sesli meram 445 -- մտացածին

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_445_////մտացածին

05 şubat 2024 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Liquefaction - Dark Assemble (Heart Twice Records)
02. Liquefaction - Temptation (Heart Twice Records)
03. Liquefaction - Pure Sky (Sub Wavelength Recordings)
04. Liquefaction - Night With You (Sub Wavelength Recordings)
05. Cloud Formation - The Sound (Liquid Brilliants)
06. Cloud Formation - Come Closer (Liquid Brilliants)
07. Sigil - Embers (feat. El Tribe) (Formation Records)
08. Sigil - Believe In Me (Formation Records)

/////arz-i-hal
"Bildik cümlelerin anlamını yitirdiği bir zeminde, hayatın biçiminin, olgusunun, sınırları ve tüm albenisinin her nasıl yerle bir edildiğini izah neyle edilebilir? Kimselerin hiç ama hiçbir şeyi okumadığı, görmediği, sorgulamadığı gel gelelim herkesin bir biçimde fikirler öne sürebildiği bir zeminde o yalın çapraşık / kesintisiz çürüten yerin hakikatini her nasıl izah edebilir sıradan insan! Kimselerin değil bizatihi yönetim katının var ettiği bir halden, bir bütünlükten istikamet devşirilirken oluşturulan karanlığı kim nasıl izah edebilir sahici bir halde, nasıl? Bir yeni yüzyıl tiradı aralıksız yinelenip durulurken ezberlerle yarının iş bu şimdi içerisinde cürümlere rehin edilmesini ne izah ettirebilir. Bilindik aşina tahayyül ve tahlillerin kıyısında ezber edilmiş olan şeylerin yamacında bambaşka bir zeminin artık hakikat kılındığı yerde yaşıyoruz, elde var bir! Gerisinin çorap söküğü gibi geldiği belirli, belirgin bir teslimiyetçilik hali üstünden yaşam pratikleri mahvediliyor bu da iki. Bunları kapsayan, geliştiren ve deneyimi herkese eşit pay eden akımın o yeni ülke tiradının da bir biçimde yeni yüzyıl bahsinin de nasıl aralıksız bir yağmacılığı ihtiva ettiği zaten yaşanan güncelliğin sınırlarında kendiliğinden görünür kılınır.

Her güne içkin kılınan şiddet pratiklerini ne anlatabilir sahiden? Onca badire yaşanmamış gibi yapılırken duraksamadan yeniden biçimlenen kötülüğün bir günde birkaç on insan ya da hayvanı yok ettiği bir zeminde olağanın alt üst edildiği çürümeyi ne izah edebilir ki bu saniye, şu an. Tümüyle kendisinin sandığı dünyayı, önce kendisine, sonra düşman görüp saydıklarına daha sonra hayvanata, nebatiye karşı bir kırımla güncelleyen dünyanın tamı tamına yamacında bir yok edicilik şablonu altında yol nereye çıkacaktır ki, sahiden. Her halükarda insan olma erdeminin bariz bir yıkıma terk edildiği yerde onca ilerleme her neyi var edecektir! Sözde kurumsallaşan insan aklı, depolama alanlarının sınırsızlığı illa ki yaşama katılan yeni yaşlar, yaş alma hakkının güncellenmesi, destekler, yenilemeler ve bitimsiz araştırmalarla insanın geliştirildiği zikredilirken, daha yerküre üstünde birbirinin haklarını tam olarak göremeyenlere, anlamayanlara, sürekli çatışanlara bir umut söz konusu edilebilir mi? Hayat aleni bir biçimde paçavra kılınırken, cerahatle bir yarın imali söz konusu kılınırken, hakikat bambaşka şeyleri imal ederken / gösterirken yolun pek de matah bir zemine çıkmadığı aşikardır. Bu hallerle / bunca bariz tüketerek, yeniden yıkımı önceleyerek, hep yok ederek, aklı terk ederek hangi düzleme varılabilir? Zaten her şekilde halimiz ortadayken…" sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası
Sesli Meram / Deuss Ex Machina Kayıt Bloku.. Geçtiğimiz Günlerden Ses ve Söz - Podcasts
http://www.seslimeram.tumblr.com

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Մակույկներ -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Անեզրական աշխարհում աշխարհն արդեն չի տեղավորվում.
ես գիտեի, անշուշտ, որ կբախվեմ խավարին, եւ
իմ ծնվելուց առաջ մայրս աստղատեսիլներ դրեց ինձ հետ՝
որպես ճանապարհի պահուստ.
ավելի ուշ՝ ծաղկեցի մեր հանդերում, ձորերի խորուտներում՝
«Մթնշաղի անուրջները» թեւիս տակ,
երբ, դեռ երեխա, դպրոցից հեռացվել էի՝ մի աղջկա
համբուրելու համար։
Ես ինձ հիշում եմ։ Սանձը կտրած մի ձի վազում է,
վազում է, վազում,
աշխարհն արդեն պրծել է,
բայց վազելու ցանկությունը չի վերջացել։
Ու ձին ուտում է իրեն։ Իսկ այգալույսը
Վարդի տատիս թոնրում թխած լավաշներն է կրկնակում
կտուրների վրա։

Գիտե՞ս, քեզ ինչպես ճանաչեցի. երբ առաջին անգամ
մոտեցա քեզ,
մեր գլխավերեւում կանգնած աստղի մեջ հուրը միանգամից
ուժգնացավ,
իսկ հետո անձրեւի ձիերին
չափ էր գցել քամին՝ անհայտ ուղղությամբ։ Չհանդարտվող
ջրերին աստղերը տարան։

Երբ չեն ընդունվում իմ խոսքերը, շարունակում եմ ավելի
եռանդով ասել, քանզի
դրանով իսկ հաստատվում է, թե ասելիքս որքան ձերը չէ,
որքան իմն է,
իմը միմիայն եւ հետեւապես՝ ճիշտ։

Մաքուր չլինեի այսքան, այսքան անմաքուր չէի լինի։ Այսինքն՝
եթե անմեղ չլինեի,
մեղավոր չէի լինի։ Իրար մոտ այնքան ենք մնացել, որ իրար
այլեւս չենք տեսնում։
Ծիծեռնակը փռել է թեւերը՝ բայց ոչ երկնքում։
Աչքերս, որոնցով նայում էի քեզ, այդպես էլ տարար աչքերիդ մեջ։
Օրը գալի՞ս, թե գնում է։

Աշխարհում իմ միակ մակույկը
իմ ստվերն է՝ կառանված իմ ոտքերին։

Իրիկնաթախիծը ողողում է հեռուն եւ ես գնում եմ, ահա,
վաղուց, վաղուց եմ փորձել
Հայոց Արեւելից աշխարհում դրված ամեն ական ու պայթյուն,
իսկ բիբլիական Ամարասի հովտում Ավոյի տղերքն իջել արդեն,
Սոսի ծառի տակ Տիգրան Մեծի հրովարտակներն են կարդում։

Comments