kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_522_////ավանդ
11 ağustos 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Settle Down x LMajor - Rhythm Composer (Repertoire)
02. Settle Down x LMajor - Prophecy (Repertoire)
03. Kublai - Feel Me (C.I.A Records)
04. Kublai - Who Fi Dead (feat. Rider Shafique) (C.I.A Records)
05. Drex174 - Power Of A God (Metalheadz)
06. Drex174 - Lost In Space (Metalheadz)
07. London Elektricity - Lozenge Frenzy (Fast Soul Music)
08. London Elektricity - Painkiller (feat. Gentleman's Dub Club) (Fast Soul Music)
/////arz-i-hal
"Tarihi adımlar, daha öncesinde görülmemiş hamlelerin var edildiğine ikna olmamızın bir biçimde beklendiği bir zamanın yaşayan insanlarıyız. İnsanlık ilerledi, şöyle gelişti böyle güzelleşti diye bildirilirken cürmün, cerahatin, yok ediciliğin, insafsızca süründürmenin öne alındığı bir bütünlüklü yıkımın tanıklarıyız. Buradayız. Her şeyin sütliman olduğuna dair yanılsama, imgeleme hallerine devam olunurken, ol cürmün kapsamı, sınırsızlığında bir güzergah belirleniyor artık, her şey için çok geç kalınmış bir zaman diliminin imaline devam olunuyor. Umut per perişan kılınırken, ümidin yerle bir olunmasının yönelimi ve dahli hakikatine işlemek var ediliyor. Her şey kendi rutininde ilerlerken, bir masaldır iki oyalama taktiği olaraktan gelişiyoruz az biraz dişinizi sıkın sonunda her şey huzura tam anlamıyla kavuşacak avuntusu / ünlemi arasında hayatın perişanlıklarına yepyeni ekler var edilir. Her şeyin yenilendiği, dönüştüğü bildirilirken olan biten çürümenin kalıcılığına bir son ektir.
Duraksamayan, bitimsiz addedilen bir nefret sarmalının, ötekisini yok sayma halinin tüm bu sahaya neler ettiğini teker teker her defasında, her bir meramın satır aralarında paylaşıp duruyoruz. Ekonomik cenderesinden, sosyal politik çürütme hallerine, ayrımcılık bahsinden nefret suçlarına kadar olagelen bir dolu şeyin / yaşanmışlığın kıyısında Türkiye başta olmak üzere bölgenin altının da üstünün de hiçbir biçimde sulh meseline varamadığı bir zamana hayıflanıyoruz. İçine çekilmek istendiğimiz karanlıkların hayatı her nasıl da bir paçavraya dönüştürdüğünü gördüğümüzden, daha önce sınanan bir menzilin her halde hep yeniden o arafa yeniden sıkıştırılmasının var edeceği kötülüğü bildiğimizden bir kere değil her defasında barışın / müştereken bir hayat imgesi kurmak için / eşitliğin, adaletin ve hakkaniyetli bir yüzleşmenin elzemliliğinden dem vuruyoruz. Yaşadığımız coğrafyaya ister Anadolu’dan, ister Ortadoğu’dan, ister Balkanlardan, isterseniz de Kafkaslardan bakabildiğiniz vakit olan bitenin o her defasında çözülmeleri beraberinde getiren bir sınama hallerinden bir başkası olduğu meydana çıkacaktır.
Burnumuzun ucundaki Suriye topraklarında, eski rejimin yerle bir edilmesi sonrasında ol bizatihi Türkiye’nin de desteklediği cihatçı çetenin var ettiği açmazlar / kara kapanlar ülkesi bunun bir örneğidir. 2011 yılında başlayan iç savaşın kesintilerle, aralıksız olaraktan güncellendiği bir menzilde, daha öncesini aratmayan, yarından umudu tam olarak kestiren bir cerahat nükseder bir kere daha. Ahmet Şara ya da malum Colani’nin ekibiyle kotardığı düzlem, eski rejimin Esad’a dair olan / ait kılınan tüm mefhumu yerle bir edip, otokrasiden demokrasiye geçişi müjdelerken, iç savaş süreci sonrasında bu defa da Arap Alevilerinden, Hristiyanlara, Ezidilerden, Dürzilere en sonunda da Kürd halkının var ettiği bir ortak yaşama direnişi sahnesi Rojava’daki her insana doğrudan müdahale etme hakkını kendinde bulmasının yıkıcı örnekleri kendine yer bulur. Lazkiye’den Süveyda’ya, Homs’tan, Deyr Ez Zor’a kadar her kimlik ve azınlık topluluğu için apayrı birer yaşam sahasında cihatçı çetelerin, kiralık paramiliter çetelerin, korucu, aşiret ya da bölge halkı diyerek sunulduğu bir zeminde sulhun kapı eşiğinde olmadığı uzaklara belirsiz bir zamana taşındığı ortaya çıkar. Yok edilen hayatların, geçmemiş olagelen savaş korkusunun yepyeni tezahürlerinden insanların sınanması, şimdilik güçlü kalabilen SDG, YPG-J, MFS ve pek çok topluluğun direniş hattını suna geldiği Rojava bölgesindeki temsil ile o ümidin yitiminin önüne geçilmek istenir. Nihayetinde var edilmeye çalışılan apayrı bir devlet olmadığı, Paris Konferansı sürecinin ortasında Türkiye devletinin dışarıdan müdahalesiyle imkansız konulan buluşmaların eşit / adil / demokratik bir ülkeye varma çabası olduğu göz ardı edilmek istenir. Bütünüyle punduna getirilmiş bir belirsizliğin içinde bir o yana, bir bu yana savrulan milyonlarca insanın hakkının da salt, sırf ötekilerden oldukları için görülen / bildirilen bir zeminde hayata hiçbir zaman yer, ol normale sahiden zemin konulabilir mi?" sesli meram
*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...
allame-i ulul arz’dan ara nağmeler
okuma parçası
sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi iki yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...
her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------
/////görsel///// illüstrasyon:::sveta parfenyuk:::design you trust
/////poemé
Խոհ Տարեմուտի -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ
Վերջին թերթիկը պոկելուց առաջ
Եղավ մի վայրկյան,
Որ վերապրեցի մի ամբողջ տարի։
Եվ այդ տարվա մեջ վերջ տվի իսպառ
Նյարդեր լարող
Մարդկային բոլոր թուլություններին.
Խաղաղությունը որպես լույսի փունջ,
Խնդության ալիք,
Իմ սրտի միջով ծավալվե՜ց, փռվե՜ց,
Աշխարհի վրա՝
Պսակված լույսով հավիտենության։
Վերջին թերթիկը պոկելուց առաջ
Իմ ձեռքը դողաց,
Ետ պահվեց մի պահ
Եվ ակամայից հոգիս պաշարեց
Օրվա պես դանդաղ հեռացող-մարող,
Ինձ ծանոթ մի կանչ...
Շրջվեցի. դեմս հեռացող տարվա
Օրերը ասես
Շարք էին կանգնել...
Ու ամեն մի օր իր փայլը ուներ,
Հրաժեշտի իր խոսքն էր ասում։
Վերջին թերթիկը պոկելուց առաջ
Սիրտս «ծանրացավ» մի օրվա վրա
(Առաջին օրը նոր բացվող տարվա),
Որ կգա շուտով
Ակունք դառնալու
Թեւավոր ու նոր խիզախումների...
Ահա թե ինչու դողում եմ հիմա,
Ինչպես դողում են սիրահարները՝
Գուշակման ծաղկի
Վերջին թերթիկը պոկելուց առաջ։
Comments