kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_497_////բազմակողմանի
10 şubat 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Phyzmic - Liquid Formations (Liquid Brilliants)
02. Phyzmic - Redshift (Liquid Brilliants)
03. Seathasky - In The Air (Fokuz Recordings)
04. Seathasky - Broken (Fokuz Recordings)
05. Outer Bass & Shenji - Risk Of Rain (Celsius Recordings)
06. Outer Bass & Syglit - Brand Nu Universe (Celsius Recordings)
07. Jon Cross - Below The Garden (Rebel Music)
08. Jon Cross - Capable Spirits (Rebel Music)
/////arz-i-hal
"23 Ağustos 2024'te gazeteci Gülistan Tara ve Hero Bahadîn Süleymaniye'de hedef alınarak katledildi. 19 Aralık 2024'te Nazım Daştan ve Cihan Bilgin Tişrîn'de SİHA'larla katledildi. Ve bugün yapılan duyurular ile 27 Ocak 2025'te Süleymaniye'de gazeteci Aziz Köylüoğlu'nun da katledildiği ortaya serilir. Düzen sahiplerinin yok addettiği yıkımlar her nasıl biçimlendiriliyor bunu bildiren insanların tekinsiz bir iklimde, sırf canı öyle istediği için bir muktedirin katledilmesinin hesabı her ne olacaktır sahiden? Gözlerden kaçırılmak istenen hakikate dair sözlerini / mesellerini hakikatten yana kuran, kalem tutan, yazılara ve görsel kayıtlara dönüştüren, belgeleyen insanların “gazetecilikleri” katletmek için sebep kılınabilir mi? Federe Kürdistan Bölgesinde çıkagelen hükumet kurma krizine dair tespitlerinde ortaya serdiği gibi Köylüoğlu, Türkiye’nin dahli olmadığı, karışmadığı hiçbir vaka söz konusu edilemiyor bahsini seslendirmenin her neresi katledilmek için sebep teşkil eder? Hakikate dair söz eylemenin, olan bitenden haberdar kılmanın bir kere daha ölüme / katledilmeye sebep bildirildiği bir zeminde masalların sonunun hep can yakıcı kırımlara, kırılmalara çıktığı gerçekliği bir kere daha kanıtlanır. Bütün bu cendere, bunca açıktan tehdit / yok etme isteminin ortasında hayatın ehven kalması söz konusu edilebilir mi? Yaralar günbegün dört bir yanı kapsarken, her an her şekilde bir can ağrısı var edilirken…
Çürümenin kalıcılaştırıldığı, değme yok etmeler ile ilerleyen bir tahakküm nesnelliğinin refakatinde bir ülke cürmün sahası kılınıyor. Biteviye anlaşılır kılınması bir yana, hemen her şekilde anlamsızlığın atbaşı gittiği bir cendere var ediliyor. Kürd Sorunundan başlayıp topraklarında yaşayan tüm diğer halkların haklarının tırpanlanmasından, ezber edilip belli bir kanona göre düzenlenmiş nefret hiyerarşisinden sıradan olanlar payına düşeni alıyor iş bu sahada. Müşterek bir yaşam idesinin muhafazasını değil korumak, düşünmenin olasılıksız addedildiği bir zeminde çürüme her anı kuşatır. Yıkıcılıktan ötesini var etmeye tenezzül etmeyen, soluk alınan her günü kapkaranlık kılan, çöktükçe daha da baskı arttırma yolunu tercih edenler elinde memleketin ev olmaktan alıkonulması kesintisiz hale dönüştürülür. Biteviye ev olmaktan alıkonulan bir sahnede hayata yer kalmaz. Anlamının zayi edildiği zeminde, bütün bu kırım halleri, her güne içkin şu satırlara sığmayan nice vaka, psikolojik ve fiziki şiddetle, cürümle, o ev yine yeniden bir memleket olma istemini zayi eder, edecektir. Bunca açıktan anlaşılmaz hallere rehineliğin ortasında hakikatten bahis ne zaman açılacaktır, geleceğinin çalınmasına dur ne zaman denilecektir? Yinelenen her şiddet, tehdit ve tahakkümle birlikte hayatın dar edilmesi nereye kadardır, daha ne kadar?" sesli meram
*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...
allame-i ulul arz’dan ara nağmeler
okuma parçası
sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...
her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------
/////görsel///// from mother series:::sohrab hura:::1000wordsmag
/////poemé
Օրը -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ
Զրնգում է մաքուր օդը
ջրվեժի պես
գարնանային,
ճանապարհը ինքնազգացման
անդրադարձն է խորացնում
ծառերի մեջ։
Իմ կեցվածքից դուրս եմ գալիս,
կանգնում ազատ,
անզիջում եւ... չեմ հասկանում՝
ո՞վ էր տվել այս կեցվածքն ինձ։
Առուն այնպես պարզ է գնում -
համակ լույս է, անկեղծություն,
վտակվում է
հազարաթեւ -
ասես ծառ է շյուղարձակող,
սնվում է իմ արմատներով։
Թռչունները մեր ձորերի
խորությունն են փառաբանում՝
ճռվողյունով
չթարգմանվող,
եւ երկինք են նետվում միայն
ամուր ու պինդ իմ թեւերով։
Շուրջս զարթնած լեռներն ահա,
մի այնպիսի զուլալությամբ,
հայացքով են
չափում խորքս,
որ ետ գնում քսան տարով
ու ամպերին իմ մանկության
«Թուխպը, թուխպը... ետ դառ» երգով
չեմ թողնում Մեծ սարը ելնեն։
Մի արահետ պտույտ գալիս,
անմեռ ու հին մի հուշ որպես,
ու շան նման՝
մանկությանս խաղը հսկող,
կծկվում է ոտքերիս մոտ։
Թե բաց անեմ կծիկը ես,
իր մեջ կառնի մեր հանդերը,
ձորերն ամեն,
որոնցով ես գեղեցիկ եմ
անասելի,
մեծ ու անմահ։
Եվ դարավոր ընկուզենին
գիրկընդխառն,
զույգ ընկույզով
իմ թափառուն անցումների
վերջակետն է դնում ասես։
Գումարվում եմ իմ աշխարհին,
ծաղիկ-ծաղիկ բաժանվում ձեզ։
Իմ ձեռքերը «պատ չեն գալիս»
երազներիս երկարությամբ,
ես գրկում եմ
ծառի բունը
ու շշնջում անհուն բառեր։
Զրնգում է մաքուր օդը
ջրվեժի պես։
Խոսք չենք գտնում ես ու ճամփան։
Ու հալում եմ օրս կամաց
քայլահոլով հավերժի մեջ,
ձուլում եմ երգ,
ձուլում արեւ,
ձուլում սեր...
Comments