sesli meram 438 -- կոնք

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_438_////կոնք

11 aralık 2023 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Hydro & War - Nothing Else (Subtitles Music)
02. Hydro & War - AX7 (Subtitles Music)
03. M-Zine - Berate (Subtitles Music)
04. M-Zine - Boi (Subtitles Music)
05. Proclus - Key Cutter (Rubricate)
06. Proclus - Lane Switcher (Rubricate)
07. Lumia - Danger (Grid Recordings UK)
08. Lumia - Shot (feat. ACMC) (Grid Recordings UK)

/////arz-i-hal
"Yoksunlaştırma bir çıkarım hali olmaktan ötede hayatlarımızın yegane ortak bileşenini bu sahnede imliyor. Muktedirin zorbalığı aşan pratiği, hayatın her gün biraz daha yoksunluk ile bütünleşik suretini var ediyor. Kimseler artık sıradan insanların derdine yanmıyor iş bu cenahta. Öylesine afaki, o kadar lalettayin bir yıkıcılık ekseni, sureti temsil ediliyor ki hiç ama hiçbir biçimde normatif ne hallere konulmuş düşünülmüyor. Bencileyin, kötülüğü ta ortasından var eden, katran karanlığına demirlemiş bir ülkede asgari müştereklerin alenen tarumar olunmasına devam olunuyor. Hiçbir yere ilerlemeyen bir ülkenin var edebileceği o katran karanlığının bir ilerleme, dönüşüm için elzem bir istikamet / ivme kazandırıcılığı üstüne sözler sarf edilirken cürüm konuşulmasın isteniyor. Tümüyle bozgunculuk, hemen her anlamda yağmacılık, her türden ama her anlamda çürümenin ortasında dımdızlak bir hale terk ediliyor sıradan insanın hayatı. Hayatlarımız çepeçevre kuşatılırken yoksunluğu da aralıksız var edilmiş olan devletli argümanlarının eyleme dönüşmesi neticesinde birer hakikat olarak karşımızda, yanı başımızda buluruz. Tümü birden en ince detayına kadar hesaplanmış olagelen o yoksunluk hallerinin refakatinde bir memleketteki yaşam halinin her nasıl çürümeye terk edildiği de ortaya çıkar.

Yoksunluğu lafta değil doğrudan var edilmiş bir eylem sonucu olarak suna gelir devletli. O yeni yüzyıl şablonu zikredilirken, bir asırlık gelenekselleşmiş kılınan öcü / korkutucu olagelen tüm bileşenlerin gözetiminde yoksunluk kısıtlamalarla birlikte var edilir. Sıradan insanın hayatına konulan gözün, geleceksizliği bir laf değil sonuç olarak var eden cürüm hemhal memleketin tahayyülü artık ulu ortadadır. Ekonomik yoksunluğun biçarelik dolu sahnesinde nefes alın buyrulur. Günlerdir sulandırılan, bir gün şöyle yükselecek bir gün de böyle yükseltilecek, halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz, yedirmeyeceğiz lafzının bir sakız gibi çiğnendiği o asgari ücret zammının belirsizliği içerisinde misal yoksunluk ortak paydaya dönüştürülür. İnsanların umutlarının yerle bir edildiği, buna çabalanan bir yerde o iki gıdım maaş artışının dahi çok görülmesi mesel edilmesin istenir. Zaten başlı başına en kestirmeden devletlinin kendi kendisine var ettiği yeniden değerlendirme oranı ve benzeri olagelen vergilendirme / tahsilat / yenileme vakalarındaki artışla bir başına konulup, cebine ortak olunan insanlara iki gıdım nefes alma hakkı dahi çok görülür. Her durumda yüzde otuz, kırk, elli gibi rakamlar telaffuz olunurken ele geçmeden o paranın bir biçimde hiç edilmesinin zemini çoktan kotarılır. Daha rakam telaffuzuna girişilmeden bir kere daha karavana vuracak olan sıradan insanlara umut pazarlanır. Sonuç daimi bir hal ile hüsran! Sonuç her zamanki gibi martaval okunurken, canı daha da fazla yakılacak biraz daha yoksun / yoksul kılınacak bir halk.

Genel geçer değil hayatlarımızın tam da ortasından geçen bu asgari ücret tahayyülünün her ne olacağının belirsiz bir geleceği işaret etmesinin yanında bir de sosyal / politik ola gelen tahayyüllerin yekunda müştereklerimizi eksiltmesi söz konusudur. Aleni bir halde kuşatmanın lafta değil doğrudan imalinin yamacında hayatın her ne şekilsiz hallere terki diyar edildiği meseledir. Gündelik şartların zora koşulduğu, kimsenin yarınına dair kısa, kesin bir ifadeyle umudunun kalmadığı / bırakılmadığı bir zeminde yoksunluk sadece ve sadece maddi değildir." sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Աշնան Վիմագիրը -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Աչքս փակում եմ -
                ահա Բեթհեզդա լիճն է մտնում
                Անդրե Ժիդը՝
                շարժելու քնած ջուրը, որով Հիսուսը
                մաքրագործում է երկիրը։

Աչքս փակում եմ -
                ահա, Բելլերոֆոն
                պոետներից, հինգ րոպեով,
                խնդրել է Պեգասը եւ թռչում է՝
                սպանելու հրեշին։ Ուր է՝ թե։

Աչքս փակում եմ -
                ահա, Ալմավիրի հերցոգն ուտում է սպասյակին՝
                իր դիետային խիստ հավատարիմ (տես՝ Յա. Հաշեկ),
                բայց քանի որ մոռացել է աղի մասին, միսը ոչ այն է՝
                հավի, ոչ այն է՝ էշի մսի համ ունի։

Աչքս փակում եմ -
                ահա, տատս երեսարանք է տալիս
                Աքիլլեսին՝ միթե կարելի է Քսանթոսի նման ձիուն
                կառքի լծկան դարձնել,
                չէ՞ որ նա անկրկնելի գուշակ է ու բանաստեղծ։

Աչքս փակում եմ -
                ահա, համբուրում եմ տխրությունը մեր
                չհանդիպած օրերի։ Բարձրաձայն կանչում եմ,
                չգիտեմ՝ թե ում։ Եթե երկինք չկա,
                ապա որտեղո՞վ են թռչում հավքերը։

Աչքս բացում եմ -
                ահա, աշնան ինքնագիրը խոտերի
                վրա ոչ մի կերպ չի ընթերցվում, իսկ
                համաշխարհային եղանակը խոստանում է
                անԱրարատ ջրհեղեղ։

Comments