Deuss Ex Machina # 440 - megzavarodott értelmek


Kay(ıp)bedenler K/lan+-Dereasonable (VV)arp Presents
Deuss_Ex_Machina_440_--_megzavarodott értelmek

04 Mart 2013 Pazartesi gecesi "canlı" yayınlanmış programın parça dizinidir.

>>>>>sesli meram muhteviyatı<<<<<
zb. Bering Strait - The Sea God (Apollo Records)
dl. Bering Strait - Deep Breaths (Apollo Records)
wx. Sam KDC - Alleviate (Auxiliary)
mt. Method One - Stalagmite (Auxiliary)
vq. Tineidae - Initial Phase (CRL Studios)
æ. Tineidae - Stellar Wind (CRL Studios)
æu. Thelem - Elemental Fears (Osiris Music UK)
çö. Thelem - Tarnished (Osiris Music UK)
ğy. Perverse - Somber (New Moon Recordings)
no. Perverse - Echolocation (New Moon Recordings)
on. Gantz - Siyam (Innamind Recordings)
yw. Gantz - Enso (Innamind Recordings)

megzavarodott értelmek
(440)

bilinmeyenlerden mürekkep, bildiklerden azade, bilindiklikten kayba ve gadre uğramış/tılmış her dönemeçte bu son dediğimizi bir kenara yazmış olmamıza rağmen asla nihayetlenmeyen bir döngünün var edilmiş olmasını düşündükçe iktidar aygıtının, devlet algısının suskun kılmak dışında bir seçeneğini ileri sürmediği yinelenesidir. haddizatında bilinesidir. suskunlaştırmanın farklı evrelerinde, her soluk alışta kendisini tümü birbirinden beter hallerde göstererek yaşayanları konumlandırması sıkıştırması ve köşeye kıstırmasını ve bir başına koymasını görebilmek mümkündür. ikrar edilesidir. yinelenesidir. ulaştığımız düzeyin sathındaki devinim olan bitenlerin tümü bir gerçeklikten kopartılırken bu kadarı artık fazla diyebileceğimiz şeylerin birer ikişer, ama az ama kararından fazlaca deneyimletilerek hepimizin yükü haline dönüştürülmesini eksiği olmaksızın sunumlandırmaktadır. göstermektedir. görebilmeye çabalayanlar için paylaşmaktadır! bunca perdelemeye rağmen, örtbas gayretkeşliğinin refakatinde görünenlerin pek çoğu suskunlaştırmaların hepsi birden, bir arada düzayak kılınmasını simgeleştirmektedir.

gündelikliğimizin telaşesi içerisinde ancak bir tekrarlama, beğeni yahutta paylaşım imkanına haiz olduğumuz görece kendi korunaklılığımızdan uzaklarda bellediğimiz şeylerin meydana çıkarttıklarıdır değinmeye çabalandığımız. kapı eşiklerimizin az ötesinde onlarca sorun yaşatılıp tecrübe ettirilmeye devam edilirken, hiç işimize gelmeyenlerine kulak tıkamaların illa ki sağırlıkla hemhal olmaların yahutta görmezden gelmelerin bu suskunlaştırma iklimini nasıl da daimi kıldığını meydana çıkartacaktır gösterecektir. anlamlandıracaktır elbette.amalara ve fakatlara irtica edile edile nihayetinde bütünü birbirleriyle benzeşen reflekslerin sergilenmeye devam edildiği bir zaman mevhumunda suskunluk diğer tüm donanımsal engelleyicilerle beraber erk ve iktidarın bizler için (hayrımız adına hep) planladıklarının hatırlatıcısıdır. erk topyekün günü dönüştürüp aşılmazlıklarla hemhal ettirirken ve donatırken bu sathın yaşayanlarının esas dertlerinin ne olduğunun bilinmemesinin bunca yüksekliği bunca enginliği üzerine düşünülesidir. biriktirilen düşünce ve fikriyatın salih düşünceyi kotarmasındansa haddizatında sürmekte olan bu kör döğüşünün bir devamlılığını sağlıyor olması düşündürücülüğünüyse korumaktadır.

dert edinilen / bellenilen sorunlarla ilgili, ilintili herhangi bir teşebbüs veyahutta sorgulama girişiminin tam da en başından saf dışına ötelenmesi gayretkeşliğinden bunları okuyabilmek mümkündür. okundukça, bilindikçe derdimizi işittirdiğimizi sandığımız konularda kimseciklerin ses seda etmemelerinin, hemen herkesin her şeyi çok bilmeye odaklanmalarının neticesinde kimin neye yandığının anlamlandırılamadığı, dahası önemsenmediği bir saik ortaya çıkartılarak, cismanileştirilmektedir. böylesine yarım yamalaklık içerisinde bir günde harcanıp, bir günde savunulup kenara fırlatılan onlarca fikriyat kırıntısına rağmen, işlevselliğini korumakta olan erk / muktedir dilinin ve pratiklerinin başımıza ördüklerini fark edebilmek ciddi, uğraşılası bir çabalanım eylemini gerektirmektedir. üstünkörü entelektüel faaliyetten, yahutta böbür böbür böbürlenilip durulan, hemen anlaşılmaz kalıplarla hemhal olunan cümlelerin ortaya serildiği bir vesikanın anlattıklarından daha gerçekçi olan şeyler bu devranda aramızda dolaşmaktadır görüyor musunuz? farkına erme zahmetine girişebiliyor musunuz?

bahisler ortaya serildikçe, mevzuların derinleştirilmeksizin, dönüştürülmeksizin her ne oluyorsa oluyor her defasında daha fenası başa getiriliyor olsa da pek de duyumsanmaması, önemsenmemesi hep ve istisnasız tekrarlanıp durulanların dahilindeki bit yeniklerini keşfedebilmek için daha nelerin başa gelmesi lazım gelmektedir? en önemlisi böylesi bir lüksümüz kalmış mıdır? ulaştığımız güncelliğin içerisinde tam da gündem olarak resmedilenlerin kıyısında köşesinde olup bitenler, bir avazda unutulacaklar kervanına eklentilenmeye çalışılanlara sadece dikkat! göz ucuyla baktığınızda bile nelerin tersi istikametinde yolların şekillendirildiğini, hepimizin o dar alanlara yönlendirildiğini anlamlandırmaktayken üstelik. bu satırlar dahilinde okuduklarınız, daha önce görüp geçirdikleriniz ile benzeş, tanıdık öğeler ihtiva edebilir. böyledir. bir yahutta daha fazla tekrarla duyumsatmaya çalıştıklarımız ortak yazgımız olarak sunumlandırılanların hepimizin geleceğinden, rotasında çalınan birer umut kıvılcımı olduğunun bilinmesine yöneliktir. öz kaybettirilip, sorgu ötelenip, hemen her şey unutturulmaya bağışıklık kazandırıldıktan sonra roboski kıyamı yakın geçmişte yapılan bir hata, kışlalarda yaşanan ölümler münferit olarak kodlanan birer intihar teşebbüsü, sokak, yaşadığımız mahalle ve yerleşkelerde yaşanan linç, işaretleme, hedef göstermelerin yekünü alışılageldik tabirle milli birlik ve beraberliğimizin birer tezahürü, uyaranı olarak değerlendirilmeye devam edilecektir.

bu meşhur edilmiş, sakız bellenmiş beraberlik savlayışı içerisinde nasıl saplantılı ayrıştırmaların diri tutulduğu görmezden gelinmeye devam edilirken bir yanda da barış temennilerinin şimdilik şşş fazla ses etmeyin sabote edilmesinlerle hemhal edilip durulduğu bir kara mizah sahnesi bu güncelliği donatır. ayrışmazı olur. esas ortalıkta kalıtlığını korumaktayken, gerçek bir yerlerden kendini göstermekteyken tutsak edilmiş insanların yanında aklın da rehin alınıp derdest edilmesine çabalanıldığı bir ülke artık hayal mahsülü değil tamamen gerçeğe evrilmektedir. kadın haklarının savunulduğu bir haftada, emekçi kadınların direnişlerinde bir başlarına konulmasından tutunuz, yürüyüş için toplandıkları kadıköy semalarında futbol izleyicisi olduğunu sanan gelgelelim politik egemen dilin ayrıştırıcı mevhumun tasdikcisi olmaktan kıvanç duyan bu vatanı böldürmeyecek erkeklerce! dövme sövme o yetmez hiddetin bir başka yüzü olarak linç etme gayretkeşliğine uzanan bir kastediş silsilesinin sahnelenmesidir gerçeğe evrilen. yahutta bir kaç gün önce sirkeci polis merkezinde cereyan eden saçlarını, başlarını yolup itip kakıp derdest edip ve yine bilindik hakaretlerle kadınların şikayetlerini duymak yerine nasıl biçimlendirilmiş, sinik bir biçimde paylaşılan işte "anarşıklar" yollu gösterilegelen haberlere malzeme edilen insanlara karşı gösterilen tahammülsüzliğin farkındalılığınadır bu gerçeklik bahsinde işaret etmek istediğimiz.

görülmesi gerekenlerin ve işitilmesi öncelikli olanların değil; iktidarın yönlendirdiği, müsammaha gösterdiklerinden gayrısının bilinmediği bir menzil bütünün yarım yamalak, eğri büğrü kılındığı bir demokrasi algısının daha uzunca bir süre bayağı kötürüm kalacağını belirginleştirmektedir. adalet tecellisinin uzun zamandır yaralandığı kan kaybetmeye devam ettiği bir ülkede istisnasız hepimizin davalarının neticesiz konulacağının bilindikliğinin ilanıdır. tebliğidir. yaşatılanlara dair kelamlar öylesine çok ve meram yazılmaya devam edilirken olan bitenler o kadar fazlaca ki, sadece sanal agora içerisinden derlenenlere göz attığınızda, bağlantıda olduğunuz, takip ettiğiniz sitelerde gördükleriniz bile bizim bu kadar kıt alanda denkeleme konusunda uğraştıklarımızdan daha hakkaniyetli bir ezcümleyi tanımlandıracaktır. şimdi yaşadığımız ülkenin kimliklerimizden azade, erkek, kadın veya lgbtt veya hiçbiri yahutta hepsi o, bu ve şu, türk, kürt, rum, ermeni, alevi, süryani, asuri, laz, çerkez, arap vd. inançlısı veya atesiti ile beraber bu menzilden yansımakta olanın hak etmediğimiz olduğuna dair kafa yorabilecek miyiz?

iktidarın, erkin ortalığı zapturapt altında tutma hevesinin, zincirlerinden azad kılınmış olan nefret ekiciliğin, kırmızı çizgiler edebiyatının, şu yaşamakta olduğumuz kara parçasını bildiğiniz adıyla sanıyla bir kara delik haline dönüştürdüğünün idrakına daha var mıdır? bu ülke dönüştürüle dönüştürüle kocmaman bir tımarhane haline dönüştürülmekteyken o platonun barındırdığı kara delik her birimizin çağrılarını yutup iç edeceğini, silineceğimizi unutmadan ses etmek ne zaman!. anı kayıt altına alanın merceğinden hayatlarımıza görmemiz, duymamız, bilmemiz gerekli olanları yekten sunumlandıran, olup bitenlerin ehvenden şerre seyyahlığını enikonu anlamlandıran bir 'tecrübe' hasıl olur. tarihin tekerrür edişinin ve her defasındaki muntazaman dakikliğini ortaya seren, gösteregelen bir tecrübe sürecine tanık olunur. ulaştığımız gayret ede ede vardığımızdan kıvançlanılan modern zamanlar denilen güncellikte, onun dahilinden hepimiz için önem arz edecek karşılaşmaların seslendirilmesine şahit olunmaktadır. mercek ne yana dönerse bir türlü görmeyip hep fırsatımız olmadığından hatırlamadıklarımız teker teker bir mizansen kurgusundan uzak, kurmcadan azade tam bir sunumu gerçekleştirir.

handiyse bile isteye manipüle edilen dilin, kelamın, yaşamın ve daha fazlasının enikonu hayatlarımızın ne hallere terk-i diyar edildiğini özetleyecektir. belki değil çoğunlukla engel veya mani olmalara korunaksız terk edilse de bir kez farkına varıldı mı peşisıra gidilecek-aranıp bulunacak hakkaniyetin tüm teferruatlardan arındırılmış özü kendisini sunacaktır. sunar. tecrübe ettirilenlerin hangi saiklerle örüldüğü, biçimlendirildiği çoğunlukla dikkate değer bulunmazken o sırada başa getirilenlerin, hangi şartlanmışlıkları ihtiva ettiğini çözümlemek, bu deney sahasındaki bireyler olarak kodlanan, anılan bizlerin takdirindedir. doğrunun tekten ibaret olmadığı artık belirginken, aleniyken kesin yargıların, değerlerimiz, ölçütlerimiz şimdi bunlardır diyerek sunulan çözümlemelerin, kollanıp, kol kanat gerilen saçmaların bir dolu tehditin, fiştekleyici nutkun bir telaşede hep birlikte sundukları tecrübe etmekte olduğumuz bu hengame düzenini-kaotizm yapısını daha manidar bir biçimde özetleyecek dellileri önümüze serecektir. ne ki çabalanmaktan gram imtina edilmesin. korkunun temelleri giderek sağlamlaştırılırken, keder ve yıkım hep bir yazgı olarak sunulup paylaşıldı. halen de bu doğrultuda doludizgin yayın' sürdürülüyor.

gerçeğin tam da önüne kurulan setlerin sorgulanabilirliğine müdahale edebilmek için böylesi bir tercihin halen makbül bellenmesi, el altında tutulması ve önemsenmesi iktidar aygıtının, tüm mekanizmasının sabit fikirliliğini eksik gedik olmaksızın yinelemektedir. o mekanizmanın sınırlarında tecrübeyi sınanışlardan ibaret hemen her şeye sessizliği zorunlu kılan, bir dayatım haline evrilmesi görülebilecektir. zaman akışı dediğimiz bunca hızla ilerletilirken, yahutta biz öylesine kaptırıp gitmişken bu tükeniş hızına üzeri toz kaplanmış algıların halen geçer akçe olarak değerlendirildiği, çözümleme diye sunulduğu, ilaç diye reçete edildiği gösteregelendir. korku mübalağasız kafaya kakıldıkça sorgu önemini yitirmektedir intibası sürekli tekrar edilip durulur. sorguların çizgi dışılığı, aşırlık olarak değerlendirilmesi fazla ses çıkartmayın, aman konuşmayın, hiç ama hiç elleşmeyin, yolumuza mani olmayın boylamlarında envai çeşit uyaranlarla sürdürülen her ne oluyorsa kötü / fena o araya denk getirilirken suskunlaşmak tek kurtuluş, kazasız belasız yaşam formülü olarak naklen duyumsatılır.

bizim yerimize düşünen taşınan, kararlar alıp uygulayan sonrasında vazcayan, karar hükmünde kararnamelerin olapan prosedürün gereği olarak değerlendirildiği, maksat iş yapıoruz kardeşim vurgu ve çalımının yinelendiği, gerçeğin peşinden gidiyoruz elbette bulacağız tüm soruların yanıtlarını diye kurulan uzun kelimelerle donatılmış komisyonların toparlanıp, çay kahve içip bolcana geyik çevirip neticesiz ve sonuçsuzluğun, malumun ilamının resmi geçidine kadar bu reçetelenenleri görebilmek söz konusudur. ağzımızın payı, halkımızın layığı diye hepimize pay diye takdim edilir. ulaşılan menzil topyekün adıyla, sanıyla bir fecaatken, başlı başına öyleyken halen bunun sineye çekilebilir şeyler olduğunun vurgusu eğriliği netleştirerek sorgunun neden lazım geldiğini hatra düşürecektir. anlamlandırmaya çabalandıklarımızı aracısızca özetleyecektir. günün getirdiklerinde olumlanabilir tüm yansı, unsur ve hareketlerin daha temelleri atılırken saf dışına iteklenmesinin farkına erildikten sonrasına dairdir sözlenişimiz. umutsuzluk nam edim öylesine kolayca bünyeye sirayet ettiriliyor ki bünyeye her ne yapılırsa müdahil, muhalif olarak kalabilmek, onu sahiplenmek belirli başlı kriterlere göre değil vicdana göre şekillendirilebileceğini hatırlanası bir odağa kaçıp göçmeden, vazcaymadan yerleştirmektedir.

içinde kalakaldığımız gündem heyhulasında önemsiz olarak atfedilenlerin yekten tek bir karede sunduklarının, gözden akıldan uzak tutulanların hepimizin asıl sorunları olduğunu vurgulamaktadır. yanlışı daha yanlış ile onarmaya girişerek!, evirip çevirerek, topu boşa çevirerek ulaşılan sıfır tolerans menzil tecrübe ettirildiğimiz bu hayat döngüsünün nasıl bile isteye düşünmektense sorumluluklardan feragat etmeyi vaaz ettiğini canlandıracaktır, farkına vardıracaktır. biteviye dört nala süreğenleştirilen tahakküm kendi lehçesini, tavrını ve iktidarını kotarırken bunu hemen hiç çekincesizce hala dayatırken ortaya çıkan resim bütün sathın tecrübe dediklerimizin aslen ne olduğunu belirgin kılmaya muktedir olacaktır. teferruatlardan arındıracaktır. hak ve hukuğun gak ve guguk haline dönüşümü, her fenayı tecrit ve operasyon dahilinde olan bitenlerin, durmadan yaftalananların birlik ve beraberliğimize kasteden nifak tohumları olduğunun yinelendiği bildik teranelerin, özgürlük nam edimin kuşa döndürülüp artık aleni bir biçimde var / yok arasına sıkıştırılmasını muktedirin hegemonyasının tamamiyle insana özgü edimleri lağvetmek üzerinden yol aldırıldığını netleştirmektedir.

özgürlük mevhumu, düşünsel randıman, geniş açı ile farklı perspektiflerin buluşması, çoğul katmanlarla medeniyetler beşiğinde! yeni söylemler yakalayabilmenin önemsiz ve gereksiz çabalanımlar halinin ortaya serimlendiği giderek çölleşen bir 'vatan' tahsis olunur. günyüzüne çıkartılır. vurgulananlar sadece düne dair, yahut ana dair bir çıkarsayış, kurtuluş meselesi ya da sıra savma teşebbüsü değildir. ulaştığımız noktada pınar selek ile roboski kıyamının, davutpaşa işçileri ile hey tekstil direnişini kotaran işçilerin, kışlada nedense 'muvazzaf' askerlik sürelerinin nihayetlenmesine yakın intihar eden askerler ile yerlerinden yurtlarında hayatta, ayakta kalma mücadelelerinde ket vurulup sesleri solukları her dem kesilmeye çalışılan lgbtt bireylerinin başlarına getirilenler veya topyekün kentsel dönüşüm, rantsal bölüşüm davasına kurban eylenen yersiz, yurtsuz konulanlar beraber yan yanadır. öteki denilenlerin bir aradalığınadır vurgu. bir farkındalılık sağlanacaksa bu birbirinden ayrısız gayrısız bir biçimde birbirinden haberdar olmayan on binlerin, yüz binlerin birbirlerinin seslerini işitmesinden geçmektedir. ses yaygınlaştırıldıkça muktedirin kakofonisini alaşağı edebilmek için bir umudumuz olacaktır. bir umudumuzun varlığı hatırlanacaktır. zamanın ruhundan kopup gelen...

>>>>>Bildirgeç
Ölen Yattığı Yerden Katil Gizlendiği Delikten Belli - Gözde BEDELOĞLU - Birgün*

Bundan 3 ay önce, Meclis Uludere İnceleme Alt Komisyonu’nun Roboski katliamıyla ilgili incelemelerini tamamlayıp rapor yazım aşamasına gelmesiyle, Roboski'de yakınları öldürülen aileler Meclis'e giderek siyasi parti gruplarını ziyaret etmişti. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, saldırıdan Başbakan'ı sorumlu tutan aileleri bir güzel azarlayıp, ülkeyi yöneten partisinin sorumluluğunu hararetle üzerinden silkeleyivermişti. Öyle ya, sümme hâşâ bir şey söylenemez, hesap sorulamazdı ne Başbakan'dan ne partisinden ne de vekilinden. Analar ağlamasın, diyen Erdoğan'ın, katliam sonrasında kendisi yerine eşi Emine Hanım'ı Roboski'ye göndermesiyle yakalamaya çalıştığı 'ılımlı' hava, Ünal'ın 'siz kendinizi ne sanıyorsunuz' tavrının desteğiyle esmeden kayboldu. Saldırıda oğlunu yitiren Hediye Öncü, Emine Erdoğan'ın Roboski ziyaretinde kendisine verdiği beyaz yazmayı, "Bunu kendisine verin" diyerek iade etti.
                                                                 
Bu tutması zor, taşıması ağır mendil Emine Hanım'a ulaştı mı bilinmez ama; Başbakan Erdoğan'ın önce ağlamasınlar, dediği, sonra da barış sürecinde başrol verdiği anaların kucağına, acılarını katlayacak bir rapor bıraktı partisi AKP. Katliamın üzerinden geçen 15 aya rağmen açılan soruşturmada bir ilerleme kaydedilmediği gibi, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere İnceleme Alt Komisyonu'ndan da katliamı aydınlatacağı yerde karanlıkta bırakmak isteyen bir rapor çıktı. TSK uçaklarından atılan bombalarla paramparça edilmiş 34 yurttaşın ölümünden sorumlu kişileri ortaya çıkaracakken, AKP'nin oylarıyla kabul edilen rapor, 'bizim çocuklar yapmış yine bir hata' genişliğindeki klasik devlet utanmazlığının üç maymun hikâyesiyle dolu.

Katliamın asker-sivil arasındaki koordinasyonsuzluktan doğan bir kaza olduğu üzerinde durulan raporda, sorumluluğu ve hatası bulunan tek bir kişi bile işaret edilmiyor. Ortada kimden emir aldığı belli olmayan bombacı uçaklar var. Memleketin sahibi olduğunu ilan eden her düzen aşığı gibi görülüyor ki, AKP de kendi ordusuna kavuştuğundan beri, devlet asker elele karanlığa doğru maraton koşusu devam ediyor. İnsan Hakları Komisyonu'ndan insan yerine devlet hakkını gözeten bir sonuç çıkaran vekillerin de ileri demokrasinin birer neferi olarak pazarlanması baştan ayağa riya kokuyor. Heron görüntülerini değerlendiren, hedefi belirleyen, istihbaratın kaynağı, vur emrini veren... kim, kimler? Rapora göre yoklar. Devletin kendi yurttaşlarını savaş uçaklarıyla bombalayıp öldürmesini araştıran komisyondan çıkan raporda ne Genelkurmay Başkanı ne de Hava Kuvvetleri Komutanı'nın adı geçiyor! Ölenin yeri yattığı topraktan, katilin yeri gizlendiği delikten belli...
                                                                   
AKP oylarıyla kabul edilen raporda sorumlu yok, suçlu yok, hata yok, özür yok, hele insan hiç yok! Sonuç gösteriyor ki, komisyon 15 ay boyunca iktidarı ve askeri bu işten nasıl sıyıracağını hesap etmekle uğraşmış. Devleti insanın üzerinde gören anlayış, düzenlediği bir 'kanlı elleri yıkama operasyonu'yla daha olaydan 'lekesiz' kurtulma telaşında. Demokrasiyi, insan hakkını, adaleti ara ki bulasın! Çoğu çocuk 34 kişi, TSK'ya ait savaş uçaklarından atılan bombalarla öldürüldü. Tek bir sorumluyu bile işaret etmeyen bu rapor, katilleri saklayıp katliamı meşrulaştırma gayretinde. O uçaklar yanlışlıkla havalanıp yanlışlıkla bombalarını düşürmediğine göre ortada kasıt yok demek, devletin kendini aklama çabasından başka bir şey değil. Sormazlar mı şimdi; üzerinde kanını taşıdığın insana nasıl uzatacaksın barış elini, diye. Tabii, kedidir kedi...

* Akla düşenler, yola çıkıldıkça derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. Akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. Derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. Bahis açtıklarımız anaakımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. Etmekten bir özenle, koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla. Dillendirmek meramı zorlaşırken, sözcükleri laletayin bir iliştirmeden azade hasılı kelam söz haline dönüştürmek, derdin görünür ve bilinirliği üzerinde kalem oynatmak tek başına giderek zorlaşıyor. Bu aralıkta kelam dönüştürülürken anlamların peşinde günün okumalarına ulaşmak için yazılar yardımımıza koşuyor. Gözde BEDELOĞLU'nun Ölen Yattığı Yerden Katil Gizlendiği Delikten Belli başlıklı yazısı bu minvalde değerlendirilebilecek, bir kaç tümceyle sınırlandırmak zorunda olduklarımızdan daha detaylısına ulaşabilmek için önemli bir meramı meydana çıkartıyor. Yazarın ve Birgün Gazetesi'nin anlayışlarına binaen makaleyi sayfamıza alıntılıyoruz.


...Fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya Deuss Ex Machina  ile devam...İyi Haftalar...

Allame-i Ulul Arz’dan Ara Nağmeler
Okuma Parçası
Uludere'yi Unutma! - Emrah DÖNMEZ - Youtube
Roboskî'de Barış İçin Aktivite
Belgesel: Ağlama Anne, Güzel Yerdeyim - Ümit KIVANÇ
Gerze Halk Direniş Korosu - Özilhan'a İnat Biz Yeşili Severük - Youtube
Campaign Ad via Guardian - Freedom For Abdullah Öcalan
Zeka Değil Demokrasi Özrü! - Kejê BÊMAL - Evrensel
Referandum Strikes Back? - Foti BENLİSOY - Antikapitalist Eylem
2009-2013 Çözüm Sürecinde Üç Dönemeç - İrfan AKTAN - Bianet
Ölen Yattığı Yerden Katil Gizlendiği Delikten Belli - Gözde BEDELOĞLU - Birgün
Roboskî’nin Üstü Örtülemez - Muzaffer AYATA - Özgür Gündem
AKP’lilerin Roboski Raporuna Tepki Sürüyor - Muhalefet
Uludere Raporu Kabul Edildi: 34 Kişinin Öldürülmesinde Kasıt Yok! - Hülya KARABAĞLI - T24
Kürkçü: Uludere'nin Sorumlusu Rapor Taslağında Yok - Ekin KARACA - Bianet
Uludere'ye Karartma: AKP, Taslak Raporu Komisyon Üyelerine Bile Vermeyecek - Ayşe SAYIN - Başka
Olay Roboski'de Geçiyor - İlhan CİHANER - soL
Bir Resmi Görüşümüz Daha Mı Oluyor Acaba? - Yetvart DANZİKYAN - Radikal.com.tr
Kürtlerin Mücadelesine Yanlış Yaklaşım ve Lobiler Gerçeği - Mustafa KARASU - Yeni Özgür Politika
Devlet’e Rağmen Devlet’le Yüz-Yüze Bir Müzakere - Selah KEMALOĞLU - Rojeva Kurdistan
Egemen'siniz Gerçekten - Kemal BOZKURT - KB' Radikal Blog
Turkey Renews Focus On Ending Its Long Conflict With Kurds - Tim ARANGO - NY Times
Çözüm İçin Herkes Konuşsun, Devrimciler Sussun Mu? - Rıdvan TURAN - Sosyalist Demokrasi Gazetesi
Barışa Evet Sivil Diktatörlüğe Hayır - Alper TAŞ - ÖDP.org.tr
Mikail Aslan: Barış İnsanları Cezbediyor - Evrensel
Polaris Sevag Enk! Em Tev Sevag’ın! Hepimiz Sevag’ız! - Melis TANTAN - Sendika.org
Er Sevag Balıkçı'nın Annesinden Mektup Var - Ani BALIKÇI - Evrensel
‘Oğlumu Askerde Öldürdüler, Bir Tabutu Bile Çok Gördüler’ - Doğu EROĞLU - Asker Hakları
Büyüttüm Besledim Asker Eyledim - Ali Duran TOPUZ - Utay
Kısır Bir Döngüye Mahkûm Edilenler: Vicdani Retçiler - Sultan ARINIR - Kültür Mafyası
Seyda Selek: Sonunda Biz Kazanacağız, Çünkü Haklıyız - Çiçek TAHAOĞLU - Bianet
Bir, İki, Üç Yetmez. Dört, Beş, Altı Olsun... - Ahmet KILCI - Marksist.org
Yargı Paketi Çözümü Güçlendirmekten Uzak - Sultan ÖZER - Evrensel
Sarkozy-İNŞ Kafası Yürürlükte: Kitleler İçin Demokratik Gaz Bombaları - Serra TORUN - Bir + Bir
Ev, Evli, Evcil - Melike UZUN - Mühim Hadiseler Enstitüsü
Maşide Ocak Röportajı - Doğu EROĞLU - Türkiye'den Şiddet Hikayeleri
Tanıklar: Polis, Öner'e Çarpıp Sürükledi - İdris EMEN - İsmail SAYMAZ - Radikal.com.tr
Barış İçin Kadın Girişimi: Kadınsız Barış Olmaz - Başka Haber
'Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz' - ETHA
Kadınlar Karl Marx’a Ne Borçludur? - Clara ZETKIN - Haber Fabrikası
Kadınlar, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’nü İşgal Etti: Karakolda Kadınlar Polis Saldırısına Uğradı - Sendika.org
Kadınlar Sirkeci Karakolu Önündeydi: "Polislerin Bu Gözü Dönmüş Kadın Düşmanlığının Sebebi AKP’dir" - Halkevleri
Kadın Süründürme Evi - Tuğba TEKEREK - Taraf - DYH
Türkiye'de Kadın Olmak - Zülâl KALKANDELEN - Cumhuriyet Pazar Dergi
Dördüncü Tür: Kadın - Şizokrat - Aşağıdan
Direnişin Yeri: Kadın Bedeni  - Ali Murat IRAT - Birgün
Bir Gömlek Fiyatına Çalışan Kadınların Direnişi - Meydan Gazetesi
Bir 8 Mart Hikayesi: Bir Pariya'nın Yaşamı - Taner ADAY - Muhalefet
Soluk Borumuz Vakad'a Kapatma Davası - Zozan ÖZGÖKÇE - Demokrat Haber
Namusname - Erdoğan ZAMUR - Rojeva Kurdistan
“K” 1 Mart’ta Yayınlandı - Yasemin KENNEDIE - Madam Brownie
'Ateist Süt Anne Olur Mu?' - Akşam
Handan Koç’la “Muhafazakârlığa Karşı Feminizm”: Düşmanı Tanımak Önemlidir - Ayşegül OĞUZ - Merve EROL - Bir + Bir
Kars'ta Öğrencilere Saldırı - Yüksekova Haber
Kars'ta Gözaltında Cinsel Taciz: Üniversite Öğrencisi Kamera Bulunan Odada Çırılçıplak Soyuldu - Başka Haber
Medyanın Bakan Yağlama Operasyonu Yalan Çıktı! - Muhalefet
Prof. Ayşe Buğra: Anadolu'da Gülen Cemaati Tedirginliği Var - Hazal ÖZVARIŞ - T24
Azınlıklar ve Mezarlığın Üzerindeki Okul - Meltem ORAL - Özgür Gündem
Tüm Telefonları Dinlemek Bir F-16'dan Ucuz! - PINAR ÖĞÜNÇ - Radikal.com.tr
5 Mahkum Göz Göre Göre Yanmış - Yurt
Nihayet: Devrimci Bir Çıkış İçin Somut Bir Öneri? - Servet MESKENOĞLU - Haber Fabrikası
Erdoğan İşçilere Sesleniyor - Anadolu Ajansı - Kaynakça Yetvart DANZİKYAN
"Demokratik ve Hukuki Haklarımızı Sonuna Kadar Kullanacağız" - İMC Çalışanları
TGS: IMC Emekçilerinin Yanındayız - Evrensel
Sansürlenen Hasan Cemal Olan Bitene Ne Dedi? - Gazeteciler.com
Merhaba Terörist Arkadaşlar! - İnsan Haber
Cumhuriyet, Mustafa Sönmez’in Değişim Önerisine İşten Çıkarmayla Yanıt Verdi - Sendika.org
Bakan Asgari Ücretlileri Kızdıracak - İnternet Haber
Devlet(in) Tiyatrosu: Kapatmak ve Ötesi - Emrah ASLAN - Mühim Hadiseler Enstitüsü
Düğümlere Üfleyen Kadınlar,Arap Bahar'ı ve Türkiye - Mütecessis Seyyah - MS' Blog
Washington's Misplaced Support For Turkey's Erdogan - Luke MONTGOMERY - Washington Times Communities
Resource: "The Children’s Chances Website Allows You To View Maps Of Key Policies For Children’s Healthy Development" - Children's Chances
Hatay'ın Tamamını Fişlemişler - soL
Vatandaş Türkçe Konuşmuyor! - Roni MARGULIES - Marksist.org
Devlet Bizi Ne Yerine Koyuyor? - İşçi Mücadele Derneği
Samatya Olaylarının Zanlısı Ermeni Çıktı Diye Tüm Kabus Bitti Mi? - Erdal DOĞAN - Demokrat Haber
Soykırımın Ekonomi Politiği - Ragıp ZARAKOLU - Evrensel / Azad Alik
Mari Hovhannisyan’ın “Geçmiş ve Geleceğin Çatışması, Ermeni Soykırımı’nın Toplumsal Hafızası ve Türk İnkârcılığı” Kitabı Hakkında - Tehmine MARTOYAN - Aykırı Doğrular
Ermeni Edebiyatından Bir Yazar Adı Söyleyebilir Miyiz? - Emel GÜLCAN - BiaMag
Kült Neşriyat: Ontoloji Öldürmez, Sakat Bırakır - Barış YARSEL - Futuristika
Şifrepunk (Cypherpunk): “Çağımızın El Kitabı” Adayım - Ahmet A. SABANCI - Aşağıdan
Metin YEĞİN: Chavez Devrimin Babası Değil, Oğludur - Ali TOPUZ - Rusya'nın Sesi
Hugo Chavez: Bir Siyasetçiden Ötesi... - Mahmut HAMSİCİ - BBC Türkçe
Chavez’in Ölümü Ezilenlere Büyük Darbe - George GALLOWAY - Gerçeğin Günlüğü
Venezuela’yı Dünyaya Mal Etti - ANF
Tariq Ali: Hugo Chávez And Me - The Guardian
Sean Penn: The Truth About Chavez and Castro via Video Nation
Hugo Chávez Kept His Promise To The People of Venezuela - Oscar Guardiola-RIVERA - The Guardian
‘Chávez Hasta Siempre’ - Geoffrey HAWTHORN via LRB Blog
Bir Belgesel: Devrim Televizyondan Yayımlanmayacak - Sendika.org
Venezuela Devrimi ve İktidar Sorunu - Sinan KARASU - Militan.net
Kahrolsun Sabotörler - Kadir CANGIZBAY - Birgün
Gururlu Fakir - Kemal BOZKURT - KB' Radikal Blog
İznim Bitti Yeniden Merhaba! - Halil SAVDA - Yeni Özgür Politika
Hayde Kızlar Deyelum Lafun Aykirisini: “Enni Vorsi Maktoba Na Var On Maktoba On”* - Meydan Gazetesi
…sanki güzelim bir gül. - Yazgı R. - proscenium arch


Bering Strait Official via Facebook
Bering Strait 10 Favourites - Sebastian HINZ - HHV
Bering Strait Mix For NCHTSCHD Radio Show via Urgent.FM
ASC / Auxiliary Official
Sam KDC Official via Facebook
Method One Official via Facebook
Auxcast Vol. One Stream via Auxiliary' Official.FM Page
Tineidae Official via Facebook
Tineidae Informative via Tympanik Audio
Tineidae - Random Signal Analysis Album Review By Bruce via Idie:Youdie
Thelem Artist Page via Soundcloud
Thelem / Q & A via Shadow Forces
Thelem - Harmonic Fractals Official Download
Perverse Official via Facebook
Perverse Interview via Dubsilo
Perverse - New Moon Podcast Vol. 4 Official Download via Soundcloud
Gantz Official via Facebook
Gantz Artist Page via Soundcloud
Gantz - Sub.Mingling & Podcast via Sub.Mission


Deuss Ex Machina genelgeçer disiplinlerden uzakta kalarak, deneysel öğeler ihtiva eden tüm müzik turlerine sonuna kadar kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. Bu bağlamda Ambient’dan - Weird Folk’a uzanan ses seceresinden alıntıları her Pazartesi akşamı 21.00-22.00 saatleri (GMT +2) arasında canli olarak Dinamo FM’den iliştirmeye devam ediyoruz.

Her Türlü Eleştiri,Öneri vs .İçin İletişim Kanallarımız;
DinamoPromos Please SendMakina
Her Pazartesi Gecesi 21:00 -22:00 (GMT +2) arası Dinamo 103.8
---------------------------------------------------------
>>>>>Info Go-R-Sel
austerity vs prosperity via propaganda times' flickr page

>>>>>Poemé
Kimlik - Özlem Tezcan DERTSİZ

uzak bir savaştan aldığım
derin gül yarası
kadın olduğum için mi?

elleri çamura bulanmış kentlerin
saçıma sürdüğü kış,
buğulu camlardaki çocuk yüzlerin

seviştikçe azaldığım,
sesinden çaldığım yaz
radyo dinleyen akşamları
yatağıma aldığım

yaşlı bir haritada
ikiye bölünürse nehir
hangi ozan
depremi önceden sezinleyebilir

gerildi yay, salındı söz
kimlikleriniz


sevdiğim dizelerin cinsiyeti: insan...

kaynakça: şiir.gen.tr

Comments

pom3granade said…
selam makina,

ağılımızdan neşeli nağmeler göndereyim istedim makine-i alİnize ve makina ahalinize.

http://www.cosmosheldrake.com/

ritminiz daim olsun,
acemnarı
Unknown said…
Tamer Şengül ft. Aslı Güngör - Night Call (Coming Soon)



www.facebook.com/tamersengulofficial