sesli meram 392 -- անվավեր

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_392_////անվավեր

17 ocak 2023 salı günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Inigma - White To Black (feat. Leo Wood) (Fokuz Recordings)
02. Inigma - Carousel (feat. Leah Rye) (Fokuz Recordings)
03. Wez Walker - Breath In (DNBB Digital)
04. Wez Walker - Passing Time (DNBB Digital)
05. Mage - Running From The World (Kill Inc Drum & Bass)
06. Mage - Prayer (Kill Inc Drum & Bass)
07. Rezilient - Faith In Me (Fokuz Recordings)
08. Rezilient - After The Dark (Fokuz Recordings)

/////arz-i-hal
"İki bin yirmi üçün henüz ikinci haftasındayız. Daha ayı yarılamadan var edilenlerin tümü, yekun olarak hanemize bir eksiltme olarak çoktan kaydedildi. Bütünüyle, doğrudan ve hiç kesintisiz olarak kuşatma hali, ümidi, umut denileni, yaşamın merkezinde kendiliğinden o var edilebilen bir tahayyüller toplamını, ihtimalleri çoktan yuttu. Her zamanki gibi, henüz yirmi dört saati aşmayan ümit var olma hallerinin nasıl da bile isteye pusuya konulduğunu görmek, olan bitenin nasıl benzerine ender rastlanacak bir tahakküm toplamı olduğunun o ayırtına varmak daha on gün / on beş gün geçmeden var edilir. Bir ülkenin, bir yerin, alan, sahanın yaşamla olan teşviki mesaisi yeniden karanlığın kollarına rehin edilir. Ne olacağı, neye varacağı artık muğlak kılınmış olagelen seçim garabetinin istikameti bu hallere bariz bir biçimde sürüklediği sahnedir mesele. Hiçbir zaman birbirlerinden farkları bulunmayan bunu da kanıtlamaya hacet kalmadan kendi elleriyle bina eden bir klik ve altılı masal nam diğerlerinin vurdulu kırdılı seçim oyunlarında olan biten sıradanın tahayyülleri olduğu bir kere daha ortaya saçılır.

Yılın henüz ikinci haftasındayken, bir memleketi soyup soğana çeviren muktedirin hala bir olumlama barındırmasının, onanmasının acizlik taşıyan suretinde yaşam edimi yerle yeksan edilmiştir çoktan. Altılı masa(l)ın sunduğu perspektif, o iktidarın tahayyüllerinin paralelindeki bir başka sağcı / pragmatist tahayyülle evrilirken, yolun bundan sonrasının her nasıl karanlığa rehin edildiği gören gözler için acı bir tecrübedir. Demokrasi edim ve pratiklerinde bir asırdır yerinde saya duran bir ülkenin var edeceği şeyin hepten ezberci, her dem tekrara düşen, lütuf gibi çıkarsamaların evrensel olan verili hakları dahi talan ettiği bir garabetlik hal olduğunu kanıtlar. Bugünün ülkesinde sunulan her şeyin bizatihi o tekrardan / tekrarlana tekrarlana bayatlayan bir argümanlar toplamı olduğu gözler önünde var edilendir. Israrcı bir kötülük, birbirinden beter madun siyaset aktörlerinin suna geldiği yahut da inatla devam ettiği körlükle birlikte, savunulan ve vaat olmaktan alıkonulan tüm o cerahatle bir ve beraber bir sene daha şimdiden eksiltmelerin kılınır. Ne hakkaniyet ne o eşitlik mevzu mesel olunandır. Ne demokrasi, ne hürriyet, ne laiklik, ne de hayatın biricik hali. Her şey, hemen her şekilde son sürat duvara toslamaya çabalayan ülkeyi bildirirken hala.

Silahlı Kuvvetlerin, PKK / HPG ile var ettiği çatışma ortamında kimyasal silah kullanımı iddiasının basına sızması sonrasında, bu iddiaların uluslararası anlaşmalar gereğince açık bir biçimde soruşturulmasına dair kelam ettiği için önce güdümlü medya, ardından da ol iktidar klikleri tarafından hedef kılınıp, tutsak edilmiş olagelen Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 11 Ocak günü yapılan karar duruşmasında önce 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılır. Daha sonrasında tahliyesine hükmedilir. Evrensel Gazetesinden aktaralım: “Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı için verilen tahliye kararının ardından çok sayıda kişi Fincancı'nın tahliye edileceği Bakırköy Cezaevi önüne gitti. Fincancı, bekleyişin ardından cezaevinden tahliye edildi." sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız on dokuz yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

//poemé
Զղջում -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Շրջեց հայացքը,
Ուրիշ ոչ-ոքի,
Միայն ինքն իրեն խաբելու համար.
                - Ոչինչ չեմ տեսել...
Եվ սուտը աճեց բաղեղի նման,
Եվ սուտը ձգվեց բաղեղի նման՝
Դալար ծառն ի վեր,
                  Ասաց.-Ծառ չկա,
Ծառը ես եմ հենց, ոնց չեք նկատում:
Շրջեց հայացքը
Եվ մենակ, զույգ-զույգ անցնող մարդկանց մեջ
Փորձեց անտեղյակ մի անցորդ լինել,
                 չստացվեց սակայն,
Հանկարծ չգժվի՞...
Գարնան տաք գրկում թպրտաց լացով,
Որ չհասկացավ,
Թե ինչու ինքն էլ գարնան ճամփեքին
Ձյուն չի տրորել,
Ձյուն չի տրորել...
Շրջեց հայացքը,
Բայց խոհը ներսում մեջքին չէր ընկնում.
- Քեզանից դու քեզ թաքուն մի պահիր,
Իզուր կուլ մի տուր արցունքները քո,
                 դեղահաբեր չեն,
Հնազանդ եղիր քո այրումներին՝
Ախր, ամեն ինչ ինչպես չիմանալ:
Փակ աչքերով է մարդ աշխարհ գալիս,
Բացված աչքերով հեռանում-գնում...
Շրջեց հայացքը
Եվ զգաց հանկարծ. կանաչ չի բուսնում
                  շրջված հայացքում,
Հավքը չի թռչում, առվակը՝ երգում,
Ծիլերի շուրթով քարը չի շարժվում:
Ու խոր հառաչեց:
Հետո վռազեց (ավաղ, ուշ էր շատ),
                  Իրեն խլելու՝
Շրջված հայացքով անցնող օրերից:
Եվ էլ չիմացա՝ վերջը ինչ եղավ...

Comments