kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_509_////հրաժեշտ
05 mayıs 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Solr - Four Days In Rome (Fokuz Recordings)
02. Archangel - Run To You (Solr Remix) (Fokuz Recordings)
03. Archangel - Passengers (Fokuz Recordings)
04. Archangel - Dawn Gospel (Fokuz Recordings)
05. Surplus - Soft Touch (Fokuz Recordings)
06. Surplus - Whisper (Fokuz Recordings)
07. Nymfo - One More Thing (C.I.A)
08. Nymfo & Riya - Something Tells Me (VIP) (C.I.A)
/////arz-i-hal
"Sırrı Süreyya Önder, bir devrin bunca kötücül hali ruhani durumu içerisinde gedikler hep yeni eşikler açma konusunda öncül bir mücadele insanıydı, bu birincisi. Türkmen kökleri bulunmasına rağmen ezilen tüm halkların başta Kürd halkı olmak üzere, Ermeni, Ezidi, Alevi, Süryani halkları için kelamını da eylemini de eksik etmeyenlerdendi. Tümden artık afaki bir biçimde bir zorunluluk halini almış inkara son diyebilen nadir insanlardandı. Tüm bu ülkenin görüp görebileceği, Yaşar Kemal’inden, Neşet Ertaş’ına, Hrant Dink’ten Ahmet Kaya’ya kadar birbirilerinin meramlarında dertlerini ortak kılan, acısını da sevincini de bir edebilen insanı kamillerden birisiydi. Var ettiği her şey, oluşturmaya çalıştığı / çabaladığı demokratik Türkiye’nin inşası için verilen mücadelede her daim önde kalanlardandı. Hesapsız kitapsız, birileri öyle ister, böyle yap dediklerini tekrarlayan insan suretlerinden azade, gönlünden geçeni, aklıyla bütünleştirerek böylesi bir ülkede gerçek bir dirençle savunabilen nadir kelam erbabıydı. Sırrı Süreyya Önder’in bu çorağa kesmiş sahnedeki var ettiği her nükte, her kahkaha, her duruş, düşünce o katran karanlığı gibi etrafımızı sarıp duran kötülük karşısında bir direnci birlikte inşa etmenin de ilacıydı, anbean. Bir saniye düşünmeden Gezi Parkının merdivenlerinden içeriye koşarken, iş makinesinin önünde durup bir kere daha canlar yanmasın, bir ağaç katledilip arkası da getirilmesin diye verdiği mücadeledeki gibi örnekliği onun açtığı yolu da örneklemişti. 2013 yazından en son geçtiğimiz günlerde temelleri atılan Barışa dair sürecin inşasındaki çabalarına her şekilde ortak / birlikte ve bütünleşik bir mücadelenin altına imzasını atan bir kalpti. Ağır bir yürekti, memleketin gerilemesinden, kör karanlıkça zapt edilmesinden, köklerinden ayrıştırılmasından ve şimdilerde yeniden tartışılıp, hala anlaşılmamamış olan o Cumhuriyetin hayrına dair okumalarında hakikati bildirendi. Kaybımız, boşluğu, derindir, yaramız çok tazedir.
Gören göz olmak, hakikati taşıyabilmek, amasız, fakatsız eğip bükmeden bir şeyleri sahi ama sahiden sahiplenmek çok az insana nasip olabilen bir tahayyüldü. Bir önderlik değil onunki gönül yoldaşlığı idi. Cumhuriyetin bir asrı aşkın zamandır suna geldiği perspektif sınırları çok belirgin, öteki sanılanları hep kapının dışına itekleyip duran, nefretini de hıncını da hep onlardan çıkartan bir engizisyona dönüşümüne karşı teyakkuzda olup, hal ve gidişatı her zaman doğrudan sorabilen bir insandı Sırrı Süreyya Önder. Bu kadar ve çok daha fazlasını yazınsal bir akışın içerisinde de doğrudan sözünün arasına ektiği has, halis kıssalarla birleştirebilen bir temayül oluşturmayı becerebilen bir insandı Sırrı Süreyya Önder. Şimdi, bunca doğrucu Davut, insanı kamil, hakikatten mesel olacaksa gelin hepimiz elimizi taşın altına koyalım diyebilen bir insanın yasında insanlar. En son demeçlerinden 20 Mart’ta özgür basına yansıyanı aktaralım:
“Sırrı Süreyya Önder, görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğine dikkati çekerek, “Görüştüğümüz bütün siyasi şahsiyetler, kurum ve partilerden büyük bir coşku ve hüsnü kabul gördük. Bunun için öncelikle onlara teşekkür etmek istiyorum. Onların da sürece dair önerilerini, uyarılarını ve desteklerini aldık. Bunlar bizim için ve barış için çok kıymetliydi. Bunu Sayın Öcalan’a ve muhataplarımıza aktaracağız” diye kaydetmişti.
Görüşmelerde gündeme gelen konulara değinen Sırrı Süreyya Önder, “Ağırlıklı olarak Sayın Öcalan’ın yaptığı değerlendirmeleri aktardık. Sorduğu soruları ilettik. Onlara cevap oluşturmaya çalıştık. Bununla beraber ulusal birlik meselesi de konuşulan meseleler arasındaydı. Barışa dönük olabilecek en geniş toplumsal zemini oluşturmaya çalıştık” şeklinde konuşmuştu.”
En geniş, en kalıcı ve doğrudan herkesi kucaklayan bir birleşme, bütünleşme tahayyülünü son ana kadar savunan bir insandı Sırrı Süreyya Önder. Maraş Kırmını protesto ederken gözaltına alınmasından, 12 Eylül zindanlarında işkenceye yatırılmasından, demokrasinin ne olduğunu kanıtlamaya çabalarken, defaatle cezaevine yollanırken, barışı inatla ve ısrarla barışı savunmanın elzemliliğini gülümseyerek var edebilen bir temsilin ardından ne yazarsak yazalım eksik kalacaktır. Nifak tohumu ekmeye ölümün ardından halen devam diyebilenlerin azınlıkta kaldığının bilinciyle, ötekilerin de bu ülkede bir hamisinin hakiki bir memleket tahayyülüne sahip çıkmaya devam diyenlere bıraktığı mirasla anılacak Sırrı Süreyya Önder. Her birimize kattıkları, birbirimizi anlayabilmemiz için en ufak bir rastlantının, soluk alış veriş mesafesinde meramın kaynaşmasının ilham verici bir suretini var etmişti, unutmayacağız. Umudun ağlarken gülebilen, gülerken düşündüren, düşündürürken başkaca ufukları anlamlandırabilen bir cevherle insanda olduğunu bildiren / yaşatan bir temsildi Sırrı Süreyya Önder. Sözü, hakikat taşıyıcılığı, barıştırma çabası, bu ülkenin demokratikleşmesini tahayyül eden herkesler için bir mirastır, unutmayacağız. Siz de unutturmayınız…
ps. Տէրն Աստուած երկնային անթառամ պսակներու արժանացնէ իր հոգին:" sesli meram
*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...
allame-i ulul arz’dan ara nağmeler
okuma parçası
sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi iki yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...
her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------
/////görsel///// kırılma noktası::: oğuz yeşilay ::: galeri selvin
/////poemé
Ծարավ Ճյուղեր -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ
Գարնանամուտին բողբոջների մեջ
Ու ներսում հոգու
ծնվեցին լույսեր
ու խոսք ասելու մի տաք ցանկություն։
Բայց ծառը խոսել չկարողացավ,
բառեր չգտավ։
ՈՒ կեղեւից դուրս վառվող հույսերը
բողբոջներ դարձան,
դարձան ծաղիկներ։
ՈՒ... ծառը ծաղկեց...
Ես շատ եմ սիրում ծաղկած ծառերը...
Աշխարհում ոչ ոք եւ ոչինչ այնքան
նման չէ մորս,
որքան որ գարնան ծաղկած նշենին։
Երբ ես նայում եմ նրա ծաղկունքին,
թվում է մորս օրորն եմ լսում,
որ բառեր չունի
եւ հասկանում եմ բուրմունքը նրա,
քանզի ճոճքս երբ ծառից էր կապված,
մորս օրորի, քաղցր կաթի հետ
գարնան ծաղկավոր լույսերն եմ ըմպել...
Ես շատ եմ սիրում ծաղկած ծառերը։
Մորս հետ երեկ այգի գնացի,
ցույց տվեց ծառը,
որից մշտապես կապում էր ճոճքս,
ծառը, որ գիտե բոլոր երգերը
իմ խենթ մանկության...
Եվ ծառից այնպե՜ս ես ամաչեցի,
որ նա շատ վաղուց օրոր չի լսում,
որ բալիկներիս
ոչ մեկի ճոճքը
չի կապվում նրա ծարավ ճյուղերից...
Ես շատ եմ սիրում ծաղկած ծառերը...
Մենակ թողեցի մորս ծառի հետ,
գուցե բան ունի ծառը ասելու,
ժպտացին իրար։
Մորս ժպիտով գարունը դարձավ
գարուն ավելի, ծաղկավոր ու սուրբ։
Իսկ երբ մոտեցա, ծերացած մայրս
ննջում էր ծառի օրորների մեջ՝
որպես երեխա-
եւ ծառը ո՜նց էր վերադարձնում
նրա երգավո՛ր, տա՜ք օրորները...
Ես շատ եմ սիրում ծաղկած ծառերը...
Comments