sesli_meram_279_//_karşı_151_//թողարկում
13 ekim 2020 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
x- Armenez - Signals (The Mob Recordings)
x- Armenez - The Beacon (The Mob Recordings)
x- Waeys - Ephemeral (Critical Music)
x- Waeys - Mist (Critical Music)
x- Modu - Harbourside Rave (C4C Limited)
x- Modu - Step Jump (C4C Limited)
x- Neve - Flying Cats (feat. DNN) (The Dreamers Recordings)
x- Neve - Lions House (feat. Samurai Breaks) (The Dreamers Recordings)
/////arz-i-hal
"Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofis Direktörü Nils Muiznieks imzası ile yayınlanan açıklamada, yargılama süreci “utanç verici” olarak nitelendirilerek, Türkiye’ye Osman Kavala’yı serbest bırakma ve adaleti sağlama çağrısı yapıldı. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Yaklaşık üç yıldır cezaevinde tutulan Osman Kavala’ya şimdi de başka bir temelsiz ‘casusluk’ suçlaması yöneltiliyor. Osman Kavala, bu yeni iddianamedeki ‘casusluk’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 20 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya. Kafkavari tabiri aşırı kullanılan bir klişe haline gelmiş olsa da Osman Kavala’nın durumu için kaygı verici ölçüde uygun bir tabir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi geçen aralık ayında verdiği kararla Osman Kavala’nın uzun süreli tutukluluğunun hukuka aykırı olduğuna ve ‘art niyet’ taşıdığına hükmetti. Buna rağmen Türkiye, bu bağlayıcı kararı uygulayarak, Kavala’yı serbest bırakmayı reddediyor. Bir kez daha, Türkiye’yi, Osman Kavala’yı cezaevinden serbest bırakarak, intikam amacı taşıdığı açıkça görülen suçlamaları düşürmesi çağrısı yapıyoruz ve Türkiye’yi Kavala’nın maruz kaldığı bu utanç verici adaletsizliğe son vermeye çağırıyoruz.”
Cürümler var edilmeye devam olunuyor. Osman Kavala gibi, toplumsal temayül ve müşterek bahislerin savunucusu olan bir insana reva görülenler dahi ülkede gündem değil tam tersine, baskıcı rejimin hedef almalarına rehin olan medyanın vurdumduymazlığı ile geçiştirilmeye çalışılıyor. Bütünüyle bir menzilde suçlu kılınmak istenen sıradan insanların var ettiği mücadele dinamikleri olduğu, uydur kaydır, kes yapıştır iddianameler ile birlikte güncelleniyor. Bir asra yaklaşmış olan demokrasi ediminin yıkımındaki aralıksız yıkım halinin güncelliği karşımıza çıkıyor. Böyle bariz, bu kadar afaki, bunca açık bir biçimde çürümeye namzetlik içerisine terk edilmiş olan ol demokrasi ediminden geriye hiçbir şey kalmayacaktır, yaralardan gayri, Osman Kavala’ya yönelik ithamların açıkta bildirdiği, hepimize bu devlet aklının paylaştırdığı bu bahistir.
Çürümenin var ettiği katran karası konuşulmuyor. İçteki yıkımı örtbas edebilmek için günbegün dışarıya saran, saldıran, çemkiren bir ülkenin hakikati karşımıza çıkıyor. Olan, olmakta olan ve olası geleceğin pratikleri her durumda şiddetle, nefret ve ayrımcılıkla bir ve beraber kurgulanıyor. Devlet devletliğinin gereğini yerine getirirken sıradan hakkını da bu sahadaki öteki sandığının yaşama hakkı / tahayyülü ve istencini de içte, dışta, aralıksız ve fasılasız bir biçimde derdest ediyor. Hayat meselinden bahisler açılmazken, kötülüğün tüm katmanları pare pare ilmik ilmik yaygın medyadan, sokağa empoze ediliyor. Devletli şiddetini, linç kültürünü, ötekileştirmeyi bir normatif kılarken hayat artık onarılamayacak halde çürüme terk ediliyor. Bir denek sahasında, aralıksız şiddete rehin, kötülüğün anbean yinelene geldiği bir toprak parçasında kime ne hayat verilecektir, sahiden düşünüyor, sahi ama sahiden de anlıyor musunuz? Bu istikamette, şu ismi yeni denilenin çukur kılınması gayretinin sonuçları ne olur artık anlıyor musunuz? Çürüyoruz… Nefes alamıyoruz… Her gün biraz daha, her an bir kademe daha…" sesli meram
Comments