sesli meram 485 -- երկմտանք

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_485_////երկմտանք

18 kasım 2024 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Kami O - Clash (White Peach)
02. Kami O - Spin Again (feat. Jae Mann) (White Peach)
03. Kidsonic - Bristol (Mustard Music Ltd)
04. Kidsonic - Mi Nuh Care (Mustard Music Ltd)
05. Anile - Save Love (feat. DRS) (Footnotes)
06. Anile - Sxul (Footnotes)
07. Blade - Unititled Machete (Dispatch Dubplate)
08. Blade - On Call (Dispatch Dubplate)

/////arz-i-hal
"Hangi cümleyi nasıl yazasınız ki oluşturulan kör karanlığa dair, doğrudan nefessizliğimizi var edenlerin eyledikleri meşum yeni ülkenin bir cehennem olduğunu idrak ettirebilelim. O İzmir’de cereyan edenin bu tahayyülün bir devamlılığı olduğu bir kere daha açığa düşer bir yandan da. Parti sözcülerinden Özlem Zengin’in, meclis oturumunda dönüyorsunuz dolaşıyorsunuz işi paraya getiriyorsunuz hiddetlenmesi gibi, doğrudan etkenlerden birisi o olmasına rağmen, hiçbir sosyal dayanağı, barınma imkanı, geleceklerine dair en ufak bir iyileştirme söz konusu edilmemiş halktan birilerinin katledilmesine / ölmesine / canlarının çalınmasına dair ön alma hallerinin değil topyekun bırakınız ne halleri varsa görsünler hal ve isteminin savunulabildiği yerde hangi nefesten bahis açılabilir ki! Arkasından türlü çeşit ithamın, birbirlerinden bağımsız gibi görünen aile içindeki ayrışmaların ve en sonuna saklanmış olagelen bir yakının, doğurmakla anne olunmuyor işte çıkışının ve nice argümanın, laf salatasının ortasında beş çocuğun canının kıymeti harbiyesi çoktan silinir. Nefessizliği işaret eden, hayatı kötürüm kılıp, zora koşturan bir iktidarın sunduğu ülkenin perspektifinde acıların peşinden koşmak, onu var eden koşulları düşünmeye -magazinden- yer bıraktırılmaz. Cürmün korkunçluğu, sıkışılan düzlemin ortasında kalakalmış hayatları göz ardı edebilme cüreti ve nice ezberden konuşmalarla koca bir felaketin üstü örtülür. Hiç ama hiçbir makul gerekçeye sığmayacak olan ama / fakat şerhleri dizilmeye devam ederken, olan biten yeniden çocuklara olur, oluyordur da…

Bitimsiz bir tükeniş bu ülkenin yegane demirbaşlarından addediliyor. O çocukların yangın faciası ile hayatlarının sönümlendiği bir zeminde, daha ağır yıkımların da katara eklendiğini görürüz. Ne fakirlik mesel edilecektir, ne gidişatın kötülüğünde ırkçılıkla ya da ötekileştirmelerle birlikte oluşturulan aman kimse kimcilik / kin güderlik sona erecek, erdilecektir. Ki iki yaşında bir bebeğin biberonuna tiner, çamaşır suyu koyup zehirleyip iki ay yoğun bakım mücadelesi verdiren insandan, sokak ortasında pompalı tüfekle öldürülen on yaşındaki bir çocuğun, katledilmesine uzanan bir simsiyah ülke profilinin ta kendisidir görülüp, sahiden sorgulanmayan. Üstelik o on yaşındaki çocuğu katledenin bir biçimde savunageldiği ben onu Suriyeli sanıyordum, Türk çocuğunun böyle olabileceğini bilmiyordum gibi abuk sabuk bir savunmanın var edilebildiği zeminde kim neyi neresinden düzeltebilir. Böylesine bariz açmazların ortasında dımdızlak konulmuş olagelen hayatların izler sökün ediyor. Her şeyi illa ki bir şeylere bağlayanların bunlar da yaşamın tadı tuzu diye geçiştirenlerin, salt kinden, sırf nefretten, bildiğiniz ölümden, kandan medet umanların sofrasında burası bir ev kalabilir mi? Vatan denilegelen şey sahi böyle bir şey midir? Yaşamın bunca tarumar edilebildiği, her günün bir öncesini aşan yıkıcı, kötücül, cehennemî bir tahayyüle evrildiği, buna müsamaha gösterilen bir zeminde hayat nicedir, soluk alabiliyor musunuz…" sesli meram 

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Դու Եւ Միայն Դու -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Առվակի մեջ քո ձայնն եմ լսում...
                       ԱՎ. ԻՍԱՀԱԿՅԱՆ

Մեկնում եմ ձեքս,
մի աղավնի է իջնում ափիս մեջ,
հետո աղավնին դառնում է կարոտ,
հետո կարոտը դառնում է աղջիկ,
հետո աղջիկը դառնում է հավատ։
Աղավնու մեջ՝ դու,
կարոտի մեջ՝ դու,
աղջկա մեջ՝ դու,
եւ դու՝ հավատում։

Մեկնում եմ ձեռքս,
անձրեւի ցող է իջնում ափիս մեջ,
հետո ցողը այդ դառնում է արցունք,
հետո արցունքը դառնում է հարցմունք,
հետո հարցմունքը դառնում է հայացք։
Այդ ցողի մեջ՝ դու,
արցունքի մեջ՝ դու,
հարցմունքի մեջ՝ դու,
եւ դու՝ հայացքում։

Մեկնում եմ ձեռքս
Ու մի երազ է իջնում ափիս մեջ,
հետո երազը փոխվում է ծաղկի,
հետո ծաղիկը փոխվում է սիրո,
հետո սերը այդ փոխվում է լույսի։
Երազի մեջ՝ դու,
ծաղկունքի մեջ՝ դու,
եւ դու՝ սիրո մեջ։

Մեկնում եմ ձեռքս,
ձեռքդ մեկնում ես
եւ որտեղ իրար հանդիպում են մեր
        ձեռքերը պարզած,
հենց այնտեղ նրանք դառնում են թեւեր.

- Թող սերն աշխարհում թեւավոր լինի
եւ թեւերի մեջ լինենք Ես ու Դու...

Comments