sesli meram 450 -- տխրություն

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_450_////տխրություն

11 mart 2024 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Rift - Everything (Fokuz Recordings)
02. Rift - Delirio (feat. Sofia) (Fokuz Recordings)
03. Serks - Restless (Subdue Audio)
04. Serks - Lonely Soul (Subdue Audio)
05. Scurrow - Morning Walk (Stoic Music)
06. Scurrow - Perkhtim (Stoic Music)
07. Rainforest - Crashback (AGN7 Audio)
08. Rainforest - Deranged (AGN7 Audio)

/////arz-i-hal
"Sözcü TV yayınına katılan Özcan DEM Parti ve CHP ilişkisine dair süren tartışmalara ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Ben DEM Partisi'yle işbirliği yapılmaması görüşündeyim. Bolu'da zaten böyle bir şey söz konusu değil, olmaz da. Başkası farklı düşünebilir, Cumhuriyet Halk Partisi'nde farklı düşünceler de olabilir. Ben DEM Partililerle bırakın işbirliği yapmayı, aynı kaldırımda bile yürümemeyi tercih ediyorum. Etnik milliyetçilik yapanlarla benim işim olmaz.”

Bolu’yu daha önce başta Suriyeli olmak üzere tüm mültecilere hayatı dar ederek var etmiş bir ismin, ırkçılığında kendisine yeni eşikler açabildiği bir zemini göstermesi açısından ol dönüşümün ne kadar hazin bir istikameti beraberinde taşıyor olduğunu nihayet fark ediyor musunuz? Kürdün, Alevinin, Arabın, Ermeni’nin, Rum’un, Laz, Çerkes, Pomak’ın ve daha nicesinin hakkını göz ardı ederek onları mimleyerek, öteki ilan ederek, Bolu’nun başına gelebilecek en büyük facialardan birisi olagelen Özcan gibi temsillerin nefretiyle birlikte bir ortak yaşam söz konusu edilebilir mi? İnsanların aidiyetlerinin bunca kurcalanıp, oy verdikleri bunca tefe konmak için yeterli görüldüğü bir zeminde demokrasi neyin nesidir sahiden de? Kötülüğü bir yönetim biçimi olarak ele alanların iktidara alternatif olmak gibi bir durumları söz konusu mudur, hepsi aynısının laciverdi olmakta bunca çaba sarf ederken. Milyonlarca insanı bir anda terörün destekçisi, terörist ilan edip, akla gelen her şekilde bir hedef kılarak, CHP’yi tam da aşil topuğundan vurmak için hazır bekleşenlerin de ekmeğine yağ sürerek ne alternatifi olunabilir, her şey iktidarın mot-a-mot aynısıyken, bir bunda ısrarcı olunurken, düşünür müsünüz?

Toplumsal dönüşümü mutlak, kati teslimiyetçilik olarak ele alan bir iktidar kliği yirmi bir yıldır var ettikleriyle hayatı çepeçevre kuşattı. Ama öyle ama böyle ana muhalefet ve tüm o eski altılı masa projesine dahil olanların bugün yeniden kartlar dağıtılıp dururken var ettiği bakışım / yönelim bizatihi o iktidar şablonunun da hem onaylanmasını hem de halen sürgit devam olunan Türkün Türk’e düşmanlığını da bildirmeye devam ediyor. Ezcümle birbirini takip ede duran bir akıl, fikirle bir asırdır aşılamayan engebeli halleri yeniden imal ederek bir alternatif oluşturulmaz. Türkiye’nin asırlık demokrasi deneyimi diyerekten kestirmeden geçiştirilen o muasırlaşma hamlelerini birbirinin tıpkısı yöntemlerle içinde yaşayanlarına dar ederek var etme söz konusu olmaz, olamayacaktır. Düpedüz yalın bir ırkçılıkla, ikrah edileni ikrar ederek, kimi yerde sahip çıkarak bir ilericilik söz konusu olmaz, oldurulamaz. Yönelimini tek renkten, tekillik ısrarından ele alan, Sünni, Müslüman, Türk, Hanefi diyerek kodlanmış olagelen yapı / kümenin dışında kalanların ülkesi değil midir bu ülke? Bir kere daha dönüşüm diyerekten tarihindeki acılarını yeniden sahiplenen, yineleyen, onlarla bir yol / yön çizmeye çalışan yerdeki hayat imecesi her ne olacaktır! Türkiye kimindir, kime reva bilinendir, sahiden nedir; ev mi, mahpushane mi? Ayrımcılık, ırkçılık her seçim pratiği öncesinde gemiyi azıya alıp dururken, burası cennet midir, cehennemin ta kendisi midir, ayırtına varabiliyor musunuz! Türkiye nedir, neden bunca afaki ayrıma, ırkçılığa, sözü çiğneyen bir tahakküme rehindir, umursuyor musunuz?" sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Հոգու Սահմանները -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Աչքերը սովորաբար ավելի շուտ են հասնում այնտեղ,
                ուր ուզում ես գնալ։ Ձմռան լճակում
                պահված աստղիկի շողը, խնդրում եմ,
                տաքացրու քո ափի մեջ։

Կան ծաղիկներ՝ անհնարին բարձունքներում, որոնց չեն
                հասել ձեռքերդ, բայց
                աչքերդ թող գգվեն այնպես,
                որ ում նայում ես՝ ավելի գեղեցկանա։

Ճանապարհը՝ որքան էլ բանուկ, ամեն գնացող
                իր համար նորից է բացում, սակայն դու
                քայլ անելուց առաջ, հիշիր՝ պետք է գնալ
                հենց այնտեղ, ուր չի տանում ոչ մի ճանապարհ։

Հոգիդ երկինք է թռչելու մի օր եւ խառնվելու է
                բարձրում թեւածող աղավնիներին, քանի դեռ
                ուշ չէ, գոնե մի աղավնի թող իջնի քո ուսին
                եւ թեւերում ամփոփի աչքերիդ մեջ
                                                ծաղկող հեռուն։

Comments