sesli meram 451 -- աբստրակցիա

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_451_////աբստրակցիա

18 mart 2024 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Mob Killa - Inhale (Chestplate)
02. Mob Killa - Denial (Chestplate)
03. Quasar - Space Riddim (Infernal Sounds)
04. Quasar - Molotov (feat. Causa) (Infernal Sounds)
05. Alix Perez - Militia (feat. Flowdan) (1985 Music)
06. Alix Perez - Circadian (feat. Visages) (1985 Music)
07. Kromestar - Instigator (Boka Records)
08. Kromestar - Guilt Trip (Boka Records)

/////arz-i-hal
"Beştaş, kadın politikalarını anlatırken İstanbul’un çocuk dostu bir kadın kenti olacağını söylüyor. Bu politikayı şöyle detaylandırıyor: “Bizim politikamız bir kadın politikasıdır aynı zamanda. Sadece İstanbul için değil, her kentte öyledir. Bir kere eşbaşkanlardan biri kadın olacak. Belediye meclisinde kadınlar eşit sayıda olacak. Belediyede kadına dair başkanlık kurulacak. Tamamen kadınlara özgü çalışmalar yürüten, kadınların ihtiyaçlarını gözeten, önerilerini dikkate alan bir sistemle çalışacağız. Yine en önemli maddelerden biri toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçeleme yapacağız. İBB bütçesi kullanılırken toplumsal cinsiyet rolleri gözetilecek. Kadınlara öncelik verilecek, buna duyarlı olacak ve çocuk dostu bir kadın kenti olacak İstanbul.” Kadın hakları ve kadınların maruz kaldığı şiddete Beştaş yabancı değil. İstanbul Sözleşmesi’ni kuran davanın avukatı kendisi. Beştaş kadın sorununa yaklaşımla ilgili şunları söylüyor: “Ben kişisel olarak kadın alanında çok çalıştım. İstanbul Sözleşmesi’ni kuran davanın avukatıyım. O anlamda bildiğim ve yaşadığım bir mesele. Günde 7-8 kadın öldürülmeye başlandı. Toplumsal cinsiyetler konusuna belediyede başlayarak çok geniş bir eğitim çalışması, bilinçlendirme çalışması yürütülmeli. Biz öyle yapacağız. Kadınlar bir kadın belediye başkanı yönetiminde kendilerini çok daha güvende hissedecektir. Ve kadınların ihtiyacını bir kadın en iyi bilir.”

Memleketin muhalefet olgusunu biçimlendiren bir siyasi çatının İstanbul’da gösterdiği adaylardan Beştaş’ın sözleri yeterince açık bir biçimde kabusunun içinde yaşamaya devam diyen ülkenin istikametine bir dur diyebilmek için elzem bir uyarıdır. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi – Dem Parti’nin savuna geldiği biçimlendirme, asırdan da uzunca bir süredir eşitlik / adalet / hakkaniyet temelli bir hürriyet olgusunun yerelden başlayarak nasıl ülkede var edilebileceğini de örnekleyen denemeler barındırır. Kelimesi kelimesine anlatılanlara uyulmasını değil, bir biçimde diyaloğun neden elzem olduğuna dair seslenişlerle bir kabus sonlandırılabilir. İstanbul’un çoğulcu kimliğinin, binlerce ve binlerce yıllık yan yana kadim halklarla imal ettiği o yaşama deneyimine vurulmak istenen tüm ayrımcı yaftalama, kimliklerin birbirini tamamlamasına ön alma hallerini alt edebilmek için bir kez olsun bu ülkede anılıp durulan mozaik mozaik, medeniyetler eşiği / beşiği laflarının gerçekliğine ulaşabilmek için Beştaş ve eş başkan adayı Çepni’nin Dem Parti ile verdiği mücadele bütün meramın da sınırlarını oluşturuyor.

Bütünleşik, birbirini sahiden önemseyen, duyan ve anlayan bir ülkenin imaline daha çok var mıdır? Sosyal medya platformlarında önce Ermeni, sonra Yahudi, dün Rum bugün Kürd, yarın Alevi’ye doğrudan saldırıların var edilebildiği, iktidarın da bile isteye göz yumarak önemsizleştirdiği, inkar ettiği ayrımcılığın bu ülkeyi taşıyacağı yer hiç mi ama hiç mi sorun değildir. Bir koca asrı heder eden, dönüştüreyim derken içinden çıkılamaz bir fasit daireye mahkum kılan o ezberci aklın, devleti önceleyen hallerinde insana salt, sadece insana hiç sıra gelir mi? Bir kabus halinin ortasına demirleyen yerde yarını şimdi, şu andan tüketen bir zeminden herhangi bir umut söz konusu olur mu? Sorular birikiyor, bütünüyle yanıtsız kılınan bir menzile varılıyor. Büsbütün kendini bile duymayan, kendi için dahi endişelenmeyen, varsa şimdi, yoksa şimdi içinde debelenip dururken kendisinin ötesini görmeyen, bırakınız görmeyi sormayan, merak etmeyen, ezberlerinde boğulan bir Türklük ile yarına nasıl varılabilir. Her şekilde vatan bir ev olmaktan alıkonulurken. Her durumda hayatta olmak örselenip dururken. Her gün, yeniden yıkıcılık kutsanırken… Her gün…" sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak kalıp, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
promo inquiries makina10.45@gmail.com – makina dairesi http://www.deuss-makina.blogspot.com/ 
---------------------------------------------------------

/////poemé
Ապսպարանք -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Պայմանական է աշխարհը,
լույսը՝ կշռելի,
աչքերը՝ ապսպարանքի
տեղ չհասած շարունակություն։

Եթե երկնքում ծաղիկներ բուսնեն՝
Մեծ սարից մի քիչ վեր,
նշանակում է՝ աստղերի վերադարձը
սպասելի է առաջիկա յոթ օրում։

Տեխնիկական հզոր առաջընթաց.
մեքենան՝ որքան էլ ինտելեկտուալ
մտքի արգասիք,
փոխարինել է
ավանակներին։

Եվ ոչ մի ընթացք կանգառ չի ունենում,
իսկ հրթիռներն ընդամենը փորձում են
հասնել կրիայի արագությանը։

 

Comments