kay(ıp)bedenler k/lan+-dereasonable (vv)arp presents
sesli_meram_587_////որակազրկել
22 eylül 2025 pazartesi günü kaydedilmiş programın parça dizinidir.
/////sesli meram muhteviyatı\\\\\
01. QZB & Sydney Bryce - Just Like (Critical Music)
02. QZB & Amoss - That's Basically It (Critical Music)
03. Teej - Bounty Killah (C.I.A)
04. Teej - 93FM (C.I.A)
05. Vex - 5:30 Am (Rollout Records)
06. Vex - Never Be Enough (VIP) (feat. Lauren Walton) (Rollout Records)
07. Eastcolors - Murk (Emphaseas Music)
08. Eastcolors - Define You (Emphaseas Music)
/////arz-i-hal
"Biteviye kılınmış eksiltmeleri, birbiri peşi sıra var edilmiş olagelen hedefe koymalar, artık dibin dibini de göstermeler gibi nice parametrenin yanında bir de cana kastın var edildiği, ol soykırım tezahürünü kimi sessiz derinden, kimi paldır küldür ortalık yerde var edebilen bir cenahın elinde kalakalıyor insan / insanlık. Geçmişinin salt bu çevrede / yakından bilip de duyulan 1915 Medz Yeghern, Sayfo, Küçük Anadolu Kırımı, Smyrna Katliamları, bir biçimde devamlılık adına 1924 sürgünleri / mübadele güncesi, 1930’larda kalıcılaştırılan ötekileştirme politikaları, 1942 Varlık Vergisinin boyunduruğu, hayatta tutunanları / burada kalanları da göz ardı etmeye devam diyen Aşkale sürgünleri, dipsiz bir karanlığın ta kendisini modernleşme olarak gören aklın tezahürleri Dersim Tertelesinden bugün içinde yaşaya durduğumuz menzilin halen çözmeye çalıştığı Kürd halkıyla barışın bir tür doğrudan var edilemediği itilaflar, kırımlar, düşük yoğunluklu savaşlara uzanan bir takvim dahilinde var edilenlere baktığımızda zaten o mahvetme tahayyülünün her nasıl bir gerçeklik / bir sabite dönüştüğü de az çok meydana çıkacaktır. Çıkar da halihazırdaki her yıkımda, her kazayla görünür kılınan yaralara sahip olan insanların bildirimlerinde ve ötesi.
Burnumuzun ucunda gün itibariyle 715. günü geride kalan bir yıkımın da benzeş / birebir aynı yıkım tezahürüne ev sahibi olduğunu biliyoruz artık. “Soykırım” bir laf kalabalığının değil insanı evinde, can evinden vuran, onu azaltan, hayattan çekip çıkartan, bedeni de aklı da tarumar eden bir sistematik yıkımların toplamı olduğu meydana çıkartılır. Geçmişi HaŞoah (Felaket) ya da Holokost’a denk gelmiş, bilinen altı milyon kadar insanın canına göz konulmuş, kıyılmış olduğu bir mazinin üstüne inşa edilen geleceği yine ölümlerden ve bitimsiz kinden el bularak var etmek isteyen bir devletin varlığında Gazze Şeridinde yaşananlar başlı başına sınırsız / dipsiz karanlıkların aslında halen neye tekabül ettiğinin de kanıtını oluşturur. Bir insan pazarına dönüştürülmüş, yok edilmek istenen şebekelerin varlığı, 7 Ekim 2023, Netiv HaAsara Katliamını çoktan aşmış olagelen bir cerahatli tam anlamıyla insan insanın kurdudur fablını aksettiren binbir rezillikle birlikte bir kere daha bir yaşam sahasındaki hayatta var olma mücadelesi sekteye uğratılır. Görünen köy kılavuza hacet olmaksızın / kalmadan bir çürümenin hangi aşamasında olunduğunun da ibretlik suretidir. Utanç verici bir biçimde insanların kıtlıkla sınandığı, evlerinden nihai olarak göç ettirilenlerin güvenli bölgeler diye çıka geldikleri istikametin de öncesinden de ağır bir muharebe alanına dönüştürüldüğü zeminde hayat ne yana düşecektir, sahiden de?
Soykırım tahayyülü, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi'ne göre, “Bir etnik, ulusal, ırkî veya dini grubu kısmen ya da tamamen yok etmek amacıyla yapılan eylemler” olarak tanımlanır. Bu eylemler arasında, öldürme, ciddi bedensel veya ruhsal zarara yol açma, yaşam koşullarını kötüleştirerek grubu yok etme amacı güden zorla yer değiştirme ve benzeri eylemler yer alır. Gazze Şeridi’nde yaşananlar, bazı açılardan bu tanıma yaklaşan özellikler gösterir. Tümü birden 715 günlük süreçte karşılaşılanlar özellikle çocuk / kadınların hayatlarının hiçe sayıldığı katliamlar, bombardımanlar, tümü birden mahvedilen bir hayat akışının varlığı başlı başına dünya üzerindeki bir tartışma konusu olagelen kimin yasının sahiden tutulduğunun / bilindiğinin de sorgusuna düşülmesine neden olur, kapı aralatır. Medz Yeghern’den, HaŞoah’a, Saraybosna’dan, Ruanda’ya, Myanmar’dan, Doğu Türkistan’a, Bir zamanların Artsakh’ından, bugünün ol Gazze Şeridinde, Batı Şeria’da daraltılmış bir sahaya mahkum kılınanlara, hatta İsrail’in bugünkü tüm ezip geçme gücüne rağmen o bölgede yaşam süren Yahudilerin kendisine varasıya bir fasit döngünün içinde ezile durulan insandır, sıradan insan. Hiçbirisi rakam olmayan, hepsinin apayrı hikayeleri, hedefleri, doğruları ve tahayyülleri olduğuna kani olduğumuz milyonlarca insan!" sesli meram
*akla düşenler, yola çıkıldıktan sonra derinleşen açmazlar ve sorun yumaklarının bireyi neredeyse dakika sekmeksizin nefessiz bırakışı karşısında hala "akil" olanı aramaya devam ediyoruz. akil olanın belirli kural ve kıstaslarla belirlenmiş zümreler için özel bir armağan olmadığına inatla inanmak istiyoruz. derdimiz meramın görünür kılınabilmesi. bahis açtıklarımız ana akımın yüz göz olmaya tenezzül etmedikleri. etmekten bir özenle koşar adım kaçındığı şeyler olmaya devam ediyor günahıyla sevabıyla ve yazabildiğimiz kadarıyla fark edilebilir ayrıntılar ile dönüştürücü, ayrıksı duruşların sebeplerini irdeleyerek endişe giderici, tanımlanmamış olanı arz etmeye çabalayarak yardımcı olmaya sesli meram // deuss ex machina ile devam...iyi haftalar...
allame-i ulul arz’dan ara nağmeler
okuma parçası
sesli meram // deuss ex machina [ex.] genel geçer disiplinlerden uzak, deneysel ögeler ihtiva eden müzik türlerine kapısı açık bir yapılandırmayı sunmaya gayret eder. ambient’dan - folk’a uzanan ses şeceresinden alıntıları iliştirmeye devam ediyoruz. aralıksız yirmi iki yıldır... bir direniş hali içinde... yayındayız!...
her türlü eleştiri ve öneri için iletişim kanallarımız;
---------------------------------------------------------
/////görsel///// illüstrasyon:::kael abello:::yes! magazine
/////poemé
Գունանկար -- Վարդան ՀԱԿՈԲՅԱՆ
ՄԻՆԵՐՎԱ
Օդի մեջ շողում են
ածելիները։
-Առանց բանտի՝
ինչ ազատություն։
Եվ երկաթե դռները
շրխկոցով փակվում են։
Լեռները կուզեկուզ
երբեք չեն քայլում՝
որքան էլ խավարը
աչք կուրացնի։
Ցից քարին գիշանգղը
կերտում է իրեն։
-Պողոս, ո՞ւր...
-Կերթամ մըր Էրգիր,
մըր սարեր որոնելու։
Ինքն իր մեջ մրջյունը
պտտում է երկիրը
արեգակի եւ ծառի շուրջ,
գետերը դրախտի երազը
տանում են մինչեւ ծովերը,
թռչունները կտուցներին
լույսի, մտքի եւ սիրո
թելեր են տանում
թափառական որբերին։
Մեղվի մի բզզոց
ջարդվում է ապակուց դուրս։
-Սովորիր, մանչս, որ երբ
դառնաս արքա՝
երկիր ունենաս։
Նոյի աղավնին
ուշանում է ոնց որ...
Իսկ քաշաթուխպը
թուխս է նստել գետի գլաքարերին
եւ վեր չի կենում։
Comments