kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_510_////փորձը
12 mayıs 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Out Distance - Hologram (Liquid Brilliants)
02. Out Distance - Willing (Liquid Brilliants)
03. Monrroe - Last Verse (Must Make Music)
04. Monrroe - Echo Habit (Must Make Music)
05. Bluefootjai - Finding My Peace (Codename, Rcrds)
06. Bluefootjai - The Redeemer (Codename, Rcrds)
07. Low:r - Heart & Soul (Galacy Records)
08. Low:r - Never Seen (Galacy Records)
/////arz-i-hal
"Abisi İbrahim Eğrek’in söylediklerini de aktaralım: “Ayağıyla sapasağlam giden çocuk ceset olarak geldi. Dün beraber yemek yediğimiz kardeşim şu an musallada. Dört tane çocuğu kaldı. Bir eşi kaldı. Bunu kim karşısında duracak? Adalet istiyorum ben… Bunlardan büyük Allah var. Parayla her şey olmaz. Ben de ölene kadar onun yolunda gideceğim. Elbet bu devletin namuslu savcısı da var. Avukatı da var, hakimi de var. Hepsi birisi hesap soracaktır. İlla ki soracaktır.
“Bunu hak etmedi benim kardeşim”
Çocuğunun nişanlı ve iki ay sonra düğünü olacağını belirten İbrahim Eğrek, “Sonuna kadar gideceğim. Sağlam gitti. Ölü gönderdiler bize ya” diye konuştu:
“Bunu mu hak etti? Sokaktaki çocuklar için çikolata cebinde. Kediler için yem cebinde gezen bir çocuk. Bir tane aksini iddia eden karşısına çıkamaz. Bir tane kalbini kırdığı adam karşısına çıkamaz. Bunu hak etmedi benim kardeşim. Kendine de zarar vermeyecekti orada. Sadece sesi duyulsun diye ama ben eminim ki bu sesi herkes şu an duydu duyuyor. Sosyal medyada da. Herkes yanımızda olsun. Bu konu sonuna kadar. Çalıklar güçlü değil, biz güçlüyüz. Sermaye güçlü değil, biz güçlüyüz. O yetim çocukların hakkı hiç kimsede kalmasın. Arkamızda kim duruyorsa ben de sonuna kadar gideceğim. Kim olursa olsun. Siyasi miyasi hiçbir şey dinlemiyorum ben. Hiçbir siyasetin şeyi yok. Tarafı yok benim için. Kim yanımızdaysa ben onun yanındayım. Kim yanımızda bizden devam ediyorsa sonuna kadar devam edeceğim. Sen mi büyüksün, biz mi büyüğüz?”
Kapkaranlık bir menzil var ediliyor dediğimiz vakit işin sadece sosyopolitik değil aynı zamanda gündelik yaşamı da kapsayan / delik deşik eden bir mesel olduğunu bildirir ol tek bir insanın başına getirilenler. Erol Eğrek’in canının çalınmasına doğru meyledilen sürecin var ettiği her detay / her ara yaşatılan o cerahat içerisinde dört nala koştura duran menzilin hakikatinden de bir kesiti paylaşır. İşçinin, siyasi görüşünün arasız öne çekildiği, meşum holdingin arkasının da devletçe kollandığı bir zeminde zaten tümüyle var edilmiş cinayet halin perişanlık düzeyini de aksettirir. Tahayyül olunanın ötesine geçmiş olagelen sermaye zorbalığının, kişiliklerini / geleceklerini patronaja teslim etmiş olagelen yoksulun halinden ne kadar anlaşılır kılındığını da örnekleyen bir cerahat içerisinde Erol Eğrek’in canı çalınır. Çalık Holding’in önünde yapılmak istenen basın açıklamasına dahi engelleme bugünkü ülkenin halini özetler. O kadarına dahi izni “lütfen” var eden, yurttaşın hakkını korumak yerine, arkasında durulan sermayenin sırtını sıvazlamayı kendilerine hak görenler elinde kaçıncı işçi cinayetidir var edilen bunu sorarak başlanabilir şu yaşatılan cehennemi platform, değil mi? Erol Eğrek’in hakikatine dair yansılar elbet görülecektir, bir biçimde duyulacaktır, adaletin, hakkaniyetli bir yüzleşme tahayyülünün, hesap verme mekanizmasının işlemediği, adamına göre muamelenin var edildiği bir yerde bu söz konusu edilebilecek, dahası kaybedilen / hayatları çalınan, hiç sayılanların da hakkı teslim olunabilecek midir? Mesel buralardadır. Mesel bu kısımdan öteye varan bir tahayyüldür. Hak aramanın yok edildiği, hürriyetin artık yıkımlara rehin edildiği, özgürlüğün laf kalabalığından ötesi olmadığı bir zeminde kim güvendedir? Daha kaç sınama gerçek bir itirazı, topyekun reddiyeyi, ya hep beraber ya hiç birimizi anlaşılır kılacaktır. Kayıp giden zaman, onca yitirilen can, bir dolu tahribata esir edilen hakikatin yamacında hiç değilse bunları düşünür müsünüz, daha ne kadar, daha nereye kadar? Yara, bere, kesik, yıkım, yıkıntılar arasında un ufak edilmiş hayatları ezenler bunca çoğalırken o uçurumun kıyısına itilmeye itiraz ne zamandır, daha kaç zaman?" sesli meram
*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...
allame-i ulul arz’dan ara nağmeler
okuma parçası
sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi iki yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...
her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------
/////görsel///// tam vaktiydi::: ozan sağdıç ::: artdog istanbul
/////poemé
Ուղեւորները -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ
***
Ուղեւորները ճամփի վրա են, -
Առուն մանկության ձայներ է հուշում,
Գմբեթը զանգի ձեւերն է հիշում,
Սիրտը հիշում է սերերը գարնան.
Ուղեւորները ճամփի վրա են։
ՈՒղեւորները ճամփի վրա են, -
Դառնության խորքում արմատն է հույսի,
Բույրերի շնչում երազն է ծաղկի,
Ջրի ակունքում՝ ծարավը օրվա.
ՈՒղեւորները ճամփի վրա են։
ՈՒղեւորները ճամփի վրա են, -
Շանթերի հուրը պարում է դեմքիս,
Մորմոքս - հավերժ, վստահելի է՝
Ինչպես ոտքի տակ՝ ամրություն հողի,
ՈՒղեւորները ճամփի վրա են։
Ուղեւորները ճամփի վրա են, -
Երկինքն աստղերի միջով է հոսում,
Այգը ծաղկում է մթան քողերում,
Դարձողների մեջ տեսեք ե՞ս էլ կամ.
Ուղեւորները ճամփի վրա են։
Comments