sesli meram 316 -- չարախնդություն

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_316_//_karşı_188_//չարախնդություն

06 temmuz 2021 salı günü yayınlanmış programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
1- Silver Dust - Evil Earth (None60)
2- Arlow - Bear Dub (None60)
3- Hathor - Lustrum (None60)
4- Joakuim - Nocturnal Jazz (None60)
5- Mauoq - Jallo Ride
6- Margaris Kid - Roundmoor Gardens (None60)
7- Oliver Yorke - Replaced (None60)
8- 3VS - Elevated State (None60)

/////arz-i-hal
"Hayat bu kadar bedelsiz kılınan bir meseledir. Adalet, yargı, eşitlik, hak ve hürriyet bahsi, onca meselde zikredilen edimlerin çürümesi devamlılığa kavuşturulandır. Bakur Kürdistan sathı mahallinde kolluk / devletli tarafından katledilen kaçıncı insandır Surmi İnce. Bir sahadaki yaşama düşürülen gölge kafi gelmez, geçmişte, yersiz yurtsuzlaştırma, tehcir, hemen arkasından Türkleştirme, daha sonrasında zorbalıkla hizada tutma bahisleri sahnelenen bir menzilde daha çok değil altı yıl önce ablukaya alınmış bir düzlemde hedef hep sıradanın hayatıdır. Bunun ayırtına varan kaç kişidir. İnce’nin katledilmesinin ardından çıkagelen gasp edilmiş adalet tahayyülü nasıl okunabilir. Bir asırlık bir yaranın ta kendisine dönüştürülmüş olan Kürd Sorunun da Ermeni, Süryani, Pontos ve Alevilere yönelik taarruz, şiddet ve yok etme, linç ettirme pratiklerine benzeş kılındığı bir yerde hiçbir canın kıymeti yok mudur, sahiden de hayat bedava mıdır, nedir yani?

Yaralar, bereler, kör karanlıkta bahçesine bahar gelmemiş bir ülkenin yüklenmeye devam ettiği her türden çürüme bahisleri ile kuşatılıyoruz. Hiçbir yaranın ederi, meseli, yıkımına dair birkaç gün boyunca sorgusu mümkün kılınmıyor. Bir yaşam sahası, bir ev olduğu hal ve gidişat ortadayken hala iddia olunan bir menzilde yaralar, bereler çoğalıyor. Tastamam devletin her neyi var ettiği bütün bu gümbürtüde sorgulanmıyor. Cürümler, yenileri için bir odak halini alırken, yıkımlar, cinayetler, kör karanlıkta bırakılıyor. Ankara’nın tozlu raflarına terk edilecek nice sorgu hala toplumsal bir müşterek nidayı, hesap verin çağrısını bekliyor. Laf olsun diye değil, doğrudan! Cürüm ve tahakküm hamleleri, suçlar ve yıkıma meyil ettiren her şey, günü de geleceği de bir şimdi bahsini de tüketen her şeyden hesabını sormak, bunun elzem hali bir kez daha hakikate dönüşüyor. Onca yaranın, şu kadar ağır tecrübenin, başkasına getirilmiş olan felaketlerin hepimize her an denk gelebilecek olmasının bilinciyle, sorgu öyle, meram böyle ortada duruyor. Adalet! Adalet! Adalet!" sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları her salı akşamı 21.00-22.00 saatleri (gmt+3) arasında karşı radyo'dan iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on yedi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Լսե՛ք -- Վլադիմիր Մայակովսկի

Լսե՛ք,
չէ՞ որ, եթե աստղերը վառում են,
նշանակում է՝ դա մեկին պետք է,
նշանակում է, որ մեկն ուզում է, որ դրանք լինեն
նշանակում է, որ մարգարիտ է անվանում մեկը
այդ ցայտուքներին,

և կեսօրվա փոշեհողմից ծվատվելով՝
իրեն Աստծու մոտ է գցում,
վախենում է, որ կուշանա,
լաց է լինում,
համբուրում է նրա ձեռքերը ջլուտ,
խնդրում է, որ լինի աստղ անպայման,
հետո գնում է հուզված,
բայց արտաքուստ խաղաղ,
հարցնում է մեկին.
-Բայց հիմա լավ ես, չէ՞,
չես վախենում, չէ՞:

Լսե՛ք,
չէ՞ որ, եթե աստղերը վառում են,
նշանակում է՝ մեկին պետք է դա,
նշանակում է, որ անհրաժեշտ է,
որ ամեն գիշեր
գոնե մի աստղ
վառվի
տանիքների վրա:
1914

Comments