğin İslami Yüzü - Sühan GÜRER - Proodos
Muslimgauze - Sulaymaniyah Album Review - Henry SMITH - Brainwashed
Badawi Official
Badawi Informative On ROIR
Badawi The Index Showcase Prt. 1 - Dubwar Podcast
Grup Ses At Myspace
Grup Ses At Mixcloud
Grup Ses - Mersenne - Undomondo
Cengâver Myspace Sayfası
Cengâver Bandcamp Sayfası
Music For Non-Musicians Röportajı - Eylül AKINCI - Gönenç GÖÇMENGİL - Reset!
Melodica Deathship At Myspace
Melodica Deathship At Blogger
Melodica Deathship - Doom Your Cities, Doom Your Towns Album Review - Conor MCCAFFREY - State
Da Crime Posse - Ekşi Sözlük
Karakan - Ekşi Sözlük
Cartel - Dökümanter Haber - Dailymotion

Deuss Ex Machina genelgeçer disiplinlerden uzakta kalarak, deneysel öğeler ihtiva eden tüm müzik turlerine sonuna kadar kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. Bu bağlamda Ambient’dan - Weird Folk’a uzanan ses seceresinden alıntıları her Pazartesi akşamı 21.00-22.00 saatleri (GMT +2) arasında canli olarak Dinamo FM’den iliştirmeye devam ediyoruz.

Her Türlü Eleştiri,Öneri vs .İçin İletişim Kanallarımız;
Dinamo – misak[nospam]dinamo[dot]fm – Makina
Her Pazartesi Gecesi 21:00 -22:00 (GMT +2) arası Dinamo 103.8
---------------------------------------------------------
>>>>>Info Go-R-Sel
Democracy - Sheevey
Sheevy' Flickr Page

>>>>>Poemé
Rüzgarı Acıtan Doğu - Bejan MATUR

Geldim
Suskun ve kederli
Bıraktım kendimi toprağına
Kalbim bekle diyordu
Bir tapınak bu geç olmadan
Ama geciktim
Gölgesi kalmış duvarların
Kendileri gitmiş uzaklara

Doğu diyorum bazan
Rüzgarı acıtan doğu
Yeter mi anlamama
Avunmak için
Dörtlükler ve haritalar
Topladım çantama
Taşlar biriktirdim
Saçlarımı uzattım kahırla

Senden konuşan
O tuhaf kalabalığın ortasında
Baktım dağ göllerinin derin uykusuna
Görünen tüm yollara baktım
Gücüm yok
Acıyan yaralarını sormaya

Orada
Tanrının biliniyor kuşlar
Kadınlar tanrının biliyor kuşları
Ve soruyorlar ona
Tanrım ne yaptık sana
Kuşlarının kanatlarını mı kırdık
Ne yaptık sana

Tanrı sessiz
Annem kadar sessiz
Bakarak
Neden bekliyorsunuz burada
Diyordu kalanlara

Ah sevgili ten
Neden bekliyorsun burada
Alıp kokunu git
Git
O acı rüzgarın ardından

Kaynakça: Toplumdusmanı.net

Comments