sesli meram 525 -- տարածվել

kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_525_////տարածվել

01 eylül 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.

/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. Archangel - Playing With Fire (Galacy Records)
02. Archangel - Last Words (Galacy Records)
03. Weynorx - Time With You (Fokuz Recordings)
04. Weynorx - Overnight Hotel (Fokuz Recordings)
05. DuoScience - Late Afternoon (Celsius Recordings)
06. DuoScience - Better This Way (Celsius Recordings)
07. Sian Elizabeth & Talking Drums - Need Me (Sleep Less Records)
08. Sian Elizabeth & Leemo - Time Goes By (Sleep Less Records)

/////arz-i-hal
"İnsan olma hal ve tahayyülünün hiçe sayıldığı bir kuşatma güncesinde, yaşama erdeminin yok edilmesinin en kestirmeden tanıklığını yapıyoruz. Hiçbir şeyin yolunda gitmediği, her anın denetim, gözetim ve tahakküm şablonu içerisinde zehirlendiği bir düzlemde, insanın erdemi, yolu, aklı ve fikrinin de tastamam yerle bir edilmesini görüyoruz, yaşıyoruz. Ya tahakkümle ya akla tehditle, ya hile hurdayla ya da gerçekliğinden hiç emin olmadan linç tahayyülleriyle birlikte mutlak ve doğrudan suskunluk vaaz ediliyor. Hizanızda durun, aman sakın oynamayın bildiriliyor. Gelip geçici olmayan bir cerahatin her güne içkin kılınan nefret / ayrımcılık ve biyopolitik hamlelerle birlikte o insani olanın yolu da izi de tastamam siliniyor. Açık ve aleni bir teslimiyet naklediliyor. Naklen yayınlanan talimatlar onların peşi sıra çıkagelen tahakküm halleri, yersiz, nedensiz değil her dem hesaplanmış, hesabı kitabı edilmiş olagelen duruş çizgileri, kastlara göre dizilimler hangi olaya ne gibi bir tepki verilebileceğinin sınırlarıyla birlikte yaşamak olanaksız kılınıyor. Yaşayabilmek bir biçimde hür ve özgürlük içerisinde.

Devletlinin ve kurmaylarının yol verdiği her hamleyle olasılıksız ilan edilmiş her şeyin her an yeniden var edilebildiği, birebir hayata geçirilebildiği bir zemin söz konusu edilir. Irkçılığın bir normatif kılındığı zeminde en kıdemli profesörlerden kendi alanında önder olagelen fikir sahibi, kanaat bildiricilerin ta kendisine, ekran sureti temsillerinden sokakta tam da dibinizde bitiveren tiplemelerin suna geldiği karakterlerin savlarına birbiriyle artık iç içe geçmiş olagelen bir nefret şekillendirilir. Ekmek bulamıyorlarsa birbirilerini alenen, tastamam yesinler bahsi bir kere daha canlandırılır. Ekonomik cenderenin boyunduruğunu bir kere yaşayaduran insanın varabileceği alanın, iş, ev ve çevresi arasında sınırlı kılındığı bir yerde mutlak fecaat, yandım aman feryatları değil, buna neden olan düzen değil daimi bir halde öteki kılınanlar nefretle yad edilir. Sorunları var edenler onlar olmasa da hiddetli bir hedef alma hamlesiyle, herkesin ortasında suçlu kılınarak bir memleket dönüştürülür. O akımla birlikte daha geçtiğimiz haftanın mesellerinden olagelen Kürd nefreti 1915’i bir kere daha yaparız, taş üstünde taş baş üstünde baş bırakmayız yollu tahayyüllerin açığa çıkmasını var eder. İnsanlığı terk edenler eliyle milyonlarca insanın köklerinden edildiği bir sahnenin yeniden bu defasında gayrimüslim de değil Kürd halkı için kullanıla gelmesi tahayyül olunur. Holokost nasıl bir suç tahayyülü olarak kataloglanmış ise onda yıllar önce var edilmiş olagelen bölgesel yıkıcılık, kitlesel imha olagelen ve bu ülkenin çoraklık içerisinde kalmasına neden olan Soykırım salt bir kimliğin meselesi değil bu sahanın ortak utancı olarak var olmaya devam eder. Bütünüyle o nefret, alt kimlik, dışlanmışlara, böyle bildirilenlere hiddetle birlikte o döngü yeniden kurulmak istenir. Barışmaktan onca bahis açılırken, bir şeylerin artık dönüştüğü zikredilirken, katliamcılığı kutsamak da insani olanı terk etmek değil midir?

Yaşama gösterilmeyen saygı, etnik ya da inançsal ya da kimliğinin ta kendisini var eden o öteki kümelerden birisi olagelen insana hayatı dar eder. Burası Türkiye’dir yok öyle! Bir yanıyla barışın inşa edildiğine dair umutlanması reçete edilen bir menzilde artık gözle görülür / hissen var olduğu anlaşılabilir bir nefret projeksiyonu ile hayatın anlamı da birlikte var edilmesinin mefhumu da, gerçekliği de talan olunur. Cerahat bir biçimde açık ve aleni kabullenilirken yol verilmiş olanların suna geldikleri argümanlarla birlikte hayat mefhumu kökünden zehirlenir. Sokağa dönülüp bakıldığında oralarda var edilmiş olan bir biçimde kanıksanması salık verilen nefret kendi kimliğinden olanın da canına mal olabilen bir cerahati imal eder. Sokaklarda çocuklara işkence edilen, parkta oynarken bir anda durup dururken saldırılabilen, evde otururken balkonda bir anda çiftesiyle arzı endam eyleyebilen ya da gecenin bir yarısında gürültü yapılmasına izin vermeyenleri ölüm ile tehdit edebilme gibi varyasyonlarla çıkagelir. Cerahat güncellenirken hiddet de kadını, çocuğu, kendisine benzememiş, tanımadığı ötekisinin hayatında izler çıkartmayı mümkün kılar. Bu hallerle mi bir yarının inşası mümkün olacaktır. Birbirinin gırtlağına açık bir biçimde çöken ülkenin gerçekliğinde hayatın anlamı, yaşama ediminin kapsamı, insanlığın meseli her ne olacaktır, acı bir tecrübeden gayrı." sesli meram

*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...

allame-i ulul arz’dan ara nağmeler 
okuma parçası

sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi iki yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...

her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------

/////poemé
Առանց Քեզ -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ

Գիշերվա ճամփան այնպես քաղցր է՝
երբ տեղ ես հասնում բացվող լույսի հետ
եւ շահում ես օր։
Այդպես հասա ես.
ու հանկարծ տեսա, որ ինձ հետ չես դու,
ու հանկարծ տեսա, որ քեզ հետ չեմ ես,
ու լույսդ չկա օրվա լույսի մեջ։

Ես հավաքում եմ սարերի չոր խոտ,
ապա՝ վառում եմ
(խոտի կրակը մարմանդ է լինում),
վերհիշում այդպես քո ժպիտները՝
հայացքս պահած հրախաղերին։

Ես բարձրանում եմ այն աղբյուրի մոտ,
որտեղից միայն հավքն է ջուր խմել,
եւ իմ հայացքը սուզած ակի մեջ՝
տեսնում եմ ցավը
այն ակունքների,
որտեղից առուն ծովին չհասավ։

Ես ներծծում եմ մարմնի մեջ իմ
ձայնդ,
խոսքերդ,
որ դեռ մնում են՝ թափանցիկ ու տաք,
քան թե անձրեւը ամառվա շեմին։

Ես խոնարհվում եմ քո հուշի վրա
ու հեռանում եմ,
թողնում-գնում եմ...
Եվ միշտ թվում է, այնպես է թվում,
թե հետեւում է ինձ ինչ-որ կրակ,
թե հետեւում է ինձ ինչ-որ աղբյուր,
եւ՝ ինչ-որ անձրեւ,
որ ուր - որ է ինձ ճամփիս կբռնի։

Comments